Sabah alarm çaldığı anda kalktım ve ilk işim banyoda elimi yüzümü yıkayıp odama dönmek oldu. Formaları giyip aşağı indim annemleri öpüp çıktım. Annem kahvaltı için çok ısrar etsede geç kalıyorum gibi bahaneler uydurdum.
Bugünlerde hiçbir şey yiyesim yoktu. Abur cubur dışında pek bir şey yemediğimden bünyem zayıf düşmüştü ve sanırım biraz kilo vermiştim.
Sınıf kapısı açıldığında gelenin Demir veya Eda olmadığını gördüm. Bu kızın adı sanırım Sıla'ydı. Yanıma doğru geldi ve "bana bak kızım Demir benim kaç yıldır birlikte takılırız ve o benim sevgilim olacak ona göre ayağını denk al" dedi.
Hiçbir şey söylemeden çantamdan kitabımı çıkardım. Biraz test çözmek için uygun bir zamandı. Onu takmayınca Sıla'da kendi sırasına geçti. Umrumda değildi. Demir ve ben ah gerçekten komik bir fıkra.
Bir süre sonra sınıf tamamen doldu. Hayret Demir bugün ne laf sokmuştu ne de bir şey demişti. Şaşırtıcı.
Demir'den
Okula gelmeden önce Sıla'dan bir mesaj almıştım.
'Demir sen bu Selin denen kızı gerçekten rezil etmek istiyor musun?'
Aslında istiyor muyum bende bilmiyordum ama sanırım eğlenceli olabilir. Sıla'yla uzun zamandır takılırız ve kızın çok cin fikirleri var. Hızla klavyeye tıklayıp mesaj yazdım.
'İstiyorum aklında ne var?'
'Orasını bana bırak :) sen sadece bugünlük Selin'e iyi davran ve bir şekilde öğle arasında üstüne su falan döküp onu kızlar soyunma odasına gönder'
Aklındaki ne bilmiyorum ama halledilebilecek bir şey. Mesaja görüldü atıp telefonu kapattım ve bizimkilerin yanına ilerledim.
Selin'den
İlk tenefüs çaldığında Eda kantine inmişti ama ben aç olmadığımdan sınıfta kalmıştım. Kulaklığımı takmış sıramda müzik dinlerken yanıma birinin oturmasıyla yan tarafımı döndüm. Tabi ki Demir'di. Bulaşmaya falan gelmiştir.
Ama bulaşmadı hatta kulaklığın tekini alıp dinlediğim şarkıyı dinlemeye başladı. Eşlik bile etti.
"İlk bakışta aşk mı olur? Yoktur öyle şey. Kandırıld..."
Daha fazla devam etmesine müsaade etmeden kulaklığımı kulağından çıkarıp ona "derdin ne?" Bakışı attım.
"Ne güzel dinliyordum niye izin vermedin?"
"Demir derdin ne hadi sabah rütielini yap defol git"
"Selin Selin ne kadar ayıp burda aramızı düzeltmeye çalışıyorum senin yaptığına bak"
"Demir!"
"Efendim?"
"Dengesiz misin?"
"Belki"
Deyip sırıttı. Bu çocuğun denge problemleri var hatta denge değil direkt zihin problemleri var. Manyak kesin manyak.
"Hem dengesiz insanlarla konuşmama kuralı falan mı var?"
Diyerek sırada daha da çok yanıma yaklaştı. Heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı çünkü bir erkekle bu kadar yakın olmaya alışık değilim. Birden kapının açılmasıyla kendimi geri çekip Demir'i hızla kendimden ittim. Telefonumu elime almasıyla telefonumu almaya çalıştım.
"Demir. Napıyorsun? Demir özel şeylerim var!"
"Bir saniye tamam özeline girmem"
Durup telefonumda naptığına bakıyordum. Rehbere girmişti kesin birini arayıp beni rezil edecekti. Ama öyle yapmadı telefon tuşlarına girip kendi telefonu olduğunu düşündüğüm numarayı girdi. Kesin onun değil bir başkasınındır. Ama yine öyle değildi. Girdiği numarayı aradı ve kendi telefonu çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE EĞLENİYORUM
Literatura FemininaYeni bir şehir, okul, sınıf ve tüm her şeye alışmaya çalışan masum, saf ve temiz bir kız. Hayatı boyunca bir sürü insana sırf eğlence olsun diye bir sürü kötülük yapmış kötü, yakışıklı, kaba bir çocuk. Çocuğun yandaşçıları ve kıza yaptıkları kötülü...