Bir Tutam Göz Yaşı

147 32 0
                                    

   Birbirimize sıkı sıkı gömülmüşken gözlerim duvarın ardında duran kişiyi buldu. Yavaşça kollarımı Adrien'ın boynundan çekerken yutkunmuştum.

Endişemi fark eden Adrien'ın yeşil göz bebekleri yavaşça duvarı bulduğunda nasıl büyüdüğünü hissettim. Kagami çaresizce kapı eşiğinde bize bakıyordu. Elindeki spor çantası yavaşça kaymıştı zarif ellerinden.

Çaresiz gözleri artık dolmuştu. Bakışları bir ben bir Adrien arasında dönüp duruyordu. Ben ona doğru yürürken elimdeki sıcaklık beni durdurdu. Adrien ifadesiz gözleriyle kolumu sıkıca kavramıştı.

Bakışlarımı Adrien'ın yüzüne sabitlemişken bir ses ikimizin bakışlarını da delip geçti.

"Neden söylemedin" ikimizde artık Kagami'ye bakıyorduk. Açık Kahve gözlerindeki kırgınlık halinin yerini tiksinmiş bir hal almıştı.

Ben: Kagami ben sana söyleyecektim.

Kagami: Hayır, söylemeyecektiniz!

İkimizde artık Adrien'a bakıyorduk. Ben birşey demesini bekler gibi Kagami ise kalbini adadığı çocuğun onu bu halde bırakmamasını ister gibi bakıyorduk ona.

Adrien ince dudaklarını araladığında boynunu bükmüştü. Sanki yanlış birşey yaparken yakalanan çocuklar gibi.

Adrien: Kagami ben üzgünüm ama biz Marinette'le birbirimizi seviyoruz...

Kagami'nin dudakları nefretle aralandı bu sefer.

Kagami: Madem başından beri onu seviyordun niye duygularımla oynadın. Niye seni, kimseyi sevmediğim kadar sevmeme izin verdin. Niye onu seviyorken benimle oldun.

Dedi haykırarak, o an karşımda eski kalbi kırık beni gördüm. O çaresizliğini hissettim kalbimde. Ve onun yerine istemsizce gelen bir hışımla Adrien'ın yanağına ulaştı elle rim.

O yanağını tutarken kollarından ayrıldım. Ve Kagami'nin kollarına girdim bu sefer. Onu ordan çıkarırken Adrien'a nasıl baktığını gördüm. Içim bir kez daha acıdı, fakat bu sefer aşk acısından değil onu bu kadar seven birinin önüne duvar olmaktan.

Onu yavaşça merdivenlerden indirirken kollarıma sıkı sıkı tutunuyordu. Şu an onun kimin kollarında olmak isteyeceğini az çok tahmin ediyordum.

Onu büyük malikaneden çıkardığımda kapı ardındaki kırmızı arabasına doğru yürüyorduk. Onun yerinde olmasamda nasıl parçalandığını az çok biliyordum. Doğru düzgün yüremiyordu, sürekli bir yaprak gibi oraya buraya savruluyordu.

O güçlü,atik,kararlı kız yok olup havaya karışmıştı sanki. Ona yardımcı olmak amacıyla arabasının kapısını açtım. O arabaya doğru uzandığında kapısını kapatmak üzereydim ki bir ses beni durdurdu.

"Teşekkür ederim Marinette"

Dedi gülümsemeye çalışarak.

"Üzgünüm Kagami böyle öğretmeni-"

Sadece yine gülümsemeye çalışarak gözünden savrulan yaşı elinin tersiyle sildi. Ve yarım açık kalan kapıyı kapatıp gitti.

O gidiyorken ben ardında bıraktığı yol şeritlerini izledim. Tam mutlu olduğumu düşünürken bir başkasını üzmüştüm. Bir başkasının kalbini parçalamıştım. Ben parça parça bölünüp yeniden bir araya gelmeye alışmıştım. Fakat insanlar değil...

Yeniden merhabalar! Bu bölümü alelacele yayınladığım için bu kısmı es geçtim. Şimdilik  bu kadardı bölümü begenmeniz dileğiyle...İyi okumalar😊😊😊

Diğer Bölüm için 930 okunma...

Mucizevi AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin