[Day 1] Part.1

2.9K 342 144
                                    

Hyunjin mahvolmuş hissediyordu. Gerçek anlamda bitmek üzereydi. Chan'ın verdiği süreden 1 gün geçmişti. Ciddi anlamda 10 günü kalmıştı. Farkında olmadan tırnaklarını yiyordu. Jisung ona masasının diğer ucundan bakıyordu.

"Aptalsın."

Hyunjin elini konuşmaması için salladı. "Bilmediğim şeyler söyle bana. Kafayı sıyırmak üzereyim."

"Birini kendine aşık edemeyeceksin diye mi?"

"Hayır orası kolay kısım." Jisung onun bu dediğine gözlerini devirdi. "Sorun şu ki birilerini bulamıyorum. Bana aşık olacak sürüsü ile insan olduğunu biliyorum-"

"Bu senin için bile fazla egoistçe." Jisung bunu derken kahvesini eline alıp yudumladı. Önündeki bilgisayar ekranı ile ilgilenmeye başladı.

Hyunjin kollarını Jisung'un ofis masasına dayadı. "En azından aklı başında birisi olsun istiyorum. Bir psikopata bulaşmak istemiyorum."

"Çok fazla şey istiyorsun." Jisung kafasını ekrandan kaldırmadan cevap verdi.

Hyunjin hoflayıp yanaklarını şişirdi. "Keşke aradığım özelliklere sahip birini bulabileceğim bir yer olsa."

"Keşke biri de benim yerime kapağın tasarımını yapsa. Ama görüyorsun tüm istediklerimiz gerçekleşmiyor."

Hyunjin saate baktı. Ders saati yaklaşıyordu. "Çıkalım mı artık? Kayda değer bir ilerleme kaydettiysen tabii." son kısmı canı yanarak söylemişti. Çünkü kendisi dün bıraktığı yerdeydi.

"Hyung."

Hyunjin sesin geldiği yere baktı.

Jeongin. Yeni asistanları.

Hyunjin'e biraz mahcup şekilde bakıyordu. Yavaşça Hyunjin'e doğru yol aldı. "Galiba bahsettiğin türde birini nerde bulacağını biliyorum."

Hyunjin'in gözleri birden parladı. Jisung da kafasını ekrandan kaldırmış o ikisine bakıyordu.

"Veterinerlik fakültesinin aşağısındaki kafeyi biliyorsunuzdur. Oraya genellikle aklı başında kişiler gidiyor gözlemlediğim kadarıyla."

Hyunjin tek kaşını kaldırmış onu dinliyordu. Jeongin duraksayınca Hyunjin gözleri ile devam etmesi için işaret etti.

"Kafe çalışanlarına da sorabilirsiniz genellikle sabit müşterileri olduğu için onları tanıyor olmaları muhtemel." Jeongin sözlerini bitirip kontrol amaçlı Hyunjin'e baktı.

Jisung bir acele ile lafa girdi. "Jeongin alınmak yok ama bu çok saçma bir fikir. Hyunjin aklından ne geçtiğini biliyorum. Ama hayır böyle bir şey yapmayacağız."

Hyunjin hızlıca Jeongin'in yanağını öptü. Gözleri ışıl ışıldı. "Hayatımı kurtardın Jeongin." Jeongin onun bu yaptığına kıkırdadı.

Jisung elini alnına vurdu. "Hadi Jisung gidiyoruz yoksa geç kalacağız." Hyunjin onun kendisine yetişmesini beklemeden kapıdan çıktı. Jisung koşarak bilgisayarını kapatıp çantasını kaptı. Ardından Hyunjin'e yetişmeye çalışırken onu arkasından izledi.

Yanlış görüyor olmalıydı yoksa Hyunjin'in bir ceylan gibi sekiyor olmasını başka türlü açıklayamazdı.

♣️

Felix gözlerini ovuşturup önlüğünü taktı. Ardından kollarını omzunun arkasına alarak esneme hareketlerini yaptı. Dersi bugün erken bitmişti ve bu kafedeki gününün daha uzun olacağının habercisiydi. Uyuşuk adımlarla kapıya yöneldi, omuzlarını geriye alıp göğsünü şişirdi. Ne kadar yorgun olursa olsun bunu müşterilerine yansıtamazdı.

how to win a guy in 10 days ° hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin