Cenk'ten
Sabah yukarıdan bir gürültü ile sıçradım, koltuktan düştüğümde kendime gelebilmiştim, Cemre hala uyuyordu, üzrime siyah bir gömlek altıma ise siyah bir pantolon giymiştim ayakkabımı da giyip odadan çıktım, Nedim bahçede telefondan biri ile konuşuyordu. Aptal aptal işte karısı hamile bu burda telefonla konuşuyor, belki de...Belki de Ceren'i dövmüştür. Düşüncelerimden ayrılıp üst katta ki odaya bodoslama dalmıştım, yerde kırılan bardak, çarşafta ki kan ve yerde bayılan Ceren'i gördüğümde kısa bir şok geçirdim, olanları yeni yeni idrak edip cebimden telefonumu çıkarttım ambulans'ı arayıp bizimkilere haber verdim. Gelen ambulans Ceren'in erken doğum olabileceğini söylemişti şimdi de hastaneye gidiyorduk,Babam, Damla, Seher hanım ve Civan hastaneye gelmişti, Seher hanım her zaman ki gibi yine figan ediyordu sürekli bağırırıp' kızım ah çiçek kokulum benim, ah annem kıyamam ben sana yavrum' diyordu, Cemre'nin gözleri 'gerçekleri biliyorum' diyordu ben ona aşık olmuştum ve öncesinden yaptığım hata yüzünden benden nefret ediyordu, babam Nedim'in sırtını sıvazlıyordu ve bir kaç şeyler de söylüyordu, Damla story çekip bebeği beklediğimiz tüm Türkiye'ye duyurmuş şimdi de gözü dolu bekliyordu, Civan volta atıyordu bir uzaklaşıyor sonra geri geliyordu, Neriman hanım ahlayıp vahlıyordu ben oturup öylece bekliyordum tüm hastaneye bir ses yayılmıştı. Ağlama sesi miydi o? Garip duygular içindeyken birden kapı açıldı hepimiz ayağa kalktık gelen bebeğe bakıyorduk tek kişi hariç, Damla fotoğraflarını çekiyordu, bir kaç dakika sonra bebeği götürdüler, arkadan gelen doktora baktık "Maalesef erken doğum olduğundan bir kaç hafta bebeği küvezde tutucağız, Ceren hanım çok güçlü biri komaya girebilirdi fakat bebeği onu hayata döndürdü normal odaya alacağız. İyi günler" diyip gitmişti herkes derin bir oh çekiyordu. Kimseye görünmeden Ceren'in yanına gittim gözlerini açmış ağlıyordu, *Ceren* ayağa kalkıp yanıma gelmişti omuzlarımdan iterek konuşuyordu.
Ceren'den
*Hadi söyle...Çok üzgün olduğunu söyle...Hadi...Allah analı babalı büyütsün de...Hadi bir şey de...Bir şey desene Cenk* başını aşağıya indirdi "bebek benden Ceren biliyorum" bir iki adım geriye gittim düşücek gibi olmuştum ki Cenk kolumu tuttu * Ben bile bile hamile kaldım, takvime küçük küçük kalpler koydum ben, çok acı çektim ben o acıları hak ettim, hak ettim, ama Cenk o-o daha bebek Cenk o dayanamaz ki, o hak etmedi erken doğmayı, küçük kalbi ile hayatta kalmaya dayana-* odaya Nedim dalması ile lafım kesilmişti."Karımın yanında ne işin var? Karım ile özel konuşacağım çıkar mısın?" Cenk bana son kez bakıp gitmişti "Ceren iyi misin sen? Bak iyi değilsen herkes öğrensin gerçek-" * Hayır hayır deme kalsın o böyle acı çekerek yaşayacak eğer dayanamazsa kendi desin, Cenk'te Şeniz de yaptıklatrı yanlarına kalmayacak.* kafasını sallayıp çıkmıştı, yatağa geri yatmıştım odaya gelen hemşire ile uyandım ve ardı ardına bebeğimi görmek istiyorum diyordum kadın dayanamamış olucak ki kabul etmişti, odadan çıktık uzun bir koridorun sonundan sağa dönmüştük kadın kapıyı açtı ve bana gerekli eşyaları verdi (işte eldive, önlük, maske ve bone) hızlıca giyinip odaya girdim, gözünü açmış etrafına bakıyordu, küvezde ellerin girdiği yeren bebeğimi seviyordum, yumuşacıktı hemşire yanıma bir alet ile gelmişti, süt pompasıymış, bebeğim aç kalmasın diyeymiş bu alet, geri odama gidip kapıyı kilitledim ve sütümü sağarken bir yandan ağlıyordum çok hata yaptım ama bu cezayı oğlum çekiyırdu o bunu hak etmedi, yeterince dolmuştu biberon kapıyı açıp bebeğimin yanına geri gittim orda ki hemşire yavaş yavaş biberonda ki sütü alıp şırıngayla besliyordu, hemşire bile gözünden yaşlar akıyordu, nasıl ya?
Nasıl olur da bebeğimin babası Cenk ağlamaz, bir kere ya bir kere kendi öz oğlu için göz yaşı dökmedi? Ama ben bunun hesabını alıcağım, o pis kanlarını ayaklarıma dökülse de soğmaz benim içim. Biri omzuma dokunmuştu, ben bebeğimin babası Cenk'i beklerken yanıma Nedim gelmişti,*İ-iyi olacak demi? Ben bebeğime kavuşacağım demi? Onu kollarımın arasında nini söylerken uyutucağım demi?* önüme geçip kafamı omuzuna koydu, bir yandan da kafamı okşuyordu, " Şşt sakin ol hem iyileşicek o, hadi gel yat biraz." Kafamı sallayıp uzun koridordan odaya gitmiştim, yatağa yattım yorgun düşen göz kapaklarımı dayanamayıp kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zalim İstanbul
ChickLitHerşey Neriman ana'nın başının altından çıkmıştı, o büyüleyici sözleri ile kandırmıştı,gözü paradan başka bir şey görmez olmuştu âdeta. Umut ettirmişti,hayal kurdurmuştu,akıllarına girmişti belki de tek suçlu, tek günah keçisiydi.