:14:

173 15 30
                                    

Çoğunuzun fark ettiğini düşünmüyorum fakat kitabı baştan okuyunca fark ettim ben size büyük spoiler vermişim. Hangi bölüm ve nerede olduğunu söylemek istemiyorum ve o kısmı silmeyi de düşünmüyorum.

Medayada Annabeth var.

Annabeth elini sertçe masaya vurdu.
"Kayıp olmasının sebebi sizsiniz! Öldü dediniz! Thalia'nım cenazesi düzenledi." Amnabeth hışımla yerinden kalkıp CIA başkanının dibine girdi. "Onu İspanya'ya sen götürdün. Kendi ellerinle. Öldüğü haberini kendin kameralar karşısında verdin. Günlüğünü bana sen verdin. Zeus ile sen konuştun."

"Zeus'un haberi var."

"Tanrı şahidim olsun," Annabeth işaret parmağıyla yukarıyı gösterdi. "Eğer Thalia'nın başına bir şey gelirse seni çekinmeden öldürürüm. İstersen beni hapse attır."

"Seni hapse falan attırmayacağım."

Annabeth kahkahayı bastı. "Ah, doğru ya bana ihtiyacın var."

"Ve bu arada, rütben sikimde değil." Annabeth yerine oturdu. Katniss'in ona olan tuhaf bakışlarını aldırmadan operasyonu dinlemeye koyuldu. Masadakiler ona garip bakışlar atıyorlardı ara sıra. Annabeth'in umru değildi.

Katniss boğazını temizleyip iki elini masaya koydu. "Operasyon yurtdışında olacağı için gönüllü götüreceğiz." Daha sonra Katniss masadaki her kişinin gözlerine tek tek baktı. "Gönüllü olmak isteyenler varsa lütfen el kaldırsın."

Annabeth ve Percy anında el kaldırdı.
İki CIA ajanı ikisinden hemen sonra kaldırdı.

Katniss eline bir tükenmez kalem aldı ve küçük parça bir kağıt üzerine bir şeyler karaladı.

"Annabeth Chase, Percy Jackson, Larry Smet ve Finnick Odair."

"Berlin'de olacağız, yarın saat sabah yedide uçak Manhattan'dan kalkacak." Katniss önündeki yayılmış kağıtları toplayıp yerde duran çantaya yerleştirdi. Ardından çantayı eline aldı ve mekanı terk etti.

"Bu kadar mıydı yani?" Annabeth bakışlarını konuşan kişiye çevirdi. Sandalyede oturmasına rağmen boyu oldukça uzun görünüyordu. Özenle taranmış saçları geriye yatırılmıştı.

"Sanırım." Hemen yanında oturan uzun kızıl saçlara sahip bir kadın onu cevapladı.

Annabeth ayağa kalktı. Masanın üstünde duran çantasını aldı ve cam tahtanın önüne geçti. Çantasını yere bıraktı ve haritaları inceledi. Berlin haritasından farklı olarak Madrid ve Metz haritaları da vardı. Annabeth haritaları daha yakından incelediğinde haritalarda belirli noktalar işaretliydi. Annabeth'in asıl dikkatini çeken noktaların üzerinde
'TG' ve 'SF' harflerinin yazılı olmasıydı. Bazılarında sadece 'TG' varken bazılarında sadece 'SF' vardı. Bazılarında ise ikisi birden yazıyordu. Annabeth'in bakışları haritanın yan kısmına yapıştırılmış küçük sarı post-ite kaydı. Annabeth dudağını ısırdı. Burda iki kısıltmanın kimlerin isminleri olduğu yazıyordu.
Thalia Grace ve Steven Floyd. Annabeth çantasından telefonunu çıkartıp haritaların tek tek resimlerini çekti.

"Bizden bir şeyler saklıyorlar." Annabeth arkasını döndü. Hemen yanında Percy ve Finnick denen sarışın çocuk vardı.

"Nasıl yani?" Percy kaşlarını çatıp haritalara baktı.

"Bunlar Thalia'nın görüldüğü yerler olmalı." Annabeth parmağıyla haritalardaki noktaları işaret etti. "Ondan haber alamadıklarını söylediler. Bu onun lanet konumları."

"Katniss'in niyeti kötü değildir."

Annabeth Finnick'e döndü. "Ne saçmalıyorsun sen? Katniss onu kendi elleriyle İspanya'ya götürdü."

Agents of FBI (Percabeth)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin