*Chris'in gözünden
Y/N öleli bir hafta olmuştu.
Cenazesinde Seb o kadar çok ağlamıştı ki hatırladıkça üzülüyorum. Onun hiç bu kadar ağladığını görmemiştim.
Y/N'nin ölümünden Sebastian kendini sorumlu tutuyordu. Ama Seb yüzünden değildi.
Ölüm nedeni trafik kazasıydı...
Bir hafta önce setteydik. Y/N sete geç kalmıştı. Onu aradığımızda yeni uyanıyordu. Hemen evden çıkacağını söyleyip telefonu kapatmıştı. Sete yetişmek için arabasını inanılmaz hızlı sürüyormuş. Kavşağa gelince yavasliyamamis ve bariyere çarpmış.
Y/N'nin hastaneye kaldırıldığını öğrenince apar topar hastaneye gittik. Bize ameliyatta olduğunu söylediler.
Seb deliler gibi ağlıyordu. Yani ağlamasına şaşırmadım çünkü iki yıllık sevgilisi içerde can çekişiyordu.
Seb ağlaması gittikçe daha da siddetleniyordu.
Y/N'ye gerçekten aşıktı ve onu kaybetme ihtimalini düşündükçe deliriyordu.Sinirinden ve üzüntüsünden duvarları yumrukluyor çığlıklar atıyordu. Onu durdurmaya ve sakinleştirmeye çalışıyordum ama nafile...
Biz hastane koridorunda ağlayıp bağırırken ameliyathaneden bir doktor çıktı ve bize doğru yaklaştı.
Hemen ayağa kaktık.
S "O iyi mi?"
Doktor "Maalesef hastayı kaybettik"
S "NE!? NE DEMEK KAYBETTİK! HAYIR BU OLAMAZ HAYIR!!!!!"
Seb büyük bir üzüntüyle dizlerinin üstüne çöktü ve bağırarak ağlamaya başladı.
O çığlıkları hiç bir zaman unutamıycam...
Seb y/n'nin ölümünü kaldıramamıştı. Sürekli ağlıyor, sinir krizleri geçiriyor ve durmadan içiyordu.
Onu ne zaman kontrole gitsem sarhoştu. Hiç bir şey yemiyor sadece içki içiyordu.
Psikoloğa gitmeyi reddediyordu ama tedavi görmesi gerekliydi. Çünkü sinir krizleri zamanla daha da siddetleniyordu.
Bir şeyler yapmalıydım ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Tek yapabildiğim Seb'le konuşmaktı ama o da pek işe yaramıyordu.
Y/N öleli bir ay olmuştu.
Çoğu zaman yaptığım gibi yine Seb'i kontrole gittim.
Kapıyı çaldığımda Seb yine elinde içki şişesiyle karşımdaydı.
S "Sana da veriyim mi bi şişe?"C "Hayır ben icmiycem"
S "Sen bilirsin"
Içeri girdiğimde her yerde boş ve dolu içki şişeleri vardı. Bu durum beni inanılmaz üzüyordu.
C "Seb artık içmeyi bırakmalısın. Biliyorum..."
S "YALAN SÖYLEME BILMIYORSUN!!! AŞIK OLDUĞUN KIŞINİN ÖLMESİ NE DEMEK BİLMİYORSUN!!!
BIR ANDA EN SEVDİĞİN INSANIN ELİNDEN ALINMASI NE DEMEK BILMIYORSUN!!!
KENDINI DÜNYANIN EN DERIN EN KARANLIK ÇUKURUNA DÜŞMÜŞ GIBI HİSSETMEK NE DEMEK BILMIYORSUN!!!"Bu bağrışlarından sonra elindeki şişeyi duvara fırlatıp kırdı.
Işte sinir krizi derken bunlardan bahsediyordum. Ama artık alıştığım için tepki vermedim.
Tepki vermediğimi görünce arkasını dönüp masanın üzerinden bir şişe daha aldı ve kapağını açıp şişeyi kafasına dikti.
Resmen içkiyi şu gibi lıkır lıkır içiyordu. Buna bir son vermeliydim.
Hemen yanına gidip elindeki şişeyi alıp çöpe attım. Bu yaptığıma sinirlenmişti.
S "NAPIYON LAN SEN!?"
C "Seb sana çok zor gelicek biliyorum ama artık hayatına devam emelisin. Ömrünü evinde tek başına içerek geçiremezsin!"
S "NE yani bana başka birisini bul mu diyorsun?"
C "Hayır öyle bir şey demiyorum. Sadece biraz normalleş mesela daha az iç , dışarıda biraz yürü, oyunculuğa dön..."
S "Söylemesi kolay tabi"
C "Seb lütfen. Y/N seni böyle görseydi ne kadar üzülürdü"
S "SORUNDA BU ZATEN CHRIS!
O BURDA DEĞIL VE NE O BENI NE DE BEN ONU GÖREBILIYORUM!!!"Bunu söylerken bağırarak ağlıyordu.
Seb'in eski hayatına dönmesini sağlamanın hiç bir yolu olmadığını işte o gün anladım.
Nasıldı sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebastian Stan ile hayal et
Fanfic"Bana güvenmen için daha ne yapabilirim ki?" "Hiçbir şey yapamazsın. İnsanlara güvenmiyorum ve bu hep böyle kalıcak"