Gözlerini açtığında gün daha yeni ağarmıştı.Gördüğü rüyanın etkisinde, ama rüyayı hatırlamayacak kadar da akşamdan kalmaydı.Yavaşca kalktı ve çoraplarını giydi.Perdeyi açmadı, sevmiyordu gün ışığının yüzüne vurmasını.Bir sigara yaktı ve yatağına tekrar oturdu.
İçeriden sesler geliyordu.Muhtemelen annem hala içiyor diye düşündü.Bir insanın bu yaşında bu kadar içmesi ne kadar doğru diye kafasında irdeledi.Yadırgadı, ayıpladı, utandı ve ansızın birşey farketti.
"Ben anneme benziyorum." diye mırıldandı.
"Onun gibi çürüyüp gideceğim."
Selda minyon tipli, buna rağmen biçimli vücut hatlarına sahip ve her daim bir parça asi bir parça sessiz kendi halinde bir kızdı. Üniversite son sınıfa gidiyordu ve muhtemelen hiç bir zaman sevmeyeceği siktiri boktan bir bölüm okuyordu. Annesi Muğladan yanına ziyarete gelmis, ziyaretini epeyce uzatmıştı.Agabeyi ise günü birlik ilişkiler peşinde koşan, hiç bir işte 6 aydan fazla dikiş tutturamayan sorumsuz ve bir o kadar ilgisiz bir çocuktu. Buraya yanlarına gelmeseydi eğer büyük olasılıkla 1 sene daha suratını görmezdi.
Ev arkadaşı Gizem günlerdir ortada yoktu.Bunun sebebi büyük ihtimalle yeni tanıştığı çocukla takılıyor, daha doğrusu çocuğun evinden hiç çıkmıyor olmasıydı.
Selda derin bir nefes çekti ve sigarasını ağzına kadar dolu olan küllüğe söndürdü.Saat sabah 7 bile olmamıştı.Alarmını 11 e kurdu ve tekrardan yatağa girdi.Uyandığında annesi ve ağabeyinin gitmiş olmasını diledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
Ngẫu nhiên"Ben anneme benziyorum." diye mırıldandı. "Onun gibi çürüyüp gideceğim."