Butterfly | Jaeten ✓

8

Yazar Anlatımından

Dejun Ve Renjun, İki Kardeşti. Sadece Birbirlerine Sahip Olan Bu İki Kardeş, Sırf Yüzlerinin Güzelliği Sayesinde Ünlü Bir Restoranda Garsonluk Yapma Fırsatına Sahiplerdi. Ve Maaşı Oldukça İyi Olan Bu İşi, Severek Yapıyordu İki Kardeş.

Ama Bu Akşam, İkisi De, İşlerinden Nefret Etmişti İlk Defa.

"Anahtar Hansol'da. Şimdi İzninizle Onu Alayım."

İki Garson Başını Sallayıp Hansol'u Arabaya Yaslayıp Ayak Durduğuna Emin Olduktan Sonra Geri Çekilmişlerdi. Ve Kun Da, Hansol'a Doğru Eğilip Elini Cebine Attı. Bir Yandan Da Arkadında Bekleyen İki Garsona Fark Ettirmeden Hansol'un Kulağına Yaklaşıp Fısıldamıştı. Ama İkili Fark Etmemişti Bile.

Ve Bu, Başlarını Fena Hâlde Derde Sokmuştu. Çünkü, Kun Arabanın Camına İki Defa Sertçe Vurduğunda Arabadan Dört Tane İriyarı Adam İnmişti. Dejun, Renjun'u Arkasına Aldı Hızla. Kalın Kaşları Çatılmıştı.

"Kişisel Bir Mesele Değil, Ama Çok Hoşuma Gittin Güzelim."

Hansol, Başını Kaldırıp Sırıtarak Dejun'a Baktığında; Dejun Arkasındaki Renjun'u Daha Da Geriye İtmişti. Küçük Kardeşini Korumak, Onun Göreviydi.

"Yaklaşmayın!"

Korksa Dahi Sinirle Bağırdı Dejun. Renjun İse Dejun'un Kolunu Sıkıp Yavaşça Fısıldamıştı Kulağına.

"Dejun, Gidelim Buradan."

Başını İki Yana Salladı Kun. Ardından Sevimli(!) Bir Şekilde Gülümsedi.

"Gidemezsiniz."

...

Ten, Dudaklarına Baskı Yapan Dudaklara Karşılık Vermişti İstemeye İstemeye.

Ve Şimdi, Jaehyun'un Onu Sürükleyerek Getirdiği Arabanın Arka Kısmında, Jaehyun'un Kucağında Oturuyor, Boynunu Emmesine İzin Veriyordu.

"A-Ah, Jaehyun...Acıtıyorsun!"

Morarmış Boynundaki Çürüklere Dişlerini Geçiren Jaehyun Yüzünden Acıyla Tısladı Ten. Canı Çok Yanmıştı, Ama Tek Yapabildiği Sızlanmak Ve Jaehyun'un Omuzunu Sıkmaktı.

"Katlan."

Boynunu Yalayarak Gülen Jaehyun'un Dediklerini Anlamaya Çalıştı. Katlan Derken..?

"N-Ne?"

"Anlamamazlıktan Gelme, Chittaphon. Ben 5 Yıl Sensizliğe Katlandım. Sen De Şimdi Acıya Katlan."

Ve Öncekinden Daha Sert Bir Şekilde Isırmıştı Jaehyun Ten'in Boynunu. Ten, Acıyla İnleyip Jaehyun'un Omuzuna Vurdu Hızla. Canı Yanıyordu, Ama Dudağını Isırdığı İçin Sessizce Acı Mırıltılar Dökülüyordu Ağzından.

"Canımı Yakıyorsun! Geçmişte Böyle Biri Değildin Sen!"

Jaehyun Ten'in Sözleri Üzerine Dudaklarını Beyaz Tenden Ayırdı Ve Sağ Elini Kucağındaki Bedenin Çenesine Koydu.

"Geçmiş, Geçmişte Kaldı Chittaphon. Geri Dönme Şansı Falan Yok. Eski Yoonoh Yok!"

Yüzüne Yüzüne Bağıran Jaehyun Yüzünden Gözleri Doldu Ten'in.

Ve O An, Aklına Ne Gelirse Söylemeye Başladı.

"Eğer Tek Bir Dilek Hakkım Olsaydı, Onu Da Geçmişe Gitmek Ve Seninle Asla Tanışmamak İçin Kullanırdım! Senden Nefret Ediyorum Jung Yoonoh!"

Ve O Anda, Ten'in, Hiç Beklemediği Bir Şey Oldu.

Etrafı Beyaz Bir Işık Sardı.

Ne Jaehyun Kaldı Ortada, Ne De İçinde Bulundukları Araba.

"Neredeyim...Ben?"

...

Bu Kitapta Bok Yoluna Gidiyor Arkadaşlar Hadin Geçmiş Olsun 👋🏻