GÜNLÜK

115 52 86
                                    

xxRojin21xx 'e ithaf ediyorum. Gençler ithaf isteyenler buraya yazsın. Yoksa oy ve yorum yapanlardan kendi kafama göre seçicem 😊.

"Kızlar neler oluyor ?"korkuyla arkama döndüm.Cem hoca kuşkuyla bana ve Ceren 'e bakıyordu. Hemen Ceren 'in kolunu bıraktım .

"Yok bir şey hocam."deyip sırıttım. Tam inanmamış olacak ki

"Emin misiniz?"dedi Ceren'e bakarak. Hemen Ceren'e döndüm bende.  Bir bana bir Cem hocaya baktıktan sonra kafasını sallayıp

"Yok bir şey hocam."tam ağzını açıp bir şey daha diyecekken arkadan biri seslendi.

"Cem?"seslenen kişiye baktığımda Orhan amca yani okul müdürüydü. Bu tarafa doğru gelince gelince korktum doğrusu. Acaba birşey mi öğrendi diye düşünürken hiç bizimle ilgilenmeyip Cem hocayla konuşmaya başladı. Açıkçası rahatlamıştım.

"Polis memurları Buse'nin eşyalarını kime teslim edelim diyor? Bu kızın kimsesi yok mu?"diye sordu.O kızın eşyalarını ne yapacaklar Allah aşkına atın gitsin -bunu dile getirmedim tabikide -diye düşündüm.

"Yok Orhan abi. Eşyaları nedir?"Orhan amcayla Cem hoca eskiden beri tanışıyorlardı. O yüzden Cem hoca etraftayken hareketlerimize dikkat ediyorduk. Cem hoca birşey biliyorsa Orhan amcada biliyor demek ve otomatik olarak ailelerimizde biliyor demek oluyor. Bu yüzden Cem hoca etraftayken hanım hanımcık davranıyorduk. Düşüncelerimden arınıp şu ana odaklandım.

"Sırt çantası ,hırkası ve sanırım bir tane de günlük vardı. Peki kime teslim edeceğiz eşyaları?"gözlerim korkuyla açıldı ve bizim kızlara baktım. Sedef'te benimle aynı tepkiyi vermişti Ceren'se korku  dolu gözleri Sedef'le benim aramda mekik dokuyordu.

"Bilmi-" Cem hocanın lafını kesip

"Biz alırız hocam ."dedim. Kendimizi riske atamazdık.  Kim bilir o salak kız o günlüğe neler neler yazmıştır. Günlüğün başkasının eline geçmesine izin veremezdim.

"Siz mi?"Cem hoca bize kuşkuyla bakınca - anlamadığım şey niye bize inanmıyorlar -hem üzgün hem de masum denilecek bir şekilde yüzüne bakıp

"Evet hocam. Siz belki bilmiyorsunuz ama Buse'yel biz çok iyi anlaşırdık. Hatta son zamanlarda hep yan yanaydık siz fark edememişsinizdir."inşallah bu dediklerime inanırdı.

"Ah öyle mi? Peki son zamanlarda Buse'nin bir sıkıntısı bir derdi var mıydı?"tam kurtuldum derken başka bir sorun çıkıyor. Nedir bu Buse sevdası? Herkes niye bu kadar merak ediyor anlamadım .

"Yooo. Yani bizimleyken gayet mutluydu.  Değil mi kızlar?"kızlara imayla baktığımda kafalarını salladılar. Ceren biran tereddüt etsede az önceki dediklerim gözünü biraz korkutmuştu. Korkması onun için daha iyiydi bu sayede akıl başına gelir ve o çenesini kapalı tutar belki.

"Anladım . Tamam o zaman biz yetkili polislerle konuşup gerekli işlemleri yaparız. Bak zaten geldi polisler."baktığı yöne baktığımda iki sivil polis yanımıza geliyordu. Bunlar Buse'nin intihar ettiği gece bizi ve diğerlerini sorguya çektiği polislerdi. Yanımıza geldiklerinde esmer olan konuşmaya başladı.

"Buse Yiğiter'in üzerinden çıkan eşyaları kim teslim alacak?"diye sorunca gözlerimi Cem hocanın cevabını bekleyerek ona çevirdim.

"Biliyorsunuz ki Buse'nin kimsesi yok. O yüzden yakın arkadaşları eşyalarını teslim almak istiyor."esmer olanın gözleri bir süre bizi süzdükten sonra kafasını sallayıp Cem hocaya döndü.

"Peki . O zaman kızlar sizi emniyet merkezine biz götürelim ."Serap ve Ceren'e bakınca onlarda ne yapacağını bilmez -birseyide bilin be kardeşim  her şeyi benden beklemeyin-bir şekilde bakınca polislere dönüp kafamı salladım.

"Tamam o zaman kızlar siz gidin. Zaten herkes gitmiş. İsterseniz sizi polis merkezinden alabilirim?"Cem hocanın teklifini kafamı olumsuz anlamda sallayarak reddettim.

"Gerek yok hocam. Zaten biz ordan Orhan amcalara geçeceğiz."kafasını sallayıp oda arabasına doğru gitti. Gitmeden önce 'iyi tatiller'deyip uzaklaştı. Orhan amcada

"Evde görüşürüz kızlar."deyip Cem hocanın peşinden gitti.

"Bu taraftan kızlar."polisleri takip edip ordan polis merkezine geçtik. Bir an önce o günlüğü alıp yok etmek istiyordum. Polis merkezine geldiğimizde bizim kızları durdurup.

"Siz burda bekleyin. Ben eşyaları alıp geleceğim."

"Ama-"Sedef'i susturup.

"Ne diyorsam onu yapın."deyip onları dışarda bırakıp esmer olan polisi takip ettim. Beni yetkili polise yönlendirip 'benim yapacak işlerim var 'deyip uzaklaştı. Bende diger polise yaklaşıp konuşmaya başladım.

" Pardon!Ben Buse Yigiter'in eşyalarını almaya geldim. Ben onun okuldan arkadaşıyım."kafasını yaptığı işten kaldırıp bana baktıktan sonra 'bir saniye 'der gibi işaret parmağını kaldırdı. Önündeki bilgisayarda bir süre uğraştıktan sonra bana dönüp.

"Üzgünüm ama yarım saat önce yetimhaneden bir arkadaşı gelip eşyaları teslim almış."

"Ne?"duyduğum şeyle şoka girdim. İşte şimdi bittik!...



Selam gençler 😊. Başka bir bölümle karşınızdayım. Bu bölüm diğerlerinden daha uzun oldu. Beğenirsiniz inşallah. Oy ve yorum yazmayı unutmayın.

Kitabımı arkadaşlarınızla paylaşıp destek olabilirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın.😍😘😘

BEN YAZAR BEN YAŞARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin