Başım deli gibi dönüyor. Gözlerim çok zor görüyor ama ayık kafayla yazmak pek mümkün olmuyor benim için. Bundan yaklaşık altı saat önce birlikteydik. Yanağının yumuşacık oluşunu, dudaklarının berraklığını, teninin huzurunu ve sonsuzluğunu, bana her içten sarılırken kendine çekişini ondan ayrıldığım an özlemeye başlamıştım bile. Hiç gitmeyeceğine hiç bitmeyeceğine inanıyorum. Çünkü inanmak bile bizim için en büyük sevgi ifadesiydi aslında. Şuan yanımda değil ve onu özlüyorum. Özlemek kelimesine sığdıramayacak kadar. Ve sarhoşum. Hem onun aşkıyla hemde bir kaç duble içtiklerimin ifadesi idi bunlar baktığımızda. Şimdi nerede bilmiyorum. Üşüyor mu ? Burnu yine akıyor mu? Ellerinin boşluğunu hissedebiliyorum. Biz bütünleştik kendi içimizde. Her sarhoşluğumda seninle birlikte bayılıyorum ve seninle birlikte dans ediyorum, bedenin burada olmasa da ruhunu teslim aldım bir kere. Bu bile yetiyor şimdilik bana.
Ve seni yine seviyorum. Dünden daha çok seviyorum. Bugün yine sen kattım kalbime çok sevmenin verdiği mutlulukla. Başım çok dönüyor. Bir duble daha içersem tamamiyle gideceğim. Ya sen gelirsin aklıma ya da sensizliğin. Sen seç. . .