9' Davet Günü

1.9K 187 168
                                    

Yoongi

Sabırsızlıkla beklediğim o gün gelmişti. Jimin benim eşim olmayı kabul etmiş ve davet akşamında da sarayıma gelme isteğimi onaylamıştı. Onunla bu süreç içerisinde mektuplaşmış ve flört etmiştik.

Bunlar bir yana, aklıma onunla yaşadıklarım ve yaşayacaklarım geldiğinde koca gülümsememe engel olamıyordum.

Üstümü düzeltip kendime çeki düzen verdiğim aynanın karşısında şuanki görüntümü sevmiştim. Ama umarım benden çok Jimin severdi.

Hazır hissettiğimde ise birkaç koruma ile saraydan çıkıp atımın olduğu yere kadar yürümüştüm. Atımın yanında duran bedeni gördüğümde heyecanlanmış ve de sevinmiştim. Çünkü atımın olduğu yerde benim geyikten daha leziz olduğunu düşündüğüm kişi duruyordu.

Beni görmesiyle birlikte yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Tanrım, karşı konulamazdı o ve ben kendimi dizginlemek zorundaydım. Yanına vardığım zaman bana sıkıca sarılmış ve ne kadar özlediğini dile getirmişti.

"Sizi çok özledim kralım. 2 gün hiç geçmeyecek kadar uzun ve sıkıcıydı. Siz de beni özlediniz mi?"

Tatlılığına ve bana sevimli, saf gelen konuşma şekline seslice güldüm. Bir bebek gibi konuşuyordu. Saçlarını okşayarak sarılmamıza devam ettim.

"Seni özlememek nasıl mümkün olabilir Jimin? Ne kadar büyüleyici olduğunu biliyor musun?"

Ceketimde duran, onun için topladığım papatyaları sundum. Teşekkür ederek aldı. Sonrasında ise onu kucaklayarak atıma bindirdim ve davet mekanına ilerledik. Her şey tıpkı o gün gibi geliyordu bana. Onu o ormanda atıma bindirip dolaştırdığım kadar yakındık.

Yarım saat kadar atla bir yolculuk geçirmiştik, geriye kalan 20 dakikalık yolu ise yürümek istemiştim. Akımda değişik, utanmaz düşünceler dolaşıyor olabilirdi belki?

Onunla daha yakın olabilmek ve şansım olursa da kuytu köşelerde onunla oynayabilmek aklımdan geçen şeylerden birkaçıydı yalnızca.

Değerlimi kucağıma alarak inmesine yardım ettim. Her zaman çok güzel ve şıktı ama bugün ayrı bir özenip süslemişti kendisini. Diğer soyluların gözüne çarpmaması gerçekten imkansızdı. Gülümseyerek elimi tuttuğunda yanağıma bir buse kondurdu. O an olayı çözememiş anlayana kadar donmuş gibiydim, Park Jimin beni ilk kez öpmüştü ve ben de ilk kez ölmüştüm.

"Size çok şey borçluyum kralım. Bunları öpücükle ödesem olmaz mı?"

"Borçlu hissediyorsan eğer karşılığında senden öpücük istemiyorum Jimin."

Şaşırarak bana baktığında ondan ne istediğimi bilmiyordu.

"Nasıl ödeyebilirim peki?"

Beklediğim soru geldiğinde güzelce sırıtmıştım.

"Bu gece sarayıma gelmeyi kabul etmiştin. Odamda bana kendini sunman borçlarını ödeyebilir küçüğüm."

2. bir şok yaşadığında gözlerini kaçırmıştı benden ama borçlarını ödemek isteyen kendisi değil miydi?

Ellerindeki papatyalar yeri boyladığında kendime gelememiştim.

Park Jimin, vücudunu sevdiği adam dahi olsa sergileyecek birisi değildi. Bunu bana yeni öğretmişti.

"Size her borcu olanı bu şekilde mi kullanıyorsunuz?"

Sözleri kaşlarımın çatılmasına sebep olduğunda ne demek istediğini gayet iyi anlamıştım. Bana yaptığı ima sinirlerimi oynattırdığında sesimi ona yükseltmemek için zor duruyordum adeta. Gözleri dolmuştu.

"Sizden hoşlanmam cinsel anlamda değildi. Sizin öyle miydi? Bunu cariyeniz varsa ondan isteyin. Benden değil."

"Cariyemin olduğunu düşünmen tamamen saçmalık!"

Bağırdığım da korkarak geri çekilmiş ve göz yaşları yanağına akmıştı. Buna rağmen ben hâlâ öfkeliydim.

Keşke sadece atımla gitseydik o zaman bunlar olmazdı.

"Sen bence öyle bir kral mıyım Jimin? Sana olan sevgimi gösterme şeklim yanlışsa istediğin sevgiyi bana anlat."

"K-kralım.."

İyice ağlayıp kendini bana attığında her şeyi alttan aldığının farkındaydım. Sıkıca boynuma dolanan ellerine karşılığım hiç te gecikmemişti. Sarmıştım sıkıca belini.

"Özür dilerim?"

Sadece kafasını sallamış ve geri çekilmişti. Ellerimle göz yaşlarını nazikçe silip elinden tutup davet mekanına yönlendirmiştim.

Ona verdiğim papatyalar ise yerde kalmıştı.

Mekan kocaman ve gösterişliydi. Küçüğümü kaybetmemek adına belinden tutmuş ve yönlendirmiştim. Bize ayrılan masaya geçtiğimizde karşımda diğer krallıktan sevmediğim kişiler Bay Chani ve Bayan Jiwoo vardı. Kardeştiler ve kurnazın önde gideni onlardı. Masamıza geldiklerinde sabır dilemiştim.

"Kral Yoongi ve onun eşi. Ben Jiwoo tatlım. Gerçekten çok güzelsin adın nedir?"

"Ben Jimin ve teşekkür ederim."

"Rica ederim tatlım. Kral ilk defa eşi ile geldi. Aslında bizim Chani ise hâlâ yalnız. Ona da bir baksana, hiç te fena değil."

"Bay ve bayan Kim fertleri. Eşim olduğunu bildiğiniz kişiyi neden bu şekilde ayartmaya çalışıyorsunuz? Derhal yerinize gidin."

"Ah, kral Yoongi. Ben bir kadın olarak yarası olan bir adamdansa pürüzsüz olan bir erkeğe bu çocuğu yakıştırdım sadece."

Sözleri beni kusurumdan vururken o an Park Jimin'in hayatını kararttığımı düşünmüştüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MY KING |yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin