Okul'un İlk Günü

5.7K 187 19
                                    

“Merhaba ben Mia. Mia Green. Babamın yanına gelmek zorunda kaldım. Artık burada yaşayacağım. Biraz sıkıcı bir yer gibi ama en olumlu tarafı huzurlu ve sessiz. Geceleri kurt ulumalarını saymazsak tabii.

Bir haftadır babamın yanındayım ve zaman geçmek bilmiyordu. Komşularımızın çoğu yaşlı bu yüzden ne konuşacak bir komşumuz ne de konuşacak bir arkadaşım var. Okula bir başlasam her şey yoluna girecekmiş gibi hissediyorum. Hiç değilse arkadaş konusu. Babamın yakın bir arkadaşının önermesi ile Elvis Koleji’ne kaydımı yaptıracağız. O yüzden günün doğmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Bir dakika yarın ne giyeceğim. Dolabımı açtığımda hemen elbisem takıldı gözüme. Ten çorap , altına siyah kısa botlarım ve siyah deri ceketimle kombinim hazırdı. Sanırım kendimi tanıtmayı unutmuştum. Hafiften uzun boyum. Açık kumral saçlarım ve mavi iri gözlerim. Beni çekici yapıyordu. Tabi bir de iri göğüslerimle çıkıntılı kalçalarım seksi görünmeme yetiyordu. Her erkeğin olmasa da çoğu erkeğin arzulayacağı bir kızdım.”

Babamın odaya girmesiyle günlüğümü kapatmam bir oldu. “ Günlük tuttuğunu bilmiyordum.”

Daha yeni başladım sayılır yani uğraşacak bir şeyler işte deyip geveledim. “Peki anladım. Ama sence de biraz geç olmadı mı? Yarın sabah erken kalkacağız. İstersen yat.” Dedi. “Peki baba. İyi geceler.”

 Babam odamdan çıktığında dolaptan elbisemi, çorabımı ve deri ceketimi çıkartıp sandalyenin üstüne kattım. Çantama küçük bir defter kattım. Çantam da hazırdı. Telefonumun saatini de kurup yattım.

Babamın “Hadi tembel kız uyan. Sanırım okula gitmekten vazgeçtin.” Demesiyle yataktan fırladım. Telefonuma baktım saatin çaldığını bile duymamışım. Yüzümü yıkayıp saçımı topladım. Aşağıya indiğimde enfes bir kahvaltı vardı. “Bunu sen mi hazırladın?”

“Kötü mü?”

“Yo-yok. Kötü değil. Neredeyse mükemmel.”

“Okul şerefine.” Deyip güldü. Ben de hafiften gülümsedim.

 Ekmeğin arasına bir şeyler katıp hızlı hızlı yiyip yukarıya çıktım. İlk işim elimi ve ağzımı yıkayıp dişimi fırçalamak oldu. Giyinmiştim. Tahmin ettiğimden daha güzel olmuştum. Tek saçımla makyajım kalmıştı. Saçımı ne yapsam diye düşündüğümde abartmamam gerektiğini anladım. O yüzden düzleştirmeye karar verdim. Makyajımı da abartmayacaktım. Kremimi sürdüm hafif bir kapatıcı, ince sürülmüş eyeliner, hafif bir allıkla yüzüme renk getirdim. Dudaklarımı daha da dolgunlaştıran bir rujla makyajımda tamamdı. Evet hazırdım. Çantamı da aldım ve aşağıya indim babam beni bekliyordu.

Bir ıslık sesiyle irkildim. “Bu ne güzellik.” Dedi güldü. Ve sonra ciddi bir yüz ifadesiyle “Kendini korumayı bil.” Dedi.

“Tamam babaaa. İstersen hadi çıkalım.”

Arabaya binmiştik. 5 dakika geçti ya da geçmedi. “Ne kadar kaldı.” Dediğimde. Babam güldü ve “Az kaldı.” Dedi ve birkaç dakika sonra okula gelmiştik.

“Teşekkür ederim baba. Beni çıkışta da alırsan sevinirim. En azından yolları öğrenene kadar.” Dedim ve güldüm. Babam da gülerek Kafa salladı. “Görüşürüz” deyip arabaya bindi ve gitti.

Okuldan içeri girdiğimde herkesin gözleri benim üzerime çevrildi. Kızlar birbirlerini dürtüp beni gösteriyorlardı. Etrafıma baktığımda şaşırdım. Gözlerim heyecandan iyi mi görmüyordu. Bu okuldaki öğrencilerin neden ten renkleri açık ve gözleri kahverenginin kızıl tonu gibiydi.  Korkuyordum. Yoksa bana mı öyle geliyordu. Birisi yanıma yaklaşıyordu.

Kanlı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin