BÖLÜM 3: ANLAŞMA

43 0 0
                                    

Taneri daha fazla bekletmemek için telefonu hemen açtım.

"Alo"

"Alo mesaj atmayı bıraktın smsin mi bitti"

Beş dakika mesaj atmadım diye beni merak mı etmişti

"Yokya dalmışım öyle yarın hangi konuları anlatmamı istiyosun"

"Farketmez genel tekrar yaparız"

"Peki o zaman yarın görüşü..."

Lafımı bitiremeden annem içeri daldı "Bende ders çalışıyosun diye sevinmiştim seni telefonla yalnız bırakmaya gelmiyo kapat çabuk telefonu"deyip kapıyı çarptı.

Annemin bi anda girmesiyle şok geçirdim o şaşkınlıkla telefonun hoparlörünü kapatmayıda unutmuştum ve taner annemin bütün söylediklerini duymuştu.

Taner"Alo Nilya orda mısın"

"E..evet burdayım kusura bakma annem çok telefonla oynadığımı düşünüyor."

"Tamam öyleyse yarın görüşürüz"

"Görüşürüz"

Telefonu kapattıktan sonra aşağıya indim. Annemin yanağına bi öpücük kondurdum. "Hiç gönlümü almaya gelme küçük hanım dikkat ediyorum o telefon hiç elinizden düşmüyor..." annem ne dese başımı sallıyordum çünkü yarın Tanerle buluşmam gerekti. "Nilya! Beni dinlemiyor musun!?"

"Ha.. E..evet dinliyorum annecim"

"Annecim demek söyle bakalım ne istiyorsun"

"Ne yani annecim dediğimde birşey istediğim anlamına mı geliyo"

"Evet" Bu cevap karşısında öyle kaldım annem beni çok iyi tanıyordu tam söyleyecekken kızkardeşim Minenin kahvaltı hazırmı sorusuyla lafım YİNE bölündü. Sıkılmıştım artık neden hep benim lafım bölünüyo

Mineye pis bakışlarımı atarken o da bana dil çıkardı. Bende ona karşılık verdim. Ordanda merdivenlere yöneldim. Adım atacakken annem

"Nereye"

"Ders çalışacağım"

"Kızım ilk defa kendi isteğiyle ders çalışacak gözlerim yaşardı"

tabi ders çalışacam yarın tanere ne anlatacaktımki sanki benim fizik dersim iyimiş gibi bide kabul ettim. Sonra tekrar annemin sesi duyuldu "Eğer şimdi yemek yemessen odana kadar getiremem söyliyim"

Bunu duyduktan sonra ders çalışmayı bi kenara bırakıp mutfağa geri döndüm ve yemeklere gömüldüm.

......

Odama gidip fizik çalışmaya başladım. Ve fizikle ilgili hiçbirşey bilmediğimi farkettim. Programımı değiştirdim ve en baştaki konuları kavramakla başladım.

Saat 10u geçiyordu bense öğlenden beri deli gibi ders çalışıyordum. Ensonunda pes edecekken telefonum çaldı.

ARAYAN:TANER

Daha fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Alo taner"

"Alo nilya nasılsın"

"İyiyim sen"

"Saol bende iyiyim ders mi calışıyosun"

"Evet yarın seni evden mi alıyım yoksa sen gelirmisin"

Ohaya aslında kabul etsem iyi olurdu en azından otobüs çilesi çekmezdim fakat annem görse benim bacaklarımı kırardı.

"Teşekkür ederim ben kendim gelirim"

biz böyle konuşurken biranda Mine içeri daldı. Kollarını birleştirmiş bana sırıtıyordu. Bende Tanere görüşürüz dedikten sonra telefonu kapattım ve Mineye ne var bakışları atmaya başladım.

"Kimmiş o Taner okuldan mı"

"Sanane küçük hanım"

"Madem yarın buluşacaksınız ben ayarlayabilirim"

Demesiyle gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Neymiş planın??"

"Yarın Buketlere gitmem gerek fakat annemin sana izin vermeyeceği gibi banada izin vermeyecegini biliyorum. Bu yüzden benle sen biyere gitmek için izin alacağız sonra sen Tanere ben buketlere ve konu hallolacak."

Bu kızda bu yaşta bu zeka nerden geliyo

"Tamam " deyip tokalaştık.

.......

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum bölümler ardı ardına geliyor çünkü önceden bu hikayeleri çok düşünüp kafamda kurgulamıştım o yüzden yazıp paylaşıyorum. Dediğim gibi yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum yeni bölüm çok yakında gelecek.

UnutulmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin