megan

478 64 47
                                    

...

Akşam yemeğine inmeden önce ailecek gidecekleri alışveriş için üzerine güzel bir şeyler baktı.

Boy aynasından gözüken kalıplı vücudu ve bir kaç sivilcenin süslediği yüzüne bakarak iç çekti.

Fazla kısa olmayan bir boya, koyu kumral saçlara ve aşırı ilgi çekici olmasa da güzel bir yüze sahipti.

Aynada kendine baktığı on saniyede; iğrenç göründüğü, yüzünün çirkin olduğu ve Jisoo'dan tonlarca hakaret yiyeceği kanısına varıp hızlıca makyaj masasına yöneldi.

Masanın bulanık aynasına asılı olan, genç kızın aylardır bir türlü uygulayamadığı diyet programı yine gözüne çarpmıştı.

Zaten yerlerde olan motivasyonunu düşürmemek için programdan gözlerini kaçırdı ve yüzüne kapatıcı sürmeye yeltendi.

Aşağıdan gelen sesler ve ahşap evin her adımda çıkan gıcırdamalarının karmaşıklığı kendi odasında da yankılanırken, bu seslere duyduğu alışılmışlık hissiyle dudağına kırmızı bir ruj sürdü.

Bulanık aynadan gördüğü kadarıyla rujun taşan kısımlarını parmağıyla temizledi ve üvey annesinden azar yememek için hızlı haraket ederek son kez aynaya bakmak için ayaklandı. 

Hala çirkin olduğunu düşünüyordu. Zaten birine her gün çirkin olduğunu hatırlatırsanız nasıl fikri değişebilirdi ki?

Nadiren giydiği elbisesini düzeltti ve bel çantasını takıp odasından çıktı.

Aşağıya inip masaya oturduğunda, Lalisa ve Scarlett masada değildi. Her zaman ki gibi. Fakat sonunda alışverişe gideceklerini ve kendi ceplerinden para çıkmayacağını bilen iki kardeşi, normalde bu yemeklere herkesle aynı anda gelirdi. 

Genç kız umursamadı, Jisoo dışında kimse dakikalardı bekliyor gibi değildi, Jennie kendisinden saniyeler sonra gelmişti. 

Jisoo masaya oturduğu an kızın iştahını kaçırmak için hazırlandı. "Her alışveriş gününde bu elbiseyi giymekten sıkılmadın mı?"

Megan dudaklarını yaladı ve onu umursamadan mutfaktaki üvey annesine seslendi. "Yemeğe başlayabilir miyim?"

Rose mutfaktan çıktı ve elinde salata olan bir tabakla gelip, tabağı masaya bırakırken kızını onayladı. "Başla"

Rose'ye yardımcı olan Vanessa da masaya bir şeyler bırakıp yenilerini getirmek için koruyucu annesinin peşinden mutfağa gitti. 

Jennie masaya otururken Megan'a gülümsedi. "Selam"

Megan Jennie'nin kalbini hızlandıran ses tonuyla bile yanaklarının kızardığını gizlemeye çalışarak selam verdi. "Selam"

Verdiği selamdan sonra hoşlandığı kız naif bir gülümsemeyle sandalyesini çekti ve oturdu. 

Jisoo yeni sürdüğü ojeleriyle ilgilenirken Jennie'ye bakma gereği bile duymadan eleştirmeye başladı. "Üstündekilere bakılırsa alışveriş evin küçük kızı için iyi bir fikir"

Cümlesi bittiğinde Jennie'e yukardan, ukala bir bakış atıp tekrar ojeleriyle ilgilenmeye başladı. 

Rose olanları duymuş olucak ki elinde tabakla yemek odasına ilerleyen Vanessa'nın elinden tabağı alıp sinirli adımlarda yemek odasına götürmeye başladı. 

Megan çoktan yemeğine başlamış, Jisoo'nun acımasız sözlerinin alışveriş hevesini yıkmasına izin vermemişti. 

Fakat Rose'nin sinirli adım sesleri; Vanessa'yı annesinin peşinden ağır adımlarla gitmeye zorlamış, masadaki üç kızın tüm dikkatini oraya vermesine sebep olmuş ve merdivenden şakayla karışık atışarak inen iki kızın olduğu yere çakılmasına sebep olmuştu. 

Megan arkasına yaslanmış olacakları beklerken, Jennie nefesini tutmuştu. Jisoo ise sadece Rose'nin güzelliğini izlemek için ojelerine bakmaya ara vermişti. Herkesin aksine gergin değildi. 

Fakat Rose elindeki yemek dolu tabağı masaya bırakıp, boş olan dört servis tabağına sırasıyla koyarken kimsenin yüzüne bakmadan daha önce hiç azarlamadığı kızı azarladı. "Kim Jisoo, kardeşlerine saygılı olmayı öğrenmelisin"

Doldurduğu tabağı Jennie'e uzattı ve sinirden yumruğunu sıktığını gizlemeye çalıştı. "Son zamanlardaki konuşma şeklini beğenmiyorum"

Jisoo şaşkınlıkla üvey annesine bakarken Jennie ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. 

Jisoo kısa sürede toparladı ve şaşkın yüzünün yerini kaşlarını kaldırıp merakla izleyen yüzü aldı. "Bir kez daha kardeşlerinden her hangi biri senin yüzünden masadan kalkarsa, öğünlerini odanda yiyeceksin"

Jisoo yutkundu ve bir şey söylemeden tekrar ojelerine döndü. Rose mutfağa döndüğünde Jennie başını eğmiş gülümsüyordu ve kumar oynamayı nadiren bırakan Vanessa tepki vermeden merdivendeki Lalisa'ya gülümseyip mutfağa dönmüştü. 

Lisa merdivenden indi ve Jennie'nin yanındaki sandalyesine oturmadan önce Megan'ın yanağından makas aldı. 

Megan evde ona asla laf etmeyen tek kişini bu haraketine gülümsedi ve girdiği transtan çıkıp yemeğine devam etti. 

Lisa ise sandalyesin ilerlerken Jisoo'ya bakıp göz göze gelmelerini sağladı. Alt dudağını dişledi ve alayla sırıttı. "O kadar da kötü bir ceza değil hm?"

...

Mağazayı talan ettikten sonra kendi bedenine uygun ve kusursuz olduğunu düşündüğü elbiseyi bulmuştu. 

Jisoo'nun olduğu kabinin başına gidip güzel kızın çıkmasını beklerken, Jisoo kabinin altından Megan'ın ayakkabılarını görüp sırttı ve tişörtünü giyerken konuştu. "Demek patates üzerine uygun bir şey bulabildi"

Megan umursamadı, sevdiği bir şey bulabilmek için yarım saat harcamıştı ve Jisoo hevesini kaçıramazdı. 

Güzel kız işini bitirip kabinin kilidini açtı ve denediği elbiseleri tek kolun alıp eleştirel bakışlarını Megan'da gezdirdi. Aldığı elbiseye bakıp kibirle gülümsedi. Megan'a fırsat vermeden elbisenin etiketini tutup bedenine baktı. İç çekti. "En büyük beden"

Etiketi tuttuğunda gözlerini etikete eğen Megan'ın çenesini tutup kaldırdı ve kendisine bakmasını sağladı. "En büyüğünün bile sana olmayacağına bahse girerim"

Megan karşısındaki kızın cümlesi biter bitmez onu itti ve kabine girip kapıyı kitledi. 

Sinirle üstündekileri çıkarıp yeni elbisesini bacaklarından geçirmeye çalıştığında, elbisenin yırtılma sesiyle kızın göz yaşları yüzüne hücum etti.

...



SE7ENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin