Genç adamın arabası malikaneye yaklaşırken aklında binbir tilki dolanıyordu. Ne kadar karşı çıksa da, yapması gereken kişisel işleri olsa da anlaşmayı yapmak için kendisi gelmişti. Thomas'ın bu kadar büyük bir işte başkasına güvenemeyeceğini de biliyordu. Durumu kabullenip arabayı hazırlamalarını söylemiş ve yola koyulmuştu.
Araba malikanenin bahçesine girdiğinde düşüncelerinden sıyrılıp camdan dışarıya bir göz attı. Ev gerçekten de kocamandı ve fazlasıyla yeşildi. Bahçe kocaman ağaçlar, çiçek açmaya hazır tomurcuklarla bezeli gül fidanlarıyla doluydu. Burnuna dolan mis gibi çiçek kokularıyla daha adını bilmediği bir sürü bitkiye şöyle bir göz atıp arabadan indi.
Bahçeden geçerken bahçede kaç tane bahçıvanın çalışıyor olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Bir anda kopuveren çığlıkla olduğu yerde kalakaldı. Evden gelmeye devam eden sesleri duyunca neler olup bittiğini anlamak için kulak kesildi.
Evin kapısı açılmıştı ve kapıdan üstü başı toprak içinde, paspal görünümlü bir genç fırladı. Aksayarak koşmaya çalışıyor, sağ bacağının üzerinde tam olarak basamadığı belli oluyordu. Başındaki siyah kasket yüzünü tamamen kapatıyor büyük ihtimalle nereye doğru koştuğunu da anlamasını da zorlaştırıyordu. Üzerine geçirdiği mavi gömleğin kolu yırtıktı ve paçaları sürünerek koşmasını daha da zorlaştıran pantolonla sokaktaki serserileri andırıyordu. Stefan, hızla genci tartarak bir hırsız olabileceğini düşündü.
"Dur artık, seni hınzır şey!" diye bağırarak kapıdan dük fırladı. Ağır aksak genci kovaladığı belliydi.
Garip görünümlü genç neredeyse Stefan'ın önüne gelmişti. Stefan genci bileğinden yakalamıştı. Gencin kolunu tuttuğunda ne kadar da zayıf, diye geçirdi aklından. Genç bütün zayıflığına rağmen hızlı bir hamleyle Stefan'ın elinden kurtuldu. Tam bu sıradatiz bir kadın sesi duyuldu.
"Lenna!" tombul bir kadın koşar adımlarla merdivenlerden inmeye çalışıyordu. Stefan, gencin kadının sesini duyanca bir an durakladığını fark etti. Bu fırsatı değerlendirerek gencin üzerine atladı ve beraber yere düştüler.
Düşerken gencin kafasından fırlayan kasketin altından kurtulup serbest kalan siyah buklelerden gelen lavanta kokusu ve altındaki küçük bedenin yumuşaklığıyla Stefan şaşkına dönmüştü. Ne olduğunu anlamak için başını kaldırdığında güneşten yanmış bir cilt, üzerinde hafifçe çiller çıkmaya başlayan pembe yanaklar, çatılmış siyah kaşlar ve kapanmadan önce nefretle bakan gözlerle karşı karşıya kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAR'ABE
Genç KurguKalıplara sığdıramayacağınız bir kadının kalbini nasıl kazanırdınız ki...