HAYATIN TADINI ÇIKARMAK

65 33 27
                                    

Medya:Yiğit Erdem
kardelen-_-213 e ithafen.

"Kızlaar! Hoş geldiniz."Suna teyze bizi sevinçle karşıladı. Baran abartmıyormuş gerçekten da özlemiş.

"Hoş bulduk Suna teyzemmm. Çok özledik seni."bunları söylerken her iki yanağınıda sıkıyordum. Elime vurup.

"Özlemediniz! Özleseydiniz gelirdiniz."tribini yerim bunun.

"Ay sen bize trip mi atıyorsun?"
"Atlıyorum."dediği halde kadın basbaya bize trip atıyordu.

"Atıyorsun atıyorsun."dudağının kenarı hafifçe kıvrılınca yumuşamaya başladığını anladım. Fırsat bu fırsat deyip yavaşça yanına sokuldum.

"Biliyorsun okuldu,işlerdi bide cenaze olunca seni biraz aksatmış olabiliriz. Ama biz seni çok seviyoruz biliyorsun."gözlerini gözlerime dikince yavru köpek bakışı attım . Affetmemek için gözlerini benden kaçırıp bizim kızlara çevirdi ama onlarda yavru köpek bakışları artınca en sonunda dayanamayıp bize sarıldı.

"Bende sizi çok seviyorum canlarım. Hadi geçin içeri kapıda kaldınız."işte budur.

"Bu arada başınız sağolsun. Çok üzüldüm duyunca."Suna teyzeye üzgün bir bakış atıp kafamı salladım. Salona geçtiğimizde Baranla Yiğit play station oynuyorlardı,Orhan amcaysa elindeki tabletle ilgileniyordu. Bizi görünce elindeki tableti yanındaki masaya bıraktı ve bize döndü.

"Buse'nin eşyalarını aldınız mı?"diye sorunca Baranla Yiğit bize döndü. Ahh bize onlara açıklama daha doğrusu yalan söyleyecektik.

"Aldık Orhan amca."gözümü Baranlardan alıp Orhan amcaya çevirdim.

"Peki nerde?Ne yaptınız? İçinde günlük de vardı. Belki o günlük te niye intihar ettiğini yazmıştır."ona ne şüphe ,hemde herşeyi yazmıştır kesin.

"Evet bir günlük vardı."Baranların gözü hala bizdeydi. Ne yaptığımızı anlamaya çalışıyorlardı.

"Vardı derken?"Orhan amca şimdi şüpheyle bakıyordu bize.

"Günlük nerde kızlar?"ınan bizde bilmiyoruz Orhan amca demek istesemde diyemedim.

"Biz...şey yaptık..."cümlenin devamını nasıl getireceğimi bilmiyordum.

"Siz ne yaptınız? Söylesene kızım!"sabırsızlanmaya başlamıştı. Bende bir çırpıda söylemeye karar verdim-tabiki de gerçekleri söylemeyeceğim.-

"Biz günlüğü denize artık."şaşkına bize baktı ama sadece o değil Baran ve Yigit'te hatta Suna teyze bile.

"Ne yatınız? Daha doğrusu niye yaptınız?"güzel sorular. Dur bir düşüneyim Orhan amca...Sonunda akla yatkın bu yalan-altını çiziyorum beyaz yalan bu herkes için en iyisi çünkü-uydurdum.

"Çünkü Buse öyle istedi."evet evet Buse istedi."

"Buse mi?"Orhan amca tek kaşını kaldırıp bize baktı.

"Evett. Biz günlüğü okuduk. Hepsini,ama intiharla ya da onunla ilgili hiçbir şey yoktu. Sadece son sayfada 'Eğer burayı okuyorsan, günlüğü okuduktan sonra denize at 'yazıyordu. Bizde arkadaşımızın son isteğini yerine getirmek istedik. İnşallah inanırlar-şahsen ben olsam inanırdım - inşallah inanırlar içimden bunu tekrar ederken ayrıca Orhan amcanın yüzünü inceliyordum. Baranların olduğu tarafa özellikle bakmıyordum. Çünkü birşeyler çevirdiğimizi çoktan anlamışlardır .

"Öyle mi? İntiharla ilgili birşey yazmadığına emin misin?"ohh inanmıştı. Bu beni çok rahatlattı doğrusu. Bugün ne kadarda yalan söylemiştim. Eğer yalandan dolayı ölünseydi ben bugün kesin ölürdüm. Sedef beni dürtükleyince âna geri döndüm ve Orhan amcaninbir cevap beklediğini hatırladım hemen hızlıca cevap verdim.

"Eminiz. Hatta kızlarda benle okudu. Sadece güzel anılarını yazmış başka bir şey yazmamış."Orhan amca kafasını sallayınca bu derttende kurtulduğumu anladım.

"Kızlar oturun ayakta kaldınız." Suna teyze söylemese hala ayakta olduğumuzu anlamayacaktım.

"Oturmayın kızlar. Hadi benim odama geçelim."Baran'a baktım. Birşeyler çevirdiğimizi anlamıştı ve odasında Yigit'le birlikte bizi sorguya çekeceklerini biliyorum. Orhan amcalara döndüm bizimle ilgilenmiyorlardı. Zaten bizimle ilgilenemeyecek kadar yoğundular kendileri. Baran'a döndüm ve kafamı salladım. Kızlarla birlikte üst kara odasına doğru yol aldık. Açıkçası Baran'in odasını ilk defa görecektik. Birçok kez onların evine gelmemize rağmen hiç odasını görmemiştik. Odaya girdiğimizde şaşırdım doğrusu çünkü ben Baran'ı hep 'siyahların cocugu'olarak düşünmüştüm ama o 'mavilerin çocuğu'ymuş . Odasının dörtte üçü mavi gerisi beyaz ve ara ara siyah renkteydi. Kocaman maçı yatak tam karşıdaki duvara konumlandırılmıştı . Yatağın karşısında giysi dolabı, solunda ise çalışma masası onun yanındaysa bir kapı-muhtemelen banyoya çıkıyordur-odanın ortasında bir oturma gurubu ve dev bir plazma TV vardı. Yani odası beklediğimden de sıradandı.

"Odan gayet sadeymiş ama yinede güzelmiş. Tabi duvardaki Beşiktaş amblemi hariç."tam bir Beşiktaş fanatiğiydi kendisi.

"Konumuz bu değil."ahevet konumuz bu değil ama keşke bu olsaydı. İnan senle şuan Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi karşılaştırmayı daha çok isterdim. Ne söylediğini anlamamazlıktan gelip ona döndüm.

"Ne peki?"bana boş gözlerle baktı.
"Neyi biliyoruz? Açık konuşurmusunuz?"çok iyi salağa yatıyordum . Kendimle gurur duyuyorum şu an.

"İlayda sabrımı sınıyorsun!"Yiğit sinirlenmeye başlamıştı. Ne diye bu kadar sinirleniyordu ki? Halbuki Baran çok sakin.

"İlayda salağa yatmayı bırak! Neyi kastettiğimizi biliyorsun. Buse'nin eşyalarını niye siz almaya gittiniz?" Hayatımızı kurtarmak için almaya gittik.

"Cem hocayla baban konuşurken duyduk. Bizde zavallının eşyalarını biz alalım dedik. Bu zamana kadar bizi çok eğlendirdi bizde karşılık olarak bunu yapalım dedik."çok kötüyüm biliyorum ama kim hayatının mahvolmasını ister ki?

"Peki onu anladık diyelim. Niye o zaman kızın eşyalarını denize attınız?"atmadık! Ama bizde olsaydı kesin denize atardık.

"Buse istedi. Yani günlük te öyle yazıyordu. Yalan söylemiyoruz Baran!Ayrıca size ne Buse'den? Taktınız Buse'ye."Baran yukarı bakıp birşeyler söyledi kesin sabır diliyordur.

"İlayda birşeyler çevirdiğinizi biliyoruz. Sadece bir kez sorucam ve bana doğruyu söyleyeceksiniz. Siz ne çeviriyorsunuz?" Baran'a baktım. Uzun uzun gözlerinin içine baktım oda benimkilere. Birşeyler çeviriyor olduğumuzu bildiğini biliyordum. Bende tane tane sorusuna cevap verdim.

"Biz  hiçbir şey yapmadık yapmıyoruz da . Niye bize inanmıyorsunuz?"cidden bize inanmamak için yemin mi etmişlerdi?

"Çünkü söylediklerinizle yaptıklarınız birbiriyle çelişiyor. Siz birbirinizle çelişiyorsunuz ve bu bize sizin birşeyler çevirdiğiniz konusunda şüpheye düşürüyor." Yiğit 'te de aynı Baran'a baktığım gibi uzun uzun baktım. Bu konuşma benim uykumu getirmişti doğrusu. 

"Ay tamam kapatın konuyu artık. Valla bıktırdınız beni !Bir şeyler çevirmiyoruz anladınız mı?"ikisinede baktım ama cevap vermediler bende devam ettim.

"Buse öldü gitti! Artık sizde boşverin. Herkes kendi hayatına baksın artık ."

"Öyle olsun. "

"Öyle zaten Baran! Bu konuyu siz uzatıyorsunuz. Nedir bu Buse sevdası? Buse seni severken niye görmüyordun onu? Şimdi kaybedince mi değerini bildin?"şaşkın bir şekilde yüzüme baktı.

"Buse beni seviyor muydu?"ay bana fenalık geldi...



Yeni bölüm gecikti biliyorum üzgünüm 😟. Bu bölümü inşallah seversiniz yazdığım en uzun bölüm.  Keyifli okumalar kendinize iyi bakın 😍😘👋

BEN YAZAR BEN YAŞARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin