1|| Hayat bize karanlığı laik gördü. Bizse ona koca bir orta parmağı.

158 8 3
                                    

Burcu multide. İyi okumalar:)

Okuldan içeri girdiğimde herkes susmuş ve bir yerlere sinmişlerdi. Okul bahçesinin bir köşesine geçtim ve siyah banka oturdum. Burayı ve bana özel olan her heri siyaha boyatmıştım. O yerlere benim izin verdiğim kişiler dışında hiçkimse yaklaşamıyordu ki sadece en yakın arkadaşım olan Burcu siyah yerlere oturabiliyordu.

Özellikle siyahı seçmiştim. Çünkü beni, içimi yansıtıyordu. Bazı insanlar siyahı sevmezlerdi ama ben siyahla yaşıyordum. Banka oturdum ve Burcuyu beklemeye başladım. Bu bankı özellikle seçmiştim. Buradan tüm bahçe görünüyordu. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp bir müzik açıyordum ki Burcu geldi.

Oda benim gibiydi ama daha farklıydı. O ne olursa olsun ayakta duruyor ve benliğindeki tüm beyazlıkla karanlığa direniyordu. Ama şuda vardı ki yanında ben bulunuyordum ve onun beyazlığına karşı savaş açmış siyahın yanında istemeden duruyordum yani Burcuyu istemeden karanlığa çekiyordum.

Aslında bunu kendisi istemişti. Onu nekadar kovsamda, aşağılasamda gitmemişti. Hep benim yanımdaydı. 'Neden?' Diye sorduğumda bana sadece 'Aynı insalar birbirini anlar.' Demişti.

İlk başta Burcunun benim gibi karanlık olabileceğini hiç düşünmemiştim. Ama çektirdiğim işkenceleri büyük bir zevkle izlediğini ve katılmaya can attığını anlayınca şaşırmıştım. Garipti. Çünkü... Burcudan bahsediyoruz. O masum yüzü hiçte karanlığa benzemiyordu. Yani ne bileyim daha çok benliği beyaz olanların yüzüne sahipti.

"Günaydın" dedi. Sesi bu sabahta evlerinde bir kavganın gerçekleştiğini belli ediyordu.

"Günaydın. Yine mi kavga?" Diye sorduğumda biraz bekledi.

"Her zaman ki gibi işte." Aslında üsteleyebilirim ama istemediği sürece anlatmayacağını biliyorum. Zaten niçin çıkmış olabilir ki kavga? Jale ile Hasan arasında ki sinir bozucu klasik kavgalardan biri. Aslında Burcunun anne ve babasına ismiyle hitap etmek doğru değil biliyorum ama onlar anne baba değil! Kendi sorunlarını Burcuya taşıyorlar ve Burcunun siyahlığa karşı çıkacak beyazlığını eksiltiyorlar. Aslında bu saçma kavgaların tek sebebi aldatmak.

İkiside birbirini aldatıyor ve aldatıldıkları için kavga ediyorlar. Aman ne üzücü (!)

Zil çaldıktan sonra derse girmek için kalktık. Koridorda yürürken bir kız yanımdan geçerek bana çarptı. Kıza baktığımda sürtük Su olduğunu gördüm. Sinirlerim bin kat daha artmıştı. Bu kız bunu bilerek yapıyordu çünkü bana yaptığı herşeyde sabırlı davrandım ama benim gerçek yüzümü görme zamanı SuCUK.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun SuCUK?!" Arkasından böyle bağırmamı beklemiyor olacak ki ilk olduğu yerde durdu. Sonra arkasını döndü. Kızgın görünüyordu ve o bakışlar altında insan ezilirdi. Ama bende bir etki yaratmıyordu. Ona en ölümcül bakşımı attım ve biliyorum ki bu bakış en cesur yüreği bile korkuturdu.

Su'yun arkadaşları ondan uzaklaşırken diğerleride duvarlara sinmiş meraklı ve korkmuş bir şekilde bize bakıyorlardı. Burcu benden biraz uzaklaşmış zevkle olacak kavgayı izlemeye hazırlanmıştı.

"Sen benimle ne hakla böyle konuşursun?!"

"Sen bana ne hakla çarparsın?!" Onun taklidini yaparak dediğim bu cümlenin üzerine sinirle bana doğru koşmaya başladı. Zaten aramızda pek fazla mesafe yoktu ve hemen bana yaklaşmıştı. Bana yumruk atacakken elini tuttum ve onu duvara sert bir şekilde çarptırıp yüzüne yumruğumu geçirdim.

Onu bırakıp ilerlemiştim ki biri saçımı çekti. Arkamı döndüğümde bu kişinin Su olduğunu gördüm.

"Sen... sen bana nasıl yumruk atarsın?! Marul kafa! " söylediği kelimeden sonra beynim durdu ve düşünemez oldum. Ne yaptığımı bilmeden kızın üstüne atladım ve onu yere yapıştırdım. Yumruklarımı ardı ardına sıralarken biri belimden tutup beni Su'yun üzerinden çekti. Sinirle bunu kimin yaptığına baktığımda mavi gözlü sarı saçlı bir çocuk olduğunu gördüm. Açıkcası onu daha önce bu okulda görmemiştim. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Karanlık★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin