BÖLÜM 10: KEMAN SESİ

14 0 0
                                    

.....

Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı. Sadece karanlık birde rüzgarın esintisiyle sallanan bitkilerin seslerinden başka bişey yoktu. Çok korkuyordum. Çünkü küçüklüğümde karanlıkta yaşadığım bir çok olay vardı. Ne zaman aileme karşı birşey yapsam beni karanlık odaya kilitleyip sabaha kadar bekletirlerdi. Bu karanlığın ortasında kalınca eski anılarım tekrar gözümün önüne geldi ve daha çok korkmaya başladım.

Kendime tam gelebildiğimde ayağa kalkıp etrafı karanlıkta olsa keşfe çıktım. Yürüdüm ve yürüdüm. Fakat nereye gittiğimi bilmiyordum. Ben ilk defa evimden ailemden bu kadar uzak kalıyordum. Aslında mantıklı düşününce bunların hepsi Tanerin anlık siniri yüzündendi. Ama kalbim onu suçlamama izin vermiyordu. Kendimi ona bağlıymış gibi hissediyorum.

....

Neredeyse yarım saattir aynı yer etrafında dolanıyorum. Hiçbirşey yok. Heryer o kadar karanlık ve soğukki anlatamam. Titriyorum. Üşüyorum. Hey bir dakika ağacın arkasındaki hışırtılarda ne ya!! "Kim var orda" "Kim var sen kimsin" diye bağırsamda ses yok. Bu hışırtılar artmaya başlayınca ayaklarım istemsizce koşmaya başladı. Koşmayı sürdürürken ayağım takıldı ve fazla dik olmayan bir yamaçta yuvarlanmaya başladım.

Durabilmek için çimlere tutunmaya çalışsamda boş. Çimler birbir elimde kalıyodu. Yuvarlanmanın ardından bir düzlüğe ulaşabildim. Heryerim çok acıyordu . Bağırmaktan seslerim kısılmıştı. Artık gözyaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım.

Yerde öyle yığılmıstım. Gözlerimi kapatıp biran önce burdan gitmeyi diledim.

.....

Ne kadar süredir burda olduğumu bilmiyorum. Kollarımdan tutup beni kaldırmaya çalışan birinin olduğunu farkettim. Yüzünü pek göremesemde aldığı nefesler yüzüme çarpıyordu. Bir yandanda ağzı kıpırdıyo gibiydi. Sanki bana "Hadi kalk, kalk. Yeter bu kadar yerde durduğun" . Bu. Bu atakanın sesi!?

"Kalk diyorum duymuyo musun" bana böyle kızgınlığını belli edince sesimin çıktığı kadar "Kıpırdayamıyorum." bunu dedikten sonra beni kucağına alıp arabasına bindirdi. Bense yol boyunca acıyan yerlerim için sadece "Acıyor" diyebilmiştim. Sonundada uyanık kalamayıp gözlerimi kapadım ve uykuya daldım.

........

Gözlerimi açtığımda atakanın kolları arasındaydım. Beni bir kulübenin içine soktu. Kanepeye uzandırıp nazikçe bıraktı. Ardından mutfağa yöneldi. Artık uykum olmadığı için atakan yanıma geldiği anda neden beni buraya getirdiğini beni nerden bulduğu gibi birçok soru soracaktım. Kafamı biraz kaldırıp kulübeyi süzmeye başladığımda atakanın elinde sıcak çikolatayla bana doğru geldiğini gördüm. Holey sıcak çikolata sıcak çikolataya bayılırdım.

"İyimisin"

"Sence başıma gelmeyen kalmadı"

"Belli"

bunu dedikten sonra beni süzdüğünü gördüm ardından bende üstümdekilere baktım. Üstüm basım morluk ve yırtıklarla doluydu. Yuvarlanırken kıyafetlerimden dikenlere takılanlar küçük yırtıklar vardı. Bakışlarını tavana doğru çevirdi.

"Eve gitmek istiyorum" deyip ayağa kalkmaya çalıştım ama atakanın sesiyle tekrar yerime oturdum.

"Hayır ayağa kalkabilcek durumda değilsin. Bu akşam burda kal"

Oha!! Atakanın kulübesinde o ve ben

"Olmaz. Ailem merak eder."

"Hayır diyorum. Buseye mesaj attım annene onlarda kaldığını söyleyecek.

UnutulmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin