Her şeyin başı

718 33 1
                                    

Antakya
  Sabah herkes kendi işleriyle meşguldü,evin sessizliğini bozan cama atılan taş ile seher ve neriman dışarı çıkmıştı, Hatice bağıra bağıra elindeki bohçayı atmıştı yanında ki oğlanın yüzüne seherin kızı, Ceren'in fingirdeştiği adamların marifeti olduğunu nerdeyse bütün köye duyuruyordu. Ceren koşarak evin yolunu giderken bir yandan saçını bağlayıp, mini eteğinin çekiştirdi kapıdan girerkende yüzüğünü takmayı unutmamıştı, annesini ve bağıran Hatice'yi gördü, annesine yapmadığını haykırdı oysaki yapmıştı, Seher kızının elindeki alyansı söküp kadının eline tutuşturmuştu, ceren sahte göz yaşlarıyla odasına gitmiş kapıyı kilitleyip kendini yatağa atmış, zafer gülücüğünü sunuyordu. Kavga bitmiş herkes dağılmıştı şimdi ortalığı karıştıran Seher'di o da bohçayı kapıp Hatice'nin evinin önüne fırlatmıştı. Ceren, Neriman ile istanbul işini konuşuyordu. Ceren'in aklına girmişti, Neriman'ın o süslü lafları ile âdeta Antakya'yı yakıp yıkabilirdi ne de olsa Karaçay'lara gelin gidicekti, akşam olmuş Cemre hastanede nöbete diye evden çıkmış anlaştığı bir meyhanede şarkı söylemeye gitmişti Ceren yine yapmıştı yapıcağını bir adam ile anlaşıp fotoğraf karşılığı, ablası Cemre şarkı söylerken video çekip, kardeşi Civana atıcaktı ve yapmıştı da. Civan telefonuna gelen videoda ki Cemre'yi görünce çıldırmıştı, koşarak motoruna binip giderken, Ceren annesine demişti. Seher olanı anlayınca bir hışımla o da evden çıkıp, Civan'ın arkasından bir minibüs'e binip gitmişti, Civan meyhaneni önüne gelince biraz olay çıkmıştı, Seher gelip içeri geçmişlerdi gerçekten de şarkı söyleyen kızı Cemre'ydi gözü kapalı şarkı söylüyordu. Şarkı bitince gözlerini açmış annesini görmüştü annesi okkalı bir tokat atıp kolundan çekiştire çekiştire meyhane'den çıkmışlardı, Civan motoruna binip oradan gitmişti, onlarda biraz ilerleyip gelen minibüse binmişlerdi ve ne kadar konuşmak istesede Cemre'nin konuşmasına izin vermiyordu. Ceren odasında hayal kurarken elektirikler kesilmişti, baş ucunda ki masadan kibriti alıp odadaki mumları sırayla yakmıştı, geri yatağına tam oturucakken Cemre odaya girmişti, Neriman bahçede kadınlara abarta abarta anlatırken Seher susturuyordu, kalabalık  dağılınca da Neriman ve Seher laf dalaşına girmişlerdi. Cemre bunu yapanın kardeşi Ceren olduğunu biliyordu ama Ceren itiraz ediyordu derken kavga etmeye başlamışlardı mumlardan bir tanesi düşüp perdeye değmişti ama fark etmemişlerdi. Koca perde dahil çoğu şey yanıyordu, son anda fark etmişlerdi, Civan eve gelip evin yandığını söyleyince Neriman ve Seher eve girip kızları sağ salim çıkartmışlardı, Civan en mantıklı olan şeyi yapıp itfayeyi aramıştı, gelen itfaye sabah saatlerinde yangını söndürmüşlerdi, ev halkı eve girip yanmayan şeyleri yanına almışlardı ve İstanbul yolunu tutmuşlardı. Otobüste herkes uyurken Seherin gözüne uyku girmemişti. Ceren hayaline ulaşıyordu adım adım nihayet İstanbul'daydılar.

İstanbul
  Damla telefonda eski sevgilisiyle tartışıyolardı, en sonun da dayanamayıp telefonu duvara fırlatmıştı, annesi Şeniz odaya girip sessiz olmasını, abisi gelene kadar babasını delirtmemesi gerektiğini söylerken patlamıştı en sonunda Damla."Ya adam işe gitmiyor ki anne, Nedim fenalaştığından beri bu hafta 1 kere gitti işe ya 1 kez o nun düşündüğü tek şey bu, abim mi? Anne babam abi en son ne zaman aradı?, Kızı mı? Babam en son ne zaman sevdiğini söyledi bana?  anne sen bile ya, hep Nedim'in odasındasın anca beni azarla zaten" demişti ve haklıydı dışarıdan bakılınca mutlu bir Karaçay ailesi ama iş hiş öyle değildi ki  abisinin emaneti olan sadece Nedim ile ilgilenen Agah Karaçay, sussun diye tam 20 yıl onu zehirleyen Şeniz Karaçay, playboy olan ve kimseyi dinlemeyen Cenk Karaçay, İnstagram fenomeni olan ve burnu havada olan Damla Karaçay, işte size hep birlikte mutlu bir aile olan Karaçay ailesinin tablosu.

  Ceren'den
Müstakbel Agah babamın bize gönderdiği özel arabaya binmiştik her şey çok güzel gidiyordu şimdiden. Telefonum ile haberlere bakarken 1. Sırada olan haber gözüme çarpmıştı "Playboy Cenk Karaçay Amerika'ya veda partisinde"
"Cenk Karaçay dün akşam barda   manken ile yakın görüntülendi"
"İçki havuzu yapan Cenk Karaçay ve manken sevgilisinin o görüntüleri" 'Hani bu adam ilk görüşte bana aşık olmuştu? Yalan olamazdı, Cenk Karaçay bana aşıktı ben Ceren Karaçay olucaktım, yalan haber tabiki de', kendi kendime konuşurken gözlerimden bir damla yaş düşmüştü bile kimse fark etmesin diye cama doğru dönmüştüm, sonunda o Karaçay köşküne gelmiştik. Herkes mutsuzdu ben daha da mutsuzdu bir hayal kurmuştum ve daha ilk adımda parçalanmıştı yüreğim, Agah bey merdivenlerin başında sırıtarak bir bana bir ablama baktı yanında ki yaşlı kadına birşeyler diyip geri bize dönmüştü. "Ben Agah Karaçay, hoş geldiniz, Nurten müştemilata götür misafirlerimizi" yanında ki kadın yani Nurten yanımıza gelip bizi müştemilata götürmüştü. Koltuğa oturup yüzümü ellerimin arasında Nurteni dinliyordum."Agah bey, bu gün yol yorgunudurlar dinlensinler, yarın yardım ederler dedi. Civan, Damla hanımın şöfürüymüş okula bırakıp alıcakmış, Neriman mutfakta bana yardı edicekmiş,Cemre, Nedim beye bakıcakmışsın onun hemşiresisin çatı katında, Seher, sende ortalıkları düzelticekmişsin, Ceren, sende anana yardım edicekmişsin, siz dinlenin iyi günler" diyip çıkmıştı herkesin kendi ayrı odası vardı ee tabi köşkün müştemilatı ya ne olsaydı bir oda mı? Ferah bir odayı seçmiştim oda güzeldi pencere yerine sürgülü cam kapısı vardı, beyaz gardolap, beyaz bir komidin, beyaz başlıklı bir baza, tam karşıda da boydan bir ayna vardı ve  tam köşke bakıyordu böylelikle rahatca Cenk'imi görücektim.

Zalim İstanbulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin