$3$

685 66 51
                                    

İyi okumalar

Su ah hala düşünüyordu . Bunun kimin gönderdiğini. Bunun üzerine çok düşünüyordu.
Ama aklına kimse gelmiyordu. Mektubu alıp odasına çıktı. Yatağının altına gizlediği kare şeklindeki kutusuna koydu. Daha sonra yatağına uzandı. Sadece düşünüyordu.

Aklına bir şey gelecek olacak ki bir anda yatağından fırlayarak konuştu.
"Yoksa jungkook 'mu gönderdi bu mektubu."
Etrafında gezinmeye başladı. Düşünüyordu. O olma ihtimali çok yüksekti. Su ah'a daha önceden ya da şimdi ki zamanda kimsenin yanlışı olmamıştı. Ya da o öyle düşünüyordu.

Düşünmeyi bırakıp aşağıya indi . Min jae salonu az dağıtmıştı. Su ah salonu toplamaya karar vermişti.

İşini bitirmişti. Terlemişti. Su ah terlemekten nefret eden biriydi. Banyoya doğru yöneldi. Banyo yapmayı da fazla sevmezdi . Ama bakımlı olmaya ihtiyacı vardı. Bornozunu, tarağını, havlusunu ve saç kremini alıp duşa girdi. Duş alıdığı sırada şarkı söylemeyi de ihmal etmiyordu.

Su ah işini bitirmiş şimdi ise odasında saçını kurutuyordu. Daha bitirmeden aşağıdan bir takırtı duymuştu. Aklından "hırsız mı acaba? .... ay ben ne yapacağım.!"demişti. Hırsızlardan korkan bir insandı. Karşısına çıksa ne yapacağını bilemezdi. En çok geceleri korkuyordu . Şansınada geceydi ve hatta saat 01:21 'di . Min jae'nin daha 1 saati vardı eve gelmesine.

Su ah saç kurutma makinesini kapatıp kıyafet dolabına yöneldi. Ne olur ne olmaz diyip iç çamışırlarını ve giyeceği kıyafetleri çıkarıp giymeye başladı. Çok hızlı davranıyordu. Çok fazla. Son olarak pantolonu çekiyordu . O sırada aşağıdan tekrardan ses geldiğini duydu. Hemen fermuarını çekip düğmesini kapattı. Odasında bulundurduğu beyzbol sopasını eline alıp odasının kapısını kitleyip bekledi. Aşağı inemezdi. Korkuyordu. Sadece bekliyordu.

Elinde ki beyzbol sopası ile kapısının arkasına geçti. Bekledi. Hâlâ sesler geliyordu . Sanki evi temizlemeye gelmiş hizmetçiler gibi ses çıkarıyorlardı. Su ah daha çok telâşlandı. Elindeki beyzbol sopasını iyice sıktı.

Merdivenlerden 2 çift ayak sesi geliyordu. Korku tekrar sarmıştı su ah'ın bedenini. Adam artık onun olduğu kattaydı. Odaların kapıları tek tek açılıp kapanıyordu. Şu ana kadar 2 odanın kapısı açılıp kapanmıştı. Son olarak su ah'ın odası kalmıştı.

"Böyle olmayacak ben min jae'i arayayım!"

Demişti. Onu aramak istemiyordu. İşinden olmasını istemezdi. Ama artık buna mecburdu şu an belki hırsız ile ağız ağıza bile olabilirlerdi.

##

Alo min jae!! Çabuk gel evde hırsız var lütfen acele et lütfen.

T-tamam tamam sen odandan çıkma odanın kapısını kitle ben polise haber verip geliyorum .

Lütfen çabuk ol şu an benim olduğum katta.!

Sakin ol lütfen bak çıktım geliyorum.
Yeterki sana bir şey olmasın .

##

***

Min jae kimseye bir şey söylemeden işten hızlı bir şekilde çıktı. Direkt polise yöneldi. Polise hem anlatıyor hemde koşuyordu. Ağlıyordu.

Evin önüne gelmişti. Kapının açık olduğunu görünce artık emindi hırsız girdiğine. Hızlıca içeriye koştu. Salonda siyah sweat , siyah pantalon ve siyah maskeli birini görmüştü. Onu görünce hemen durdu . Hırsız onu daha görmemişti. Yavaş yavaş merdivene ilerledi . Merdivenlere kadar sorunsuz gelebilmişti. Merdivenleride yavaş yavaş çıkmıştı.  Hırsız yine görememişti. Min jae merdivenleri çıktığında koridorda başka bir hırsızı görünce duraksadı. Hırsız su ah'ın olduğu kapıyı elindeki bir kaç aletle açmaya çalışıyordu.

•my picture teacher/JJK²•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin