3.

259 34 8
                                    


Alışverişe gitmeye vaktim olmadığından Olivia'dan birkaç kıyafet ödünç alıp giyindim. Okula yeniden başlıyormuş gibi hissediyordum. Elementimi öğrenecek ve yeni bir ortama girecektim. Aklıma Emma Ve Olivia'nın hangi elementten olduklarını sormayı unuttuğum geldi.

"Kızlar sizin elementleriniz ne? Dün sormayı unutmuşum."

Dün gece yatar yatmaz uyumuştum. Olivia banyoya girmek üzereyken konuştu.

"Sana göstermek isterdim ama okul içinde ders dışında kullanmamız yasak."

"Ama söyleyebiliriz. Benim elementim toprak. Olivia'nın ise su."

Yüzü biraz düştüğünde pek de üstlerine gitmememin gerektiğini düşündüm. İlk günüm olduğundan erken gitmem gerekiyordu. Bu nedenle beni yol edip hazırlanmaya başladılar.

Merdivenden inerken halen bu olanların gerçek olduğunu düşünemesem de alışacak gibiydim. Bir anda karşıma çıkan yaşlı kadın beni korkutmuştu.

"Bayan Ruth'un odası bu tarafta. Yenisin anlaşılan. Yeni ögrencilerin aptal olması yazılı falan sanırım."

Son cümlelerini duymasamda korkutucu bir havası olan bu kadına bir şey dememek en iyisiydi.

Orta büyüklükte kahverengi bir kapının önüne geldik.

"Burası müdüre hanımın odası. Elementini o bulacak. Yıllardır en iyi element bulucumuz o."

Diyerek kapıyı tıklattı ve arkasını dönerek uzaklaştı.

"Gel."

Sesini duyduğumda içeri girdim ve kapıyı yavaşça kapadım.

"1 haftada anca uyanan öğrencisin sen. Mia değil mi ismin?"

Kafamı onaylarcasına salladım. Bir hafta da uyanmış olmak benim için normal bir durumdu. Okul olmadığı günler öğlen saatlerinde kalkardım. Bu durumda üstüne ailemin ölmesini vücudum bir haftada anca kaldırmış olmalıydı.

Bayan Ruth sandalyesinden kalkarak masasının çekmecesini bir kaç düğmeye basarak açtı. İçinden bir avuç büyüklüğünde beyaz bir taş çıkartarak yanıma geldi.

"Bu taşı al ve gözlerini kapa elementin ne ise taş ona dönüşecek ve sana zarar vermeyecek. Kısa bir işlem gibi görünsede tüm işi yapan benim. Her neyse al bunu ve gözlerini kapa."

Elime taşı koydu. Bende gözlerimi kapadım.

"Küçük Mia'm hangi elementi istiyorsun? Elementler onları seçmen için kavga ediyor."

Gözlerimi hızla açtım. Elimdeki taşı masaya aceleyle koydum. Bayan Ruth yanıma gelip bana soru sorsa da halen şokunu atlatamamış bir şekilde titriyordum.

"Şey ben fazla heyecanlandım sanırım."

Gergince gülümsedim.

"Hep böyle heyecanlanınca kalbim aşırı hızlanıyor. Geçer bir iki dakikaya. Kusura bakmayın sizi de endişelenirdim."

Bıkkınca bir nefes verdi Bayan Ruth.

"Ah bu yeni gelenler. Her neyse işim var beş dakikaya geliyorum odadan ayrılma."

Söylene söylene odadan çıktığında kendimi salarak tekli koltukta yatay pozisyona geçmiştim. Bayan Ruth'a söyleseydim beni deli olarak görebilirdi. Belki de normal bir şeydi bu yaşadığım. Kafamda duyduğum ses kalın ve hırıltılıydı. Aniden duyduğumdan oldukça korkmuştum. Hiç bir şey düşünmemeye çalışarak ayakkabılarımı izledim bir süre.

Kapı açıldığında hızlıca ayağa kalktım. Güler yüzle Bayan Ruth'a bakarken gözlüklerinin üstünden bana bakarak masada ki taşı işaret etti. Hemen elime aldım ve gözlerimi kapadım. Daha saniyeler geçmişken Bayan Ruth'un sesini duydum.

"Bitti gözlerini açabilirsin."

Çabuk bitmişti. Elimdeki taşa baktığımda turuncu rengini yavaşca beyaza bırakıyordu.

"Elementin ateş. Şimdi gideceğin sınıftan sorumlu kişi sana kısaca anlatır. Çok zamanımı aldın. Al bu kâğıdı bilmen gereken her şey yazıyor. İyi dersler sana."

Kâğıdı alarak odadan çıktım.

"1-D sınıfı. Cam tarafında ki son sıra. Öğrenci numarası 1152."

Sorun şuydu ki sınıfların yerlerini bilmiyordum. Olivia ya da Emma'ya sorabilirdim ama bana ne telefon ne de başka bir şey verilmişti. Hızlı adımlarla yolu hatırlamaya çalışarak 1-D yazılı sınıfın önüne gelmiştim.

Tam kapıyı çalacaktım ki zi çalmıştı kapının önünden çekilerek sınıftaki öğrenci sayısının azalmasını bekledim. Kapının önü boşalınca içeri girdim. Öğretmenler masasında oturan genç kadın okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp bana güler yüzle baktı. Sınıfta olan öğrencilerden bir kaçının dikkati bize dönmüştü.

"Merhaba."

Gülerek ona selam verdiğimde kitabını kapatmış ilgisini bana vermişti.

"Merhaba Mia, yeni öğrencimizi sonunda görebildik. Elementin ne?"

Hafif şakayla karışık söylediklerine abartmayarak güldüm.

"Ateş, biraz uzun sürdü sınıfı bulmam kusura bakmayın bir daha olmaz. İsminizi öğrenebilir miyim?"

Anlayışla kafasını salladı ve tatlı bir şekilde güldü.

"Anladım. Ders elementini tanıma. Elementin hakkında bilgi edindiğin bir ders. Yerine geçebilirsin dersin başlamasına az kaldı. Adım Christina Aguilera."

Baş selamı verdikten sonra arkamı dönerek güneş alan ama epey arakada kalan sırama oturdum. Bu sıra dizesinde şu anlık kimse yoktu. Etraftaki kişilere bakmayarak ilgimi kendime çevirdim. Ders başlayınca umarım kendimi tanıtmam gerekmez diye düşünürken tekrardan zil çaldı.

Sınıfa girenler bana baktığında olabildiğince göz göze gelmemeye çalışarak dikkatimi başka bir yere vermeye çalışıyordum. En sonunda herkes sırasına oturduğunda ders başlamıştı.

Sıkıcı geçen dakikalar sonrasında sadece elementler hakkında bilgileri not etmiştik. Ders sonunda bittiğinde kapıda Olivia ve Emmayı görünce yanlarına gittim. Emma konuşmaya başladı.

"Ee nasıl geçti ilk dersin?"

Yazı yazmaktan ağrıyan parmaklarımı kıtlatırken cevap verdim.

"Elementimin ateş olduğunu öğrendim açıkçası kullanırım diye düşünmüştüm. Yaptığımız tek şey yazı yazmak oldu."

Oflayarak duvara yaslandım.

"Ders programına bakalım kullanmayı öğreneceğiniz gün çok zaten merak etme."

Olivia sınıfa girdi ve benim fark etmediğim duvarda asılı olan kâğıda baktı. Heyecanla yanımıza geldi.

"Bir sonraki dersiniz uygulama öğrenme."

Diyerek el çırptı.

"Şimdi ki derste elementini kullanacaksın. Kullanmayı öğrenmek kişiden kişiye değişir. İlk deneyişte kullanamazsan üzülme bizde bir hafta önce falan anca anca kullanmaya başladık."

Emma'nın dediklerini Olivia kafasını sallayarak onayladı.

"Nasıl gidicem oraya? Okuldaki hiç bir yeri de bilmiyorum zaten. Geç kaldım ilk derse."

Diyerek sızlandığımda Olivia elimi alarak içine kare bir şey koydu.

"Bizde bu yüzden gelmiştik zaten. Sabah rehber telefonunu vermeyi unutmuşuz sana. Bu telefonda okulun haritası var, senin olduğun konumuda gösteriyor. Onun dışında sana numarasını veren öğrencileri arayabiliyorsun. Biz kendi numaralarımızı kaydettik şimdiden."

Elimdeki kare ekrana bakarken Emma ve Olivia da bana veda ederek kendı sınıflarıne gitmişlerdi.

Elindeki aleti biraz kuracaladıktan sonra az çok çözebilmiştim. Gitmem gereken yeri arama kısmına girerek arattım ve yola koyuldum.

...

🍀

| ORLAIS |  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin