jennie

1.8K 104 115
                                    

Öncelikle hepinize selam güzellerim,yeni bir kitaba hoşgeldiniz karışık olacağından hemen bilmeniz gereken küçük şeyleri bırakıp gideceğim.

Her bölüm başka bir karakteri okuyacağız.

Shipler hangisi olur bilmiyorum ama JenLisa'nın yine olacağını az çok tahmin ediyorsunuzdur. Fakat sadece ship kitabı değil yani kurgusu karmaşık moment görmek için okumanızı tavsiye etmem.

Her bir karakter yedi büyük günahtan birini temsil ediyor, veda bölümünde hangi karakterin neyi temsil ettiğini açıklayacağım zaten o zamana kadar az çok anlarsınız.

7 filminden ilham alınarak yazılan bir kitap.

Başlayalım o zaman, iyi okumalar ♡

...

Dudaklarına sürdüğü mat pembe rujun taşan kısımlarını, karşısındaki boy aynasına eğilip özen ve dikkatle sildi.

Aynadan uzaklaştı ve güzel görüntüsüne hafifçe gülümsedikten sonra, saçlarını elleriyle düzeltti.

Aşağı kata inen tahta, gıcırdayan merdivenlerden gelen tabak sesleri ve koşuşturmacalar arasından, öz annesinin sesini işitti. "Jennie!"

Genç kız gözlerini devirdi ve burun direğine düşen gözülüğü kenarlarından tutup özenle ittikten sonra son kez aynadaki yansımasına bakıp yanlış olan veya olmayan her şeyi süzdü.

Çünkü kendi bedenindeki doğru ve yanlışları, başkalarının belirlemesine izin vermişti.

Sürekli söylendiği hayata sebep olanın kendisi olduğunu kendine itiraf edemeden, yuvarlak gözlük çerçevesinin ardındaki güzel gözlerini kendinde gezdirdi.

Kan kırmızısı dar elbisesi bacaklarının büyük kısmını açık bırakacak kadar kısaydı. Altın bir çiçek şekilndeki küpeleri ve aynı sembolü taşıyan altın bir kolye takıyor, akşam yemeğinden sonra bir yere gitmeyecek olmasına rağmen her bakışında aşağıya inip bedenini sergileyecek olmanın yoğun isteğini taşıyordu.

Onay bekliyor, kıskanan gözlerin ona çevrilmesi isteğiyle yanıp tutuşuyordu.

Tek koluna taktığı çantasıyla, ahşap evlerinin alt katına, uzun yemek masasına inen merdivenlere adımladı.

Topuklu ayakkabıları yüzünden her seferinde, zaten gıcırdayan zeminin daha da ince bir ses çıkarmasını sağlamasıyla çoktan masaya oturmuş ailesinin dikkatini çekmişti.

"Gece kulübüne mi?"

Gözlerini üvey kardeşine çevirdiğinde, yapmacık bir şekilde gülümsedi ve yanıtladı. "Asla yatağından çıkmadığın için güzel görünen birine bu soruyu sormanı anlıyorum"

Lalisa gözlerini devirdi ve arkasına yaslanıp annelerinin mutfaktan gelmesini beklerken Jennie dışında her yerde gözünü gezdirdi.

Mutfaktan gelen sesler eşliğinde genç kız masaya oturduğunda, diğer kardeşi mutfaktaki annesine seslendi. "Anne! Çok acıktım!"

Dünyadaki en büyük acıyı çeker misali feryat etmesiyle, annesinden önce karşı sandalyedeki Jisoo laf yetiştirmişti. "Yiyeli en fazla 2 saat oldu Megan"

Jisoo'nun can acıtan kusursuz sesi ve kendinden emin tavrıyla söylediğinden sonra Megan başını eğdi ve açlığını bastırmaya çalışarak devam etti.

Jennie gözlerini Jisoo'da gezdirdiğinde, Jisoo her zaman ki gibi genç kızın kıskançlıktan deliye dönen bakışlarıyla keyifle yerinde kıpırdandı ve kardeşinin gözlerinin kendinde olmasını fırsat bilerek konuştu. "Elbisem yakışmış, eskilerimle iyi anlaşıyorsunuz"

Jennie, Lisa'ya karşı sergilediği yapmacık tavrın aksine Jisoo'ya karşı ukala bir sırıtış takındı. "Eski odamda kalmandan sonra sen üzülme diye bu kaprisleri bıraktım kardeşim"

Jisoo verecek bir cevap bulamadığında, bakışlarını zaman kaybetmeden üvey kardeşinden kaçırdı ve Jennie'nin yanında oturan Vanessa'ya döndü. Vakit kaybederse, Jennie'nin altında kaldığının belli olmasından ölümüne korkuyordu.

Vanessa'daki bakışlarını kelimelere döktü. "Yine ne çeşit bir düzenbazlık yapıyorsun"

Fakat işe yaramamıştı, Vanessa'nın telefondaki bakışları ve kumarla meşgul olması Jisoo'nun kibirinden oldukça önemliydi.

Jisoo'ya sadece yan bir sırıtmayla karşılık verdiğinde, Megan hala yere bakıyor ve ara sıra huysuz mırıltılar çıkarıyordu.

Anneleri büyük bir tepside çorba kaseleri ile yemek salonuna geldiğinde gözlerini Jennie'e kitledi. "Ne bu halin?"

Jennie sorarcasına bakıp cevap vermediğinde, annesi kaseleri dağıtmaya başlamıştı. "Üstündeki diyorum Jennie, ne bu saçma sapan kılık"

Kırıcı sözlerini söyledikten sonra; suratında bir sanat eseri yapacak kadar boya olan ve Jennie'den daha fazla dekolte vermiş Jisoo'ya sadece kasesini verip tamamen boşalan tepsiyi koltuk altına aldı. Gözlerini 16 yaşındaki öz kızında gezdirdi ve sakin duruşundan beklenmeyecek bir şekilde bağırdı. "Çabuk yukarı çık ve üstünü değiştir!"

Onun bağırmasından hemen sonra Jennie'nin sıçaraması ve evin kapısının açılmasıyla herkesin bakışları önce Jennie, sonra kapıya dönmüştü.

Dağılmış sarı saçlarıyla içeri yalpalayarak, çakır keyif giren kızı eve girer girmez Rose'nin Jennie'e olan öfkesinden nasibini almıştı. "Bu saate kadar nerdeydin Scarlett?"

Scarlett yarım açık gözleriyle annesini umursamadan merdivenlere yöneldiğinde, Rose arkasından bağırdı. "10 dakika içinde derhal burda ol!"

Tekrar Jennie'e döndü ve gözlerindeki alevlerle konuştu. "Çabuk değiştir üstünü!"

Koskoca evde kendi kanını taşıyan tek kişiyi öfkeyle odasına yolladıktan sonra,Jennie dışında herkese olan sakin tavrıyla masaya oturup çorbasını içmeye başladı.

...

SE7ENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin