•my picture teacher/JJK²•✔️

$10$~final

İyi okumalar

Su ah sabah kalkıp direkt aşağı indi. Lavanta çiçeğinin suyunu yenilemesi gerekiyordu. Onu alıp mutfağa götürdü. Çiçeğin canını acıtmadan vazosundan çıkardı. Ardından vazoyu alıp içindeki suyu boşaltıp yeni su doldurdu. içine tekrardan güzel kokulu lavantalarını yerleştirip masaya geri koydu.

Uykusu daha vardı. Belki yüzünü yıkamadığı içindir diye düşünüp tuvalete gitti. Üst kattaki tuvalete gitmeye üşenmişti. Bu yüzden alt kattaki tuvalete gitmişti. Ellerini ve yüzünü yıkayıp iki elini lavabonun üzerine koyup ıslak yüzüyle aynaya baktı ve konuştu;

"Bu son günüm o yüzden asla ağlamayacağım."

Tuvaletten çıkıp salona geçmişti. Telefonunu açıp tekrardan ve son kez min jae ile olan fotoğraflarına bakıyordu. Arada bir jungkook ile olanlarlada karşılaşıyordu. bu sefer ağlamıyordu tam tersi mutluydu. çünkü artık kurtulacaktı.

jungkook'tan , min jae'den hatta te ra 'dan bile. Te ra 'yı öyle bırakıp gitmek istemezdi. Te ra onun hayatına girmiş en güzel hediyeydi. Yeri geldi annesi, yeri geldi babası olmuştu su ah'ın . Su ah annesini kaybettiğinden beri te ra ile kalıyordu. su ah annesini lise birde kaybetmişti. kaybettikten sonra te ra 'nın annesi ile yaşadığı evde kalıyordu. Te ra onu sıcak evinde kardeşi olarak büyüttü. 12. sınıfa geçtiklerinde kendilerine küçük bir daire kiralamışlardı. su ah 'ın babası alkolik olduğu için onunla yaşamaya korkuyordu. o adam hep su ah'ın annesini döverdi. doyamayınca annesinden çekilip kızına yönelirdi. kızının kaşını patlatana kadar suratına vururdu. bu yüzden su ah ondan nefret ederdi. o adamı sevmezdi . ona hiç iyi şeyler göstermezdi.

bir gün su ah 9-10 yaşlarında okuldan eve dönmüştü. içeri girince babasını bilgisayar başında görmüştü. babası onun geldiğini fark edince onu yanına çağırmıştı. su ah ise sessiz sessiz onun yanına gitmişti. babası onu yanına oturtup arama motoruna su ah'ın anlamını bilmediği bir şey yazıp karşısındaki ilk videoyu açıp zorla izletiyordu . cinsellik videosuydu. su ah izlemek istemeyip kafasını çeviriyordu ama babası elleriyle kafasını tutup ekrana döndürüp zorla izletiyordu. gözleri dolmuştu. artık dayanamayıp babasından izin isteyip oradan uzaklaşmıştı. su ah daha küçük bir çocuktu . ve babası ona böyle iğrenç işkenceler yapıyordu. su ah artık dayanamayıp o adamın yaptıklarını annesine söylemişti. annesi onu anlıyordu. çünkü aynı işkenceleri ona da yapıyordu. ama kızına bunu yapacağını hiç düşünmemişti. çok sinirlenmişti. hızlıca kızının ve kendinin eşyalarını toplayıp evden kaçmışlardı. su ah artık kendini çok mutlu hissediyordu. ondan kurtulmuştu artık. özgürlüğüne kavuşmuştu artık. o adam bir kaç kez onların karşısına çıkmıştı.
(Dilara kaçmaz adlı kişinin gerçek hikayesidir. Sadece annesi ölmemiştir .)

su ah o günden sonra annesi ile te ra'lara taşınmıştı. o evde su ah'ın annesi kalp krizi geçirerek ölmüştü. tam özgürlüğüne kavuşacakken annesini kaybetmişti. te ra'nın annesi ve su ah 'ın annesi en iyi arkadaşlardı. annesi bir gün te ra'nın annesine ;

"eğer bana bir şey olursa ne olur kızıma iyi bakın " diyordu.

te ra'nın annesi ona "böyle bir şey demene gerek yok o benim kızım gibi zaten" diyordu.

su ah okuldan eve döndüğünde kapının açık olduğunu ve bir ambulans aracının evinin önünde ışıkları yanarken görmüştü. hızla içeri girmişti. yerde annesini görünce şok olup ağlamıştı. doktorlar ona kalp masajı yapıyordu. su ah onun öldüğünü anlamıştı. çünkü doktorların artık pes ettiğini görmüştü. Yere oturup annesinin göğsüne kafasını koymuştu. sadece ağlıyordu. birden kulağında bir soğukluk hissetti. soğuk bir şeyin kulağına deymesini hissetti. başını kaldırınca annesinin boynunda su ah 'ın ona hediye ettiği gümüş kolye vardı . o kolyeyi bir hışımla çekti ve cebine koydu. ardından ayağa kalktı. doktorlar annesini siyah bir poşet gibi bir şeye koymuşlardı. ve alıp arbaya götürmüşlerdi. te ra'nın anneside ağlayarak ambulansa binmişti. evde sadece su ah , te ra ve gümüş kolye kalmıştı.