9.BÖLÜM: Kıskanmak mı?

6 1 0
                                    

Medya: bölüm şarkısı dinlemeyi unutmayın sizi seviyorum iyi okumalar ✨

Yanımdaki kişinin dediği şeyle göz ucuyla gelen kişiye baktım aslında zaten sesinden Kuzey olduğunu anlamıştım ama her neyse.

"Her bank vakasında sana su veremem yanımda suyum yok"

Deyip güldü. Gözümdeki yaşlarımı silip bende güldüm. Sonra çantamdan yarısı içilmiş suyumu çıkardım ve

"Bende var"

Deyip gülümsedim. Kuzey'de gülümseyip ayağa kalktı. Sonra bana elinş uzatarak

"Demir'i ve yaptığı son şeyi kafana takma kimse umrunda olmasın ama okula gitmemiz lazım hadi gel"

Dedi. Tereddütlü bir şekilde elini tuttum. Birlikte okula girmiştik tenefüs olduğu için neredeyse herkes bahçedeydi. Herkes bana bakıyordu kimisi kıs kıs gülüyordu kimisi ise acıyarak bakıyordu.

Kuzey'e adımlarını hızlandırmasını söyleyip kendimde hızlandım. Sınıfa çıkıp okul hırkasını üstüme giydim ve kapüşonumu kapatıp kendimi sıraya kapattım. Yanıma gelip bana sarılan Eda'nın koluna teşekkür ederim gibisinden sarıldım.

Sınıf tamamen dolarken gözüm cama çarpan yağmur damlalarında takılı kalmıştı. Ne ara Yağmur başlamıştı?

Son derse kadar uyumuştum. Son dersin bitmesine on dakika kadar kalmışken yağmur daha da şiddetlenmişti. Eda'nın dürtmeleriyle çantamı sırtıma takıp tekrar sıramdaki uykuma devam ettim. Zil çaldığında herkes yavaş yavaş çıkarken Eda beni dürtüp

"Selin hadi kalk ya çıkış zili çaldı"

Diyordu. En son dayanamayıp

"Sen git ben millet çıkınca çıkacağım"

Demiştim.

"Emin misin?

"Hı hı"

"Tamam ama bak geç kalma"

"Eda git artık çıkıp eve gideceğim napacağım sanki?"

"Doğru tamam canım hadi dikkat et eve gidince mesaj at"

"Tamam annecim"

Göz devirip sınıftan çıktı. Sınıfta kimse kalmamıştı yavaşça cama yaklaşıp öğrencilerin gitmesini bekledim.

Demir'den

Desteyken ara sıra Selin'e bakıp ne yaptığını izliyordum. Ya dışarıya bakıyor ya da uyuyordu. Olaydan sonra bizimkilerle de hiç konuşmamıştım. Sorularına falanda cevap vermiyordum.

Çıkış ziline doğru Selin ve Eda'nın konuşmalarına kulak misafiri olarak Selin'in herkes çıktıktan sonra çıkacağını öğrendim. Nedensizce o okuldan çıkana kadar bekleme isteği içimi doldurdu.

Sınıftakiler çıktıktan sonra sadece Selin kalmıştı bende dikkat çekmemek için sınıftan çıkmıştım. En son Selin'in camdan dışarıyı izlediğini görmüştüm.

Salak Demir Sıla'nın yapacağı şey bu kadar olur sen niye hemen tamam diyorsun.

Koridorun sonunda duvarın arkasına saklanıp Selin'in çıkmasını bekledim.

On beş dakika kadar sonra koridorda ayak sesleri duymamla iyice köşeye çekildim. Merdivenlerden inince bende peşinden saklanarak inmiştim. İlk başta dışarı çıkmaya tereddüt eder sanmıştım ama tahmin ettiğim gibi olmamıştı aslında.

Yağmur yağdığını umursamayarak çıktı. Önce gökyüzüne çevirdi başını ıslanmaktan hoşlanıyordu. Çok tuhaf bir kız gerçekten. Bir anda yere doğru uzandı. Ne yapıyor bu?

Yere uzanıp kollarını iki yana açtı. Daha fazla ıslanırsa hasta olacak gerçekten kendini hiç düşünmüyor. Yanına doğru ilerledim. Tam yanında ayakta dikilerek

"Selin"

Dememle ilkilerek gözlerini açıp ayağa kalktı.

"Ne işin var burda beni mi bekledin? Aklından ne geçiyor yine Demir Alas"

Göz devirmekle yitinip kolundan çekiştirerek ilerledim. Kolunu hızla çekerek kolumdan kurtardı.

"Napıyorsun ya sen? Nereye götürüyorsun beni?"

Ani bir gök gürültüsüyle hızla ellerini belime doladı. Onu sakinleştirmek için bende kendi ellerimi onun beline doladığımda sanki yağmur bunu istiyormuş gibi yavaşladı.

Selin ne yaptığını farketmiş olacak hızla kendini geri çekti.

"Sana sarılmak istemedim. Gök birden gürledi. Normalde korkmazdım ama malum bu sıralar her şeyden korkuyor oldum"

Deyip giderken kolundan tuttum sinirlendiğimin farkında bile değildim kolundan tutup hızla kendime çekmemle ufaçık bir saniye de olsa dudakları dudaklarıma değmişti.

Utanarak dudaklarını silip durdu.

"Sadece 0.1 salise değdi o kadar Selin sakin ol tamam"

"Sen alışkın olabilirsin ama ben alışkın değilim böyle olmaya"

"Nasıl olmaya"

Deyip çapkınca sırıttım. Bunu yapmaya hakkım yoktu.

"Ya böyle işte yakın öpüşme falan"

"Selin buna öpüşme denmiyor öpüşme uzun ve iki tarafında istediği şekilde oluyor. Şuan bulunduğumuz duruma yanlışlıkla dudaklarımızın değmesi diyo..."

Tam lafımı bitirecekken arkadan gelen Kuzey'in sesini duymamla ellerimi refleks olarak yumruk yapmıştım.

"Selin!"

Selin şaşkınca arkasını döndüğünde

"Kuzey?"

Demişti sorar gibi.

"Şey merak ettim geri döndüm de bir sıkıntı y..."

Bu sefer lafı bölen taraf ben olmuştum.

"Şuan tek sıkıntı sensin gidersen sıkıntı falan kalmayacak ikile Kuzey"

"Demir kavga edecek havada değilim hadi Selin gidelim"

"Selin seninle hiçbir yere gelmiyor Kuzey ya ikile ya da ben ikileteyim"

Selin aradaki kavganın büyüyeceğini anlayıp araya girdi.

"Bir saniye. Demir sen beni kıskanıyor musun?"

"Kıskanmak mı? ben mi? Selin ateşin falan mı var ne dediğini bilmiyorsun sen! Kendini de bu kadar önemseyenş ilk defa görüyorum"

"Evet sen ayrıca ikinize de kimle gideceğimi sormuyorum ve özellikle Demir. Son yaptığından sonra şuan aynı muhabbetin içinde olduğumuza şükret. Kuzey gidelim"

"Selin eğer şuan Kuzey'le gidersen gerçekten bu okulda senin belan olurum"

"Bol şans Demir. Daha ne yapabilirsin merak ve heyecanla bekliyorum"

Deyip Kuzey'le birlikte okuldan çıktılar. Sinirle arabaya binip farketmeden aşırı hız yaparak eve varmıştım. Bizim çocukları çağırıp olanları yani olanların son kısmını anlattım. Selin konusunda onlardan yardım almam lazımdı.

Bu sefer Selin'i gerçekten unutamayacağı bir şey bekliyor...

Ben geldiiim. Bu arada Demir'in yapacağı şeyi kendi kafamda kurdum. Öyle yani diğer bölüm göreceksiniz zaten sizi seviyoreeee ballarım 🦋🌵❤️

SADECE EĞLENİYORUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin