Medya: çok güzel ve hoşuma giden bir melodisi olan bir şarkı dinleyin derim 😊
Eda'yla kahvelerimizi içerken artık ağlamamı durdurmuş ve Eda'ya her şeyi anlatmıştım. "Kızım ama sende var ya! Ne diye çocuğa yardım ediyorsun o kadar şey yaptı sana?" Gözlerimi devirip "yardım ettiğimden dolayı pişman değilim Eda. Ben o değilim ve o an eli kötüydü bir daha olsa bir daha yardım ederim" dedim. Şimdi de o göz devirmişti. Sonra elini omzuma koydu ve "tamam gel bak unut bunları ben atıştırmalık ayarlıyorum sende film bak" dedi.
O mutfağa giderken bende kumandayı elime alıp filmlere bakındım. Elinde bir sürü atıştırmalık ve içecekle gelen Eda'ya gülümseyerek "yeni bir film çıkmış onu izleyelim" dedim. Kafasıyla onaylayıp yanıma oturdu. "Ali nerde?" Yukarıyı işaret edip "odasında" dediğinde başımı salladım. Tam filmi başlatacakken kapının çalmasıyla Eda yerinden kalkıp kapıya baktı. Gelen yakışıklı, uzun boylu, mavi gözlü, hafif sarı saçlı yakışıklı bir çocuktu. Eda ona sarılırken çocukta samimiyetle karşılıj verdi.
Sonunda sarılmaları bitince çocuk bana döndü o sırada Eda durumu anlamış olacak ki beni göstererek "bu Selin benim en yakın arkadaşım" sonra durup çocuğu gösterdi ve bana dönerek "bu da Ayaz benim biricik kuzenim" dedi. Ayağa kalkıp çocuğun elini sıktım "memnun oldum Selin" diyen Ayaz'a bende der gibi bir bakış attım. Çok samimiydi ve iyi birisi gibiydi.
Üçümüz birlikte filmi izlemek için koltuğa oturduk. Ayaz tekli koltuğa Eda'yla bende büyük koltuğa geçtik. En son Ayaz kumandayı alıp filmi başlattı.
✨
Film biter bitmez ikisine de sarılıp evden çıkmıştım. Şuan kendi evimde, odamda oturmuş bilgisayardan yapmam gereken ödevlerin videolarını izliyordum. Annem odaya girip yemeye çağırdı ama Eda'larda yediğim cipsler falan karnımı şişirmişti bir şey daha yesem kusacaktım.
"Yemeyeceğim annem" deyip annemi odadan çıkardıktan sonra bilgisayarı kapatıp yatağıma uzandım. Telefonuma gelen bir mesajla yerimi hiç bozmadan başımın yanındaki telefonumu elime alıp mesaja baktım numara kayıtlı değildi.
Bilinmeyen: Selin merhaba ben Ayaz. Bu saatte yazıyorum ama parfümün bizde kalmış.
İlk önce Ayaz'ın numarasını kaydettim sonra da bir mesaj yazdım.
Selin: teşekkür ederim. Yarın okula geçmeden alırım :)
Ayaz: peki. İyi geceler o zaman
Selin: iyi geceler Ayaz.
Telefonu kapatıp tekrar yanıma koydum. Havanın sıcağı beni baymıştı. Dolabın karşısına geçip altıma gri bir şort üstüme de siyah bir rambo giydim. Odadan çıkıp banyoda dişlerimi fırçaladım. Geri dönerken odamdan içeri giren birini gördüm ama karanlık olduğundan kim olduğunu seçemedim.
Her ihtimale karşı malzeme kutusundan ağır ama adını bilmediğim bir alet alıp odama ilerledim. Kapıyı açtığım gibi çığlık atmaya hazırlandım tam ağzımı açmışken bir el ağzımı kapatıp beni odaya çekti arkamdanda kapıyı kapattı.
"Selin benim sakin ol!" Demir?Ağzımdaki elini yavaş haraketlerle çekince ellerimle omuzlarına vurmaya başladım. "Ne işin var burda gerizekalı nasıl korktuğumu biliyor musun?" Ellerimi bileklerimden tutup beni kapıya yaslandığında aramızda o kadar az bir mesaje vardı ki şuan kalp atışımı duyuyor olabilirdi.
Yüzüne bakmamak için kafamı yere çevirip titreyen sesimle konuştum. "N...ne işin v..var burda? B...bırak beni!" Dedim. "Sadece seni korkutmaya geldim ama bırakmak gibi bir niyetim yok" dediğinde onu itmeye çalıştım ama tüm gücünü üzerimde kullanıyordu.
"Demir. Bırak beni odaya biri girse ne diyeceğiz" sırıtıp "haklısın" dedi ve kapının kilidini üç kez döndürerek bizi odaya kilitledi. "Bana bak çık odamdan yoksa imdat diye bağırırım" 'hı hı' der gibi baktığında onu takmayıp yatağa oturdum. "Demir amacın ne?" Omuz silkip "bir amacım mı varmış?" Dedi.
"Demir ciddiyim ben. Neden odamdasın?" Kapıya yaslanıp bana baktı ve konuşmaya devam etti. "Asıl amacım gerçekten seni korkutmaktı korkuttum da o yüzden şuan gidebilirim ama sanki gitmesem daha çok korkacak gibisin" deyip göz kırptı. "Demir çık odamdan" hafif bağırarak söylemiştim ama işe yaramamıştı. Balkonun kapısını açıp Demir'e 'çık' der gibi bir el haraketi yaptım.
"Manyak mısın?"
"Hayır ama kapıdan çıkarsan babam seni görebilir ve inan bana hapse girmeni çok isterdim ama ben kötü biri değilim o yüzden zaten çok yüksek değil burdan atlarsan ölmezsin"
"Ya da hapse girersem üzülürsün"
"Hı hı baya hadi çık"
Demir, balkona doğru adımlayıp tam yanımdan geçerken bu seferde balkon kapısıyla kendi arasında kalmıştım. Sonra gülüp bıraktı. Balkonun demirlerinden tutup aşağı atladı. Ona bakmak için balkon demirlerinden aşağı baktım. "Sanırım kolum kırıldı" diyen Demir'e gülerek baktım. "Kötüye bir şey olmaz" deyip içeri girdim.
Neden ona bu kadar iyi davranıyorum? Neden bana bunca şey yapmışken yine de onunla konuşuyorum? Tamam Selin artık konuşmak yok. Neler yaptı kızım sana? Hala konuşuyorsun ne kadar ayıp iyilik iyilik bir yere kadar baydın artık.
Bende onu tanıyorsam ben onunla konuşmayınca özür diler.
Dilemez. Saf mısın a yavrum? Sen onun neyisin ki?
![](https://img.wattpad.com/cover/228044210-288-k291342.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE EĞLENİYORUM
Literatura KobiecaYeni bir şehir, okul, sınıf ve tüm her şeye alışmaya çalışan masum, saf ve temiz bir kız. Hayatı boyunca bir sürü insana sırf eğlence olsun diye bir sürü kötülük yapmış kötü, yakışıklı, kaba bir çocuk. Çocuğun yandaşçıları ve kıza yaptıkları kötülü...