GÜNLÜK II

87 45 28
                                    

maaviperi  e ithafen.

"Ne?"duyduğum şeyle şoka girdim. İşte şimdi bittik.

"Maalesef başkası aldı."ne demek başkası aldı. Bu kızın hiç akrabası yoktu ki.

"Ki-Kim almış?"sesimin titremesine engel olamadım. Kimin aldığını öğrenmeliyim yoksa bu bizim sonumuz olacak. Niye herşey böyle birden tepe takla oldu offf.

"Üzgünüm alan kişi ismini yazdırmamış. Sadece yetimhaneden arkadaşı olduğunu söylemiş."bi bu eksikti zaten. Daha kimi arayacağımızı bile bilmiyordum. Memura döndüm

"Tamam teşekkürler."deyip dışarı kızların yanına gittim. Dışarı çıktığımda kızlar banklardan birine oturmuş bekliyorlardı. Yanlarına doğru gitmeye başladım, beni gördüklerinde hemen ayağa kalkıp yanıma doğru yürüdüler. Yüzüme baktıklarında yüz ifadeleri değişti. Yüzüm artık nasıl bir hal aldıysa korku ve endişe dolu gözleri yüzümü incelemeye başladılar. Yan yana gelince bir süre birbirimize bakıp konuşmadık. Daha doğrusu ben nasıl konuşacağımı bilmiyordum. Benim konuşmayacağımı anlayan Sedef söze başladı.

"Eee eşyaları daha doğrusu günlüğü alabildin mi?"bu sefer ben korku ve endişe dolu gözlerle baktım . Nasıl diyeceğimi bilmiyordum. En sonunda lafı dolandırmadan hemen söylemeye karar verdim.

"Kızlar biz bittik!"dediğimi anlamadılar galiba . Konuyu bilmediklerinden anlayacaklarını sanmıyordum zaten.

"Buse'nin eşyalarını başkası almış." Ceren önüne eğdiği kafasını ben bunları söyledikten sonra hızla bana çevirdi. Sedef'se bana şaşkın gözlerle baktıktan sonra gülmeye başladı.

"Şaka yapmayı bırakta günlüğü ver İlayda."

"Sedef ben şaka yapmıyorum."yüzündeki sırıtış kayboldu.

"Dediğim gibi birisi gelip almış."

"Ne demek birisi almış İlayda! Hani bu kızın kimsesi yoktu! Lan bu kız yetimhanede büyümedi mi?"elini alnına koyup bir ileri bir geri yürümeye başladı. Bir an durup bana baktı.

"Kim almış peki?"bu sorunun cevabını bende bilmiyordum malesef.  Yavaşça

"Bilmiyorum."dedim.

"Ne demek bilmiyorum!"hem şaşkın hemde öfkeli bir şekilde sormuştu. Ne halde olduğu umrumda bile değildi şu an çünkü kimse bana bağıramaz!

"Bilmiyorum 'bilmiyorum' demek Sedef! Ne dememi bekliyorsun! Kimin aldığını bilmiyorum ve bu benimde hoşuma gitmiyor anlıyormusun? Ayrıca sakin bir daha bana sesini yükseltme yoksa seni mahvederim!"herkes haddini bilecek. Ona öfkeli gözlerle baktığımda gözlerini kaçırdı.

"Ne yapacağız peki? Nasıl bulacağız onu?"Ceren'in sorduğu soruların cevabını bilmiyordumve bu bilinmezlik hiçte hoşuma gitmiyordu.

"Bilmiyorum Ceren. Bu samanlıkta iğne aramak gibi ama biz ne samanlığın yerini biliyoruz ne de iğnenin neye benzediğini."bu çok can sıkıcıydı. Hayatımız mahvolabilir ya da mahvolmayabilirdi. Bu iki seçenekte sadece o günlüğü alan kişinin vereceği tepkiye bağlıydı.

"Onu bulmalıyız."
"Nasıl bulacağız Ceren söyler misin?"
"Sakin ol Sedef! Hepimiz sakin olmalıyız."en azından sakin olmaya çalışmalıyız.

"Peki nasıl yapacağız? Hayatımız o kişinin elinde!"Ceren 'in söylediği benim de aklıma gelmişti ama...

"Hayır! Öyle birşey olmayacak! Onu bulacağız."eğer günlüğü okursa ve Buse'ye çok değer veriyorsa mutlaka bir şekilde karşımıza ya da bizimle iletişime geçecek. İşte o zaman onu aramaya başlayacağız.

"Peki nasıl?"bu sorudan nefret  ettirdiler sora sora. Düşüncelerimi Sedef'in sorusuyla onlarla paylaşmaya karar verdim.

"Eğer Buse'ye değer veriyorsa mutlaka intikam alacak ya da şantaj falan yapacaktır. Bizimle iletişime geçtiği zaman onu aramaya başlayacağız. Mutlaka bir açık verecektir. İşte o zaman bizde o açığı bulup günlükle birlikte onu bulacağız. Günlüğü yok eder onuda bir şekilde sustururuz."ikisinin de yüzüne baktım. Pek tatmin olmuş gibi gözükmüyorlardı ama elimizden başka bir şey gelmiyor.

"Başka bu fikri olan varmı?"diye sordum çelişkili hallerine karşı.

"Peki kız mı erkek mi?"Ceren'in saçma sorusuyla ona döndüm .

"Ceren sence kızların kaldığı bir yetimhanede bir erkeğin ne işi var!"

"Belki arkadaşıdır ya da kardeşim dediği bir dostudur?"

"Olabilir ama büyük bir ihtimalle kızdır. "

"Bu soruyu söylemekten her ne kadar sıkıldıysamda peki şimdi ne yapacağız?"Sedef'e baktım. Benden bir cevap bekliyordu. Şimdilik elimiz kolumuz bağlı. Tek yapabileceğimiz oturup o kişinin bize ulaşmasını beklemek ama...

"O kişi bize ulaşana kadar hayatın tadını çıkaralım bence. Çünkü bize ulaştığında hayatımız eskisi gibi olmayacak."kızlara baktım. Dediğim çok mantıklıydı bence. Zaten içimden bir ses çok uğraşmayacağımızı söylüyor-umarım öyledir-.

"Tamam o zaman hadi Baranlara gidelim bizi bekliyorlardır şimdi."Sedef'in söylediğiyle Ceren'e döndüm,oda bana baktı. Bir süre bakıştık ama benim ne ima ettiğimianlamayınca sıkıntıyla nefesimi verdim. Ben bu kızla ne yapacaktım?

"Ceren iyi misin? Yani çeneni kapalı tutup abuk subuk şeyler sıylemeyeceksin dimi?  Yok eğer söylerim ya da söyleyebilirim diyorsan biz seni evine bırakalım ordanda Baranlara geçeriz."bir süre gözlerini kapatıp düşündükten sonra gözlerini açıp sırıtmaya başladı.

"Yooo.  Ben gayet iyiyim."bende sırıttım.

"İşte benim kızım."deyip ona sarıldım. Sedef kıskanmış olacak ki

"Öhm öhm"yalandan öksürdü. Bu hali beni gülümsetti.

"Gel buraya."deyip ikisine birden sarıldım.

"Hadi gidelim o zaman."
"Hadi ." Sedef'te onaylayınca bir taksi çevirip Baranların evinin yolunu tuttuk.

"Sizce kötü şeyler olurmu?"grubumuzun korkağı olan Ceren yine korkaklığını konuşturdu. Sadece

"Bilmiyorum."diyebildim çünkü gerçekten bizi nelerin beklediğini bilmiyordum. Tahmin etmek de zor çünkü karşımızdakini tanımıyordum ya da karşımızdakileri... Aklıma gelen şeyle kızlara döndüm.

"Ya sadece bir kişi değilse?"diye sordum bizim kızlarla ama cevap vermediler. Belkide verecek cevap bulamadılar. Neyse bu konuyu sonra da konuşabiliriz. Şimdilik eğlenmemize bakalım...


Yeni bölümle merhaba arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz. Yayınladığım en uzun bölüm (şahsen ben yazana kadar geberdim sjshhs) neyse size iyi okumalar kendinize iyi bakın . Görüşürüz😍😘😘😘

"


BEN YAZAR BEN YAŞARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin