Akıl unutsada Kalp unutmaz

374 25 8
                                    

Köşkte ve müştemilatta herkes derin  uykularında mışıl mışıl uyurken, hızla  pencerelerden içeri giren ve gittikçe odada yayılan güneş ile uyanmışlardı, kimisi için o sıcacık güneş ile uyanıp mutlukuk ve neşe içindeyken, kimisi şimdi ne olucak? Sorusuyla yataklarında bir sağa, bir sola dönüyorlardı, köşkte  beklenen ses yankılanmıştı"10 Kadar sayıyorum herkes gelsin bak valla ben su ile uyandırırım sizi" Damla'ya ait olan sesin üzerine herkes uyanıp kahvaltı yapmışlardı Cenk, Nedim ve Agah bey şirkete gitmiş toplantılarını yapıyorken Damla ısrarı değilde daha çok zorla hayır sürükleyerek Ceren'i alış verişe götürmüştü. Eh fenomen Damla her şeyi kayıt altına alıyordu yani canlı yayın yapıyordu Ceren'e de bir yığın kıyafetler verip kabine yollamıştı. Ceren sırayla denerken hepsine bir şey uyduruyordu, mesela Damlanın favorisi olan beli siyah deri kaplanmış göze çarpan kırmızı renkli ve hayvan kadar sırt dekoltesi olan elbiseye "Ee bunun beli deri hamile gibi göstertiyor, hem bu abartının da abartısı...Beğenmedim" demişti, oysa onu giyip dışarı çıksa herkes ona bakardı Damla olsa düşünmeden alırdı ki almıştı zaten, Ceren'in telefonun mesaj gelmişti hiç tanımadığı bir numaraydı bir fotoğraf atmış fotoğraf netleştiğinde ise şokla gözlerini açıp eli ile ağzını kapatması bir olmuştu çılık atmıştı ve sanki bozuk plak gibi "Cemre" diyordu ilk başta Nedim'i aradı ama açmamıştı sonra Cenk'i aradı.

Ceren
Şoku atlatıp Nedim'i aradım tabi açmamıştı, el mahkum diyip Cenk'i aradım tam kapanacakken açmıştı
Cen; Ne var Ceren? Niye aradın?
Cer; Cemre, Cemre kaçırılmış, adam bana fotoğrafını attı valla bak.
Cen; Tamam tamam bir sakin ol, ben çıktım şirketten, at bana numarayı.
Cer; Bak eyer Cemre'ye bir şey olursa...A-annem yaşayamaz, bul onu.
Cen; Bende Ceren bende yaşayamam bulucam onu.
 
Telefonu kapatıp Cenk'e numarayı attım, kabinden kendi üstümü giyip arabaya koştum Damla arkamdan yetişmişti Canlı yayınında kapatmıştı, ben şirkete gitmiştim Nedim belki bir şey yapar diye düşünüyordum, Damla köşke gidip Civan'a diyecekti. Nedim'in odasına gidip içeri daldım, hemen ağladığımı anlamış olucak ki ayağa fırlayıp yanıma geldi olanları diyince o da bir hışımla çıktı göz yaşlarımı silip kendime geldim dışarı çıktığım da hava baya kararmıştı saatler geçmişti ama hala bulunamamıştı, arabaya binip köşke gelmiştim anneme ne diyecektim ben? Çok özür dilerim ama bulamadım mı diyecektim? Yer yarıldı Cemre'de içine düştü mü diyecektim? Müştemilata gittim annemin başında hem Nurten teyze hemde babaannem vardı beni görünce annem ayağa fırlamıştı.

Seher; Kızım neden tek geldin? Cemre'yi niye beklemedin? Nerde benim biricik Cemre'm nerde?
Anneme sarılıp biraz olsada acısını dindirmek istemiştim o ise omuzumda daha da çok ağlamıştı,
Cer; Merak etme annem bulunucak o, eminim ben Cenk, Nedim, Civan birde Agah babam peşinde bulucaklar getiricekler sen üzülme annem. Hadi hadi otur sen, ben içerden su içiyim.
  Annemi Nurten teyzenin kollarına bırakıp mutfağa gittim, koltuğa ağır ağır oturdum, gözlerim dolmaya başladığında aklıma bir sürü şey gelmişti, babaannem yanıma gelip o da oturdu saçlarımı okşuyordu.

Neriman; Ceren sende bir haller var de hele ne oldu?
Cer; Ben kaçırılsam yada ölsem kimse benim için üzülmez demi babaanne?
   Göğüsüne omzumu koyup göz yaşlarımın akmasına izin verdim her ne kadar"olmaz öyle şey kızım" dese de babaannem, biliyordum ben gerçeği kimse benim için üzülmezdi bile, çünkü kimse beni sevdiği falan yoktu, herkes ya herkes Cemre'yi seviyor, annem, Civan, Agah baba, Cenk, Nedim, Damla'da seviyordu ama beni görmezden geliyorlar kimse hiç kimse benim duygularımı merak bile etmemişlerdi, annem her ne kadar ayırmadım dese de, evlat ayırmıştı Cemre onun has kızıydı onun has evladıydı bunu ben çok iyi biliyordum. Araba sesleri duyulunca herkes bahçeye çıkmıştı, en son ben çıkmıştım, Cenk bulmuştu onu hatta kaşı kanıyordu Cemre için kavga etmişti ve o ses yayıldı beni hayattan bir kez daha soğutan o sesi "Biricik kızım, Cemre'm, annem benim iyi misin? Bir şeyin var mı? Annesinin bir tanesi" ne yani ben onun kızı değil miydim? Neden tek kızı varmış gibi söylemişti? Bahçeden koşarak odama çıktım Umut'u emzirip yatırınca üzerimi bile değiştirmeden yatağın içine yerleştim ağlamaya bile gücüm kalmamıştı,

Zalim İstanbulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin