Sonsuza Kadar

4. Bölüm

Merhaba arkadaşlar beni özlediniz mi?
Ben de sizi özledim. Nsnsnsnsn

Her neyse... Size iyi okumalar dilerim.

Dön bak dünyaya

4. Bölüm

Sabah başımın ağrısıyla uyandım. O kadar zor bir gün ki aklım hala dün akşam ki olaydaydı. Ne yapacağımı, nasıl tepki göstereceğimi şaşırdım. Bugün bu konu hakkında düşünmek kesinlikle istemiyorum.

Komodin'in üstündeki telefonumdan saate baktım. On buçuktu. Yataktan kalktım. Üstüme baktığımda dünkü kıyafetlerimle yattığımı fark ettim. Kaç gündür duş almıyorum. Bir, iki, üç tamam bayadır duş almıyorum.

Kendimi banyoya attım. Üstündeki kıyafetleri çıkarttım. Güzel bir duş aldıktan sonra vücuduma bornozu sarıp odama girdim. Dolabımdan siyah iç çamaşırlarımı giydim. Üstüme ne giysem...

Kapı biranda açıldı. Açılır açılmaz hemen yataktaki bornozu üstüme tuttum.

"Ecrin nerde..." Diyen Caner odamda beni üstüme bornozlu bir şekilde görünce  öylece baka kaldı.

'Tamam. Bu kadar güzel olduğumu biliyorum. Bu kadar belli etmene gerek yok Caner.'

İç sesime kafaya bile takmıyorum.

"Caner niye geldiydin?" Diye sordum.

Caner yavaşça kendine geldi. Hala bana bakmaya devam ediyor Allah'ım yarabbim.

'acaba çocuk kitlendi mi ne yaptı?'

Tövbe tövbe...

Caner sonunda kendine geldi. Gözlerini kaçırarak konuşmaya başladı.

"Şey... Kah-kahvaltı ha-hazır..." Dedi ve duraksadı.

Derin bir nefes aldı. Gözlerimin içine baktı. Konuşmasına devam etti.

"... Seni aşağıda bekliyorum." Dedi. Birşey dememe izin vermeden dışarı çıktı.

Bu neyde şimdi? Allah aşkına yaaa çocuk bildiğin kekeledi. Dışımdan kahkaha atarken telefonum çalıyordu. Arayan Banuydu. Meşgule atıp sessize aldım. Üstüme Marvel yazan tişört altıma da yüksek bel pantolon tişörtün eteklerini pantolonumun içine soktum. Pantolon için kemer kalın bir bileklik ve boynumdan hiç çıkarmadığım baykuşlu kolyeyle harika duruyordu. Saçım kısa olduğu için tarayıp saldım.

Aşağı indiğimde mutfaktan harika yemekler kokuyordu. Mutfak kapısından içeri girdiğim de canerin sofrada oturduğunu ve kahvaltıda en çok sevdiğim yemeği yani menemen yaptığını gördüm.

Caner de beni gördü. En başta sofraya yaklaştım. Menemene doğru eğildim. O miss gibi kokusunu içime çektim. Yüzümde minik bir tebessüm oluştu. Yavaşça doğruldum. Gözlerimi açtığımda Caner'in yüzüme baktığını anladım. Kafaya takmadan yerine otururken konuşmaya başladım.

"Çok güzel kokuyor. Şimdiden ellerine sağlık" dedim.

Ekmeğe uzandım. O sıra Caner de konuştu.

"Afiyet olsun da sanırım menemeni çok seviyorsun." Dedi.

O sıra ekmeğe uzanmış bir parça koparmıştım. Bir bandırdım ve ağzıma attım. Ağzım doluyken konuşmaya başladım.

"Sevmek mi o da ne ben menemene bayılırım. Ve elinin becerisi menemene yansımış çok güzel" dedim.

Caner'e baktığımda bu halime gülüyordu. Onun bu içten gülmesine gülümseyerek karşılık verdim.