KARANLIĞIN EFENDİSİ

112 84 5
                                    

Derin bir uyku derim bir karanlık, uyuyan güzel bile kıskanır uykumu, bir boşluk karanlık adeta umutsuzluğu anımsatan bir his bir duygu, söylemek istediğim ama söyleyemediğim düşüncelerimin arasında kaybolmuş rüyalarım belki de hayallerim, hiç kurmadığım hayallerim.

Yıllar içinde kaybolmuş bitip tükenmiş bir duygu. işte o an hissediyorum "UMUTSUZLUĞU"sonra bir doğuş.... Ay'ın doğuşu,Gecenin zifiri karanlığında Ay gibi parlayan bir kalp bir umut ışığı işte, hala bir umut olduğunu kalbimde hissedişim..... Ona yaklaştığına dair kalbimde ki o his, hiç tanımadığım biri ona zarar verebilecek güce sahip olsamda ona karşı savunmasız olmam.

Adını bile bilmiyorum hiç bir zaman dokunamadığım bir kez bile güldüğünü göremediğim nefes alış verişini sadece düşlerimde duyup hissettiğim ve gördüğüm ama tanımadığım biri için neden böyle oluyor bana !SAVUNMASIZ! neden.....

Çocukluktan kalmış bir hayali anıya rüyaya düşe..... daha ne olduğunu bile bilmiyorum gerçekliğine emin olamadığım bir imkansızı kovalıyorum..... Sonsuz sonu olmayan bir yol mu yoksa çıkışı olmayan bir labirent mi bu yol!!

BİLMİYORUM.......

Yıllardır görmüyordum ve şimdi yine görmeye başladım varlığını ya da yokluğunu hissediyorum. Çocukluktan kalsaydı, daha ne olduğuna anlam veremediğim düşlerim çocuklukta kalırdı!!!!

Annem bana küçükken bir masal anlatmıştı. Kurtlar ve kuzular, kötüler ve iyiler gibi değil mi.... Masalda kurt kuzuyu kandırıyor ve yiyordu.. Avlanan, kurban olan kuzu oluyor..... peki ya ben..... bu masalın neresindeyim ... kötü bir kurt tarafından kandırılıp zalimce katledilen kurban olan kuzumu yoksa kuzuyu zalimce katleden kurt mu peki ya o... kurt mu kuzu mu.... hislerim yanılmaz ben kuzuyum ve o da..... cevabı belli.

"Kötüye bişey olmaz" "Kötüler ölmez"
İyiler fedakarlıktan ölürler kalbinde ki iyilik ile can verirler..... peki ya kötüler kendi canı için kimseyi düşünemeyen fırsatçılar

KÖTÜLER!!!

Sonunda yine kaybeden onlar olur sonunda ölen yine onlar olur ama ölmeleri onları iyi biri yapmaz

Mesela hayatı bir su Damlası gibi görünüyorum neden mi..?.... İlk düşen su damlası ilk anımız ilk dünyaya geldiğimiz an ve ondan sonra düşen her damla su hayatımız boyunca geçirdiğimiz iyi ya da kötü anılar ama yaşananlar peki ya sonra...... o su damlaları düşmeyi bıraktığında hayatımız sonlandığında... işte o zamana kadar kötülük yapmamamız gerek. ben şu an ne yapıyorum mesela.... imkansızın peşinden koşmak kovalamak kötü mü iyi mi ayırt edemiyorum.... gözlermi açmaya başladım kör edici bir ışık gözlerimi alıyordu .... fısıltılar geliyordu kulağıma ve bir den yüzüme çok sert bir yumruk yedim  kendimden geçtim burnum kanıyordu ..bilincim tamamen açık değildi gözlerimi aralayarak karşımdaki kişilere bakmaya çalışıyordum"lanet pislikler " diyerek gözlerimi açtım .... çevremi süzdüm bana doğru yürüyen iblisleri gördüm ..."beni kaçırmak size ne kazandırıcak lanet pislikler "diye büyük bir kahkaha attım ellerim ve ayaklarımı sandalyeye bağlamışlardı .... iblisler karşıma dikildi  "karalığın efendisi gelene kadar sesini kessen iyi edersin "dedi ve yüzüme sert bir yumruk attı ...gözlerimi kapatmıştım ve işte karanlık  beni kollarının arasına almıştı..

Marcus 'tan

Karen cehennem ateşi geçiti için büyü kitaplarında gizli geçmenin bir yolunu arıyordu vakit kısıtlıydı  melek meclisi karen'ı zindandan çıkarttığımızı duydu ve karşı tepki vermişti ama byaşadığımız durumu anlatınca onay verdi ve melek meclisinden bir kaç görevli gelerek karen'ın kaçma ihtimalini göz önünde bulundurarak yanımıza geldiler .Paul ve Lisa kurt sürürlerine durum ile ilgili haber yolluyordu , Thomas koruyucular Birliği merkezine haber veriyordu , Anthony kadim büyücüler büyü konseyini topluyordu . Peri krallığı her şeye hazırlık yapmış Melekler konsülü herşeyden haberdar her yerde gözleri vardı . Ve ben.... babam Valek ve annem Armony'e haber verdim.... Her an savaş çıkabilirdi ve çok tehlikeli çünkü alfa daha yeni yürümeyi öğrenmiş bir bebek gibiydi güçlerini kullanmayı bilmiyordu...

Herkes Karen'dan haber bekliyor eğer tek bir hatası olursa idam cezasına mahkum edilicekti  melekler en güçlü 2 meleğini AB'YE gönderdiler AB, Alemler birliği. Adları Angela Miller ve George Powell'dı büyük meleklerin torunları ve saf kanlı koruyucu melekleriniydi ....kaderimize giden yol artık bir büyücüye bağlıydı.

Ay;

 karanlık beni esiri etmişti boşlukta süzülüyor gibiydim dimsiz bir kuyunun içinde ne zaman düşüceğimi düşünüyor gibiydim kafamda bir ağrı vardı ... ve yavaş  yavaş gözlerimi açıyordum bana doğru konuşan  bir iblis vardı... ve birden gözlerimi açıp çevreme neede olduğuma baktım "bir kez daha sesin çıkarsa bu sefer burnunu kırarım" dedi iblis konuşamıyordum lal kesilmiştim adeta ve beni neyin beklediğini bilmeden sade oturup susuyordum

ve içeri biri girdi ..herkes onun önünde eğildi  bulanık görüyordum ama genç biriydi...bana yaklaştı artık onu çok net görebiliyordum ..o küçükken hayallerimde ve rüyalarımda gördüğüm küçük çocuğa benziyordu.bana yaklaştı ve yüzümün her bir detayını incelercesine baktı"sandığım kadar güçlü ve büyüleyiciği güzelliğin yok "dedi...hiç bir şey söyleyemedim sessizce onu süzdüm "alfa olduğunu bilmiyordun ... ve 18 yaşında öğrendin doğru mu?" diye sordu gözlerine baktığımda aklında milyonlarca soru olduğu belliydi ...  lsorusuna karşılık onalıyla kafamı salladım birden gözlerime baktı "dilinni mi yuttun prenses konuş" dedi sert bir sesle "evet  yeni öğrendim " dedim...ve birden çenemi tutup "neden bana çocukluğumdan beri ilizyonlar gönderiyorsun  kahin özelliğini alfa olduğunu bilmediğin halde nasıl kullanmayı başardın ?"diyerek sordu bakışları  sertti sözlerinde ki katılık duvara çarpmışım hissi yaratıyordu  sert nefesi yüzüme vuruyor  içimde büyük bir korku yaratıyordu" Bi- bilmiyorum "dedim kekeleyerek hala çenemi tutuyor ve sıkıyordu... Bilmiyorum demem onu kızdırdı gözlerinde ki karanlıktan belliydi ve elini çenemden çekip boğazıma yerleştirdi..ve sıkmaya başladı nefessiz kalıyordum bir yandan söylediklerini dinliyordum.." zekisin ama yanlış yoldasın.. Doğrulara ihtiyaçım var yalanlara değil" dedi.. "be- ben de gö- gördüm seni" dedim kekeleyerek.. Duyduklarına karşılık şaşkınlıkla boğazımda ki elini gevşetti.. "Ben sana ilizyon göndermedim yalan söylüyosun" dedi.. Kesin bir sesle, derin derin nefes alıyorum ve sözlerine  devam etti... " anlamanın tek yolu bu" dedi ve iki eliyle birden kafamı tuttu gözlerime baktı o an kendimden geçmiştim.... Gözlerimi birden açtığımda çocukken gördüğüm rüyalarımdaydım... Sıcak alevlerin esir aldığı kurak toprakta büyük ve karanlıkla kaplı bir kalede bir çocuk görüyordum yardım istiyordu... Bir adım attım ve birden yanımdan küçük bir kız fırladı.... "sana yardım edicem bekle beni" diyerek kaleye koşuyordu bu kız bendim.... Ve yıllarca kurtamaya çalıştığım çocuk ise beni öldürmek isteyen güçlü bir varlıktı... Dur diyecektim ki birden birinin elini belimde hissettim... Birden kendine çekti... "Bu senin zihnin  ve ben doğruları görücem" dedi.... Tekrar arkama döndüm ve izlemeye başladım.... Ve o anda yer sallandı... Birden gözlerimi açtım ve karşımda gözlerimin içine bakan onu gördüm "doğru söylüyosun... Lakin  onu hiç kurtarmadın" dedi.. Nefessiz kalmıştım soğuk soğuk terliyordum......tekrar ellerini kafama yerleştirdi ve.. " nasıl bunca zaman gizlendi öğrenelim bakalım" dedi.... Ama bu sefer ben ayık kalmıştım... Bir kaç saniye sonra gözlerinş açtı ve "Lanet bir büyü" dedi ve arkasına bakmadan çekip gitti.....

MARCUS'TAN;

vakit azalıyordu...  Ve karen az kaldığını söylemekten başka yaptığı bir şey yoktu.... Melek George ve Angela da bizimle gelicketi.. Saatlerce bekleme sonucunda "buldum" dedi... Karen.... Gizlice cehenneme geçit açıcak kara büyüyü bulmuştu...  Ve hepimiz topladık el ele tutuştuk ve karen büyüyü yapmaya başladı "Dracu foc, orgie intunecata drschife o ula da-mi cheia....!"

Bir anda kendimizi cehennemde bulduk.... "onu nasıl nerede bulucağız? " diyerek herkesin aklında ki soruyu ortaya atmıştı... "cehennem kalesinde buluyorlar"dedi melek Angela..."sen nereden bileceksin?" diye sordu lisa alaycı bir tavırla George lafa girdi... "o senin üstün saygılı ol" dedi... Lisa güldü ve Angela'yı takip etmeye başladık... Lavların harıltısı kulaklarımızı ağrıtmıştı ortada İblisler yoktu büyük ihtimalle herkes meraktan kaleye  gitmişti
Ve kaleye geldiğimizde kapıda muhafızlar vardı.. Hepimiz Karen'a baktık ve gizlice girmek için yol olup olmadığını sorduk Karen pis pis gülüyordu... Elbette bir yol vardı.....

LÜTFEN OKUMAYA DEVAM EDİN...

TUTULMA (SON VARİS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin