Zero 💢 mark + mina ✔

0.1

"Uykusuz bir gece geçirdiğim için sorularda dikkatsizlik yapmışım dersem, sınavdan sıfır almış olma ihtimalimi tastikleyebilir. Evet, bahanemi buldum." Sırasına geçerken mırıldanışı ardından kafasını yerden kaldırdı. Çaprazındaki sıraya baktığında sanki hissetmiş gibi Mina'da kafasını çevirdi.

Gözlerini kısarak gülümsedi. "Hazır mısın Mark Lee, seni bu matematik sınavında geçeceğim!" Mina, mamnuniyet ve heyecanla gülümserken; ''biliyorum'' diye iç geçirdi Mark. Mina; yüzük, serçe ve baş parmağını katlayıp, işaret ve orta parmağı ile oluşturduğu 'iki' işaretini ilk önce kendi gözlerine doğrulttu. Ardından Mark'a doğrulttu parmaklarını. "Gözüm üzerinde Mark Lee!"

Mark güldü. "Gözün üzerimde mi? Yoksa kopya mı çekeceksin?" Mina gülerek göz devirdi. "Aynen!"

Mark omuz silkti. "Umarım geçmeye çalışırsın Mina. Çünkü, ben oldukça iddialıyım-"
Sınıfa giren matematik hocaları Kang Seulgi içeri girdi ve elindeki cetvelle sınıfı susturmak için sırasına vurdu. "Herkes sınav pozisyonunu alsın!"

Herkes önüne döndüğü anda Kang Seulgi, Mark'a bakarak gülümsedi. "Güzel öğrencim Mina bu sefer baya iddialı gözüküyor Mark Lee. Bu sefer birinci olamayacak gibisin."

Mark gülerek omuz silkti. "Ne olacağını bilemeyiz. Ama çalışmışsa, karşılığını alır tabii ki." Mina kaşlarını çattı. "Çalıştım tabii ki!"
Kang Seulgi, bileğindeki saate bakıp elindeki kağıtları dağıtmaya başladı. "Şimdi sessiz olun. Sınav saati geldi. Dikkatle okuyun soruları." Mark'a verdiği sınav kağıtları ardından birkaç öğrenciye de verdi ve Mina'nın yanına vardığında elini Mina'nın omzuna koydu.
"Başarılar. Ben senin tarafındanım."
...

Herkes çözmeye devam ederken, tüm soruların doğrusunu bulup yanlışını işaretleyen Mark elindeki kağıtlarla sırasından kalkıp sessizce hocasının masasına bıraktı. Kang Seulgi, şaşkınlıkla saatine bakmanın ardından fısıldadı. "İyi çözdün mü Mark? Daha sekiz dakika oldu sınav başlayalı."

Mark oyunculuğunu konuşturarak, yapay bir esneme ardından omuz silkti. "Hocam, uyuyabilir miyim?" Seulgi dudaklarını birbirine bastırdı. "Sınav bitene kadar gözlerini dinlendirebilirsin, ama uyuyakalma sakın!" Mark kafa sallayıp, aynı oyunculukla omuzlarını düşürerek sırasına vardı ve başını gömdü.

Başını gömdüğü gibi içerisinde tuttuğu gülme isteği ile kıkırdadı. Planı tıkır tıkır işliyordu.

Kang Seulgi, yerinden çekilip Mark'ın sırasına gitti ve fısıldadı. "Sınav çıkışında rehberlik odasına gel Mark. Konuşmam gerekiyor sanırım seninle." Mark kafasını kaldırıp gözlerini büyüttü. "Ne oldu ki hocam?" Kang Seulgi, iç çekti. "Şimdi konuşmanın sırası değil. Teneffüste rehberlik odama gel."