4

376 47 42
                                    

Yazar Anlatımından

Ten, Jaehyun'un Kendisini Bir Odaya Götürürken; Kolundaki Ele Sinirle Bakıyordu. Geçmişti Hiç Onun Tarafından Sürüklendiğini Hatırlamıyordu.

"Jaehyun, Kolumu Bırakır Mısın? Kendim Yürüyebilirim."

Ten'in Dedikleriyle Durdu Ve Kendisine Sinirle Gülümseyen Bedene Baktı. Zorla Gülümsediğini O Kadar Belliydi Ki...

Yüzünü Yüzüne Yaklaştırdı Ve Gamzelerini Belli Edecek Şekilde Gülümsedi Ten'e. Resmen Gözleri Kapanmıştı Gülümseyen Jung Jaehyun'un.

"Hayır."

Geri Çekilip Ten'in Kolunu Bırakmadan Yürümeye Devam Etti Jaehyun. Ten İse Oflayarak Ona Yetişmeye Çalışıyordu.

Nereye Götürülüyordu Bilmiyordu Ama, Üzerindeki Kıyafetler İnce Olduğundan Donuyordu Şu An. Tanrı Aşkına, Burası Çin'in Neresiydi?!

"Jaehyun, Biz Şu An Neredeyiz?"

Vücudunu Ürperten Soğukla Titreyip Kendisini Çekiştiren Gence Sordu Ten. Jaehyun İse, Ten'in Titrediğini Hissedip Kaşlarını Çatarak Ona Dönmüştü.

"Üşüyor Musun Sen?"

"Soruma Soruyla Cevap-"

Cümlesini Bitiremedi Ten. Çünkü, Jaehyun Üzerindeki Ceketi Çıkartıp Ten'e Giydirmişti Hızla. Burnunu Öpücük Kondurduktan Sonraysa Hafif Sinirli Sesiyle Fısıldamıştı.

"Bir Daha İnce Giyme, Havalar Dengesiz Biliyorsun."

Ten İse Önüne Dönse Dahi Bakakalmıştı Jaehyun'un Arkasından. Ve Kendi Kendine Söylenmeden Duramamıştı.

"Dengesiz Olan Sensin."

...

"Nereye Gidiyoruz?"

"Ağzını Bantlamamı İstemiyorsan Sus."

"Nereye Gittiğimizi Söyle, Susayım."

Durdu Ve Başını Havaya Kaldırıp Derin Bir Nefes Verdi Kunhang. Ardından Kolunu Tuttuğu Bedene Döndü.

"Benim Evime Gidiyoruz."

Kunhang'ın Dişlerini Sıkarak Söyledikleriyle Kaşlarını Çattı Yangyang. Ne Demek Benim Evim?!

"B-Bir Saniye, Neden?!"

Yangyang, Kolunu Çekiştiren Elden Kurtuldu Ve Sinirle Baktı Kendisine Öfkeyle Bakan Bedene. Neden Tanımadığı Birinin Evine Gitmek Zorundaydı Ki?!

"Jaehyun Ve Ten Antlaşma Yaptı. Ama Jaehyun, Ten'in Samimiyetine Zerre Güvenmiyor. Ve O, Ten'e Güvenene Kadar, Sen Benimle Kalacaksın. Anladın Mı? Şimdi, Bir Daha Soru Sorma Ve Benimle İletişime Geçme. Yürü."

Yangyang'ı Tekrar Sürüklemeye Başlayan Kunhang, Hayatında İlk Defa Bu Kadar Uzun Cümle Kurduğunu Fark Etmişti. Sinirle Güldü Ve Arkasından Sessiz Sessiz Gelen Yangyang'a Baktı.

Gözlerinden Yaşlar Süzülüyordu.

Ofladı Ve Durdu Kunhang. Tamamen Yangyang'a Döndüğünde, Yangyang'ın Ağzından Bir Hıçkırık Kaçmıştı.

"Neden Ağlıyorsun?"

Yangyang'ın Kolunu Bırakıp Gözyaşlarını Silen Bedene Düz Bir İfadeyle Baktı Kunhang. Çok İçten Ağlıyordu, Ve Bu Kunhang'ın Nedensizce İçini Sızlatmıştı.

"Onun Yüzünden..."

Yangyang, Kunhang'ın Arka Tarafını İşaret Ettiğinde Kunhang Tek Kaşını Kaldırıp Arkasına Döndü. Kim Ağlatabilirdi Ki Yangyang'ı-

Bir Saniye, Koridorda Onlardan Başka Kimse Yoktu Ki?

"Şaka Mı Bu-"

Tekrar Yangyang'a Döndüğünde, Onun Kaçıyor Olduğunu Yeni Fark Ediyordu Kunhang. Şaşkınlıkla Donakaldı Birkaç Saniye. Şoktan Çıktığındaysa Sinirle Bağırdı Ve Yangyang'ın Peşinden Koşmaya Başladı.

"LIU YANGYANG! SENİ ELİME GEÇİRİRSEM BİTTİN!"

Sinirle Bağıran Kunhang'a Karşılık Olarak Kahkaha Attı Ve Koşarken Bağırdı Yangyang. Kunhang'ı Sinir Etmek Hoşuna Gitmeye Başlamıştı Şimdiden.

"Yakala Da Görelim!"

Anlaşılan Birileri Uzun Mesafe Koşucu Olmasına Çok Güveniyordu.

...

Can Çekişerek Yazdım Bu Bölümü

Butterfly | Jaeten ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin