Gerçek anlamda nasıl bir hayatım olduğuna dair hiç bir fikrim yok. Ne nasıl yoluna girecek onu da bilmiyorum ama şunu derim ki aile kavramında bir sorun varsa yani aile içinde geçmiş olsun derim çünkü işte o an çukuru düştüğün andır.
Önümdeki kahve bardağının etrafına parmaklarımı daire çizerek izliyordum. Yine bir öğle arasındaydık. Dün gece uyuyamadığım içinse kafam patlayacak derecede ağrıyordu. Yanımdaki sandalyenin çekilmesi ile gözlerimi oraya geçirmiştim. Teo gelmişti evet şimdi kesin ne olduğunu soracak ve ben dökülüp ağlayacaktım.
"evet Açelya bi kaç gündür susuyorum ne olduğunu anlatma vaktin geldi." ben demiştim şimdi ne şekilde hayır dersem diyeyim peşimi bırakmayacaktı. "Dışarı çıkalım" dediğimde anda ayağa kalktı. Bende kahvemi çöpe atım arkasında onu takip ettim. Eğer orada anlatırsam ağlardım ve milletin dikkatini çekerdim ve ben bundan nefret ederim.
Dışarıda bir banka okurunca bana döndü. "Dökül bakalım" anında gözlerimin dolmasından nefret ediyorum. " Pek detaya inmek istemiyorum aslında anlatmak da istemiyorum ama peşimi bırakmayacağını bildiğim için anlatıcam" kafasını salladığını görünce devam ettim.
"Babam ve annem sanırım boşanacak." derin bir nefes alınca devam ettim. "Biliyorsun az çok babamın nası biri olduğunu geçen gün yine büyük bir kavga ettiler. Annem çok ağladı be dayanamadım annem zaten boşanmak istediğini dedi ve ben direk boşanın dedim artık dayanamıyorum annemin bu kadar yıpranmasına." Ağlamaya başlayınca Teoman beni kollarının arasına almıştı.
"şş tamam ağlama"
"babama da üzülüyorum yalnız kaldığı için ne bok yiyeceğimi bilmiyorum. Düşünmekten kafayı yemek üzereyim."
"bak şimdi şu ağlamayı kes artık gözlerin zaten bok gibi gözüküyor iyice berbat gözükeceksin. Tamam haklısın annene kıyamıyorsun ama boşanırlarsa daha kötü olur sen yine de arayı bulmaya çalış annen boşanırlarsa nası toparlanacak onu düşün" tam ben varım diyecektim ki sözümü kesti. "tamam sen varsın ama baban annenin hayat arkadaşı kaç senedir beraberler elbet boşluğa düşer o zaman daha çok üzülür."
İkimizde sustuk. Belki ben abartıyordum ama bu daha bir kısmıydı. Gözlerimi silip etrafa baktım. Az da olsa içim rahatlamıştı.
"Anlaştık mı güzellik sen ne olursa annen ne karar alırsa alsın yanında ol asla üzerine gitme" kafamı sallayınca devam etti. "Bugün karşı sınıftan Mert seni sordu." kaşlarımı çatıp ona dönünce devam etti. "Gözlerin baya baya kötü olduğu için hap kullanıyorsun sanmış varsa alayım dedi"
"Yuh anasını satayım abartma sende"Şaka yapıyordu o kadar kötü değildim. Gülünce bende güldüm ve önümüze döndük. "Anonimden ne haber konuşuyor musunuz?"
"Hayır zaten kafam dağınık o da moralimi bozdu uğraşmak istemedim. o yüzden yazmıyorum zaten en son kavga ettim 3 gün oldu."
"Nasıl istersen gülüm.Her türlü yanındayım ne zaman ne olursa olsun anlat bana tamam mı?" Kafamı sallayınca ayağa kalktık. Teo kolunu omzuma attı ve okula girdik. Sınıfı girince masanın altından telefonumu alıp baktım. Anonimden bi kaç mesaj vardı. 3 gündür yazmıyordu.
Saçma: Keşke benim omzumda ağlasan
Saçma: Keşke derdini bana anlatsan da sana yardımcı olsam
Saçma: Keşke her zaman senin derdini dinleyen ben olsam da o göt olmasa
Saçma: Keşke senin yanında olsaydım
Saçma: Açelya ben çok özür dilerim belli ki bir derdin vardı ama ben senin yanında değildim.
Saçma: Bir de aptal gibi senin iyice canını sıktım
Saçma: Valla çok özür dilerim
(12:59)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE OLDU YA FOTON GİTTİ ? | TEXTİNG
Storie breviaçelya: ee kısa kes kimsin o zaman hacı 0542...: dediğim gibi beni tanımıyorsun bana ne dersen 0542...:anonim 0542...: bilinmeyen numara 0542...:gelecekte ki kocam açelya: gelecekte ki kocam ? 0542...: efendim karıcım Açelya: Bu çürümedi mi ya 0...