•my picture teacher/JJK²•✔️

$1$

iyi okumalar

Min jae ile üniversitede tanışmıştım. ikimizde üniversiteyi bıraktığımızdan beri sevgiliydik. Üniversiteyi bırakalı 2 yıl olmuştu. Minjae ile kendimize bir ev tutmuştuk . Ve bir kafe'de çalışıyorum . Bu kafe hakkında konuşursak; hergün çok kalabalık oluyor. Bu kafe'de çalışmamın nedeni buraya çok fazla ünlü sanatçı veya oyuncular geliyormuş . Onları görmek için...Ve tabii onu görmek içinde.....Çalıştığım günden beri bir ünlünün buraya geldiğini görmedim . Artık benim şansım mı bilmiyorum.

~~

"Min jae ben çıkıyorum . "

Min jae salondan yanıma gelip sarılmıştı.

"Seni bırakmamı ister misin?"

Onu tebessümle reddetmiştim. Tek gitmek istiyordum. Böylesi daha iyi oluyor. Kabanımı ve çantamı alıp kafe'nin yolunu tuttum.

Kafeye varmıştım. Ama bir sorun vardı sanırım . Kafe 'nin dışında birden fazla insan vardı. Acaba ünlü falan mı geldi.
Hızlıca kapının önüne koştum. Çok insan vardı. Aralarından geçerken ölmesem iyidir.

"Pardon hanımefendi geçebilir miyim? Pardon!"

Bu insanların arasından geçmekte baya zormuş be.

Yazarın ağzından;
Su ah kapının önündeki topluluğun arasından geçebilmişti. Kapının önünde durup içeriye bakmaya başlamıştı. İçeride kafe arkadaşlarının bir masaya atıştırmalık vb. Şeyler götürüldüğüne bakıyordu. O masada sadece bir kişi oturuyordu.
Su ah aklından "muhtemelen bir ünlüdür ve kafe 'yi kapattırmıştır." Diye geçiriyordu. Bu bir erkek'ti. Su ah dayanamayıp kapıya vurmaya başladı.

"Hey ye ri kapıyı aç benim su ah !"

Su ah seslendiğinde kız arkadaşı ye ri kapıya doğru bakmıştı.
Ye ri müdürüne ;
"Efendim su ah geldi kapıyı açmamı ister misiniz"

Bunu masada oturan ünlü sanatçı duymuş olacak ki konuştu;

"HAYIR , kimseyi alma içeri !..."

Ye ri , müdür ve kafe 'deki diğer insanlar sıçramıştı. Anlaşılan korkutucu bir karakteri vardı.
Sanırım kafe'de ki işi bitmişti. Masadan kalkıp şapkasını ve maskesini takıp konuşmuştu;

"Her şey için teşekkürler..."

Arkası kapıya doğru dönük olduğu için su ah adamın yüzünü göremiyordu. Sadece adamın poposuna odaklanmıştı.
Adam müdüre doğru dönüp cebinden yüksek bir miktarda para çıkarmıştı.

"Hayır efendim bu seferki bizden olsun"

Ama adam dinlemeyip parayı müdüre doğru uzatmıştı. Müdür parayı aldığı an çok mutlu olmuştu . Mutluluğunu dışarıya vurmamaya çalışıyordu.

"Afiyet olsun efendim."

Adam kafasıyla onaylamıştı. Ardından gitmeye hazırlanmıştı.

"Her şey için tekrardan teşekkürler... ve sizden bir şey daha istiyorum izninizle!?"

Müdür kendini toparlayıp kafasını yukarı, aşağı sallamıştı.