- 15 -

96 14 44
                                    

"Özür dilerim efendim. Hemen geliyorum. Çok özür dilerim."

Jinyoung telefonunu hızla cebine koyup kendisini izleyen jacksona döndü.

"Başkan wang. Şirkete çağırıyor."

Jinyoung oturduğu yerden kalktığında jackson hemen bileğinden tutup onu durdurdu.

"Jinyoung. Gitme. Ben babamı ararım. Gitme yaa."

Jinyoung gülümseyerek jacksona yaklaştı ve yanağına bir öpücük kondurdu.

"Olmaz. Gitmeliyim. Hem biliyorsun. Çevirmensiz bir şirket kreması bozulmuş pasta gibidir."

Jackson jinyoung'un benzetmesine gülerken jinyoung da ona katılmış ve bir süre gülüşmüşlerdi.

Jinyoung biraz zor olsada jacksonu evinde bırakıp şirket yoluna koyulabilmişti.

Jackson ise jinyoungun onu bırakıp gitmesiyle kendini yatağına atıp güzel bir uykuya dalmıştı.

Jinyoung şirkete vardığında direkt olarak başkan wang'ın odasına geldi. Kapıyı çalıp onay aldıktan sonra içeriye girip ardından kapıyı kapattı. Masanın önüne gelip saygıyla eğildi.

"Ben çok özür dilerim. Bay wang'ı evine gö-"

"Jinyoung."

Jinyoung bir an duraksayarak başkan wang'a baktı. Başkan wang'ın yüz ifadesi rahatsız olduğu birşeyin olduğunun göstergesiydi.

"Jia er'i ben sana emanet ettim öyle değil mi?"

Jinyoung hemen kafasını olumlu anlamda salladı.

"Evet e-"

"Peki öyleyse jia er neden dün şirkete gelip odasında kendini içkiye verdi!? Sen sana emanet edilen şeye böyle mi bakıyorsun!?"

Jinyoung şaşkınlıkla başkan wang'a bakıyordu. Başkan wang ise jinyounga neden bu kadar tepki verdiğini düşünüyordu ama kendini engelleyemiyordu.

"Efendim dün bay wang ile gittiğimiz toplantıda beklenmedik bir gelişme oldu. Bay wang hızla çıkınca yetişemedim. Yarım saat kadar sonra şirkete gitmiş olabilir diye buraya geldiğimde onu sarhoş halde buldum. Burada da sızıp kalınca koltuğuna yatırdım. Tamamen benden bağımsız gelişti olaylar efendim. Tekrar özür dilerim."

Jinyoung tekrardan eğildiğinde başkan wang biraz yumuşamıştı. İçine serin sular serpilmişti. Birkaç sene öncesine dönecekleri için çok korkmuş ve hıncını jinyoungtan çıkarmıştı.

"Peki şimdi nerede?"

"Evinde efendim. İstirahat ediyor."

Başkan wang jinyoungu başıyla onayladıktan sonra birkaç dakika öylece durdu ve aklından geçen o soruyu jinyounga sordu.

"Dün toplantıda kimi gördü jia er?"

"Kunpimook bhuwakul'u efendim."

Başkan wang tekrar sinirlenmeye başladığını hissetiğinde jinyoung'u odasından çıkartmıştı. Yıllar sonra neden tekrar dönmüştü? Amacı neydi?

"Seni velet! Yıllar sonra ne için döndün kim bilir.!"


...

Jinyoung birkaç işini halletikten sonra çıkış saati geldiği için şirketten çıkmıştı ve otobüs durağına ilerliyordu. Aklında bugün başkan wang ile konuşması vardı. Neden bu kadar tepki verdiğini anlamamıştı. 'Sonuçta genç adam istediğini yapar. Banane ki canım' diye düşündüğünden 1 salise sonra aklına öpüştükleri gelmiş ve bedeninde amansız bir kıskançlık dolaşmaya başlamıştı.

"Kendine gel jinyoung! Delirdim ben galiba. Tanrım!"

...

Jinyoung evine girip kapıyı kapattığında gözünden uyku akıyordu. Hemen odasına gidip üzerini değiştirdi ve yatağına girdi. Başındaki gece lambasını yakıp gözlerini uykuya yumdu.

Birkaç dakika sonra çalan telefon ile gözlerini tekrar açtı jinyoung. Oflayarak yataktan kalkıp çıkardığı pantolonunun cebindeki telefonunu çıkartıp bu saate arayan kişiye baktı. Ekranda yazan 'Bay Wang' yazı ile uykusu açılmış ve telefonu açmıştı.

"Hey. Sen neden ışığın açık uyuyorsun?"

Jinyoung şaşkınlıkla gece lambasına baktı. Nereden biliyordu ki onun ışığı açık uyuduğunu?

"S.sen nasıl?"

"Cama bak jinyoung."

Jinyoung hemen oturduğu yataktan kalkıp odasının camına gidip perdeyi açtı ve karşıdan ona 32 diş sırıtarak el sallayan jacksona baktı.

"Merhaba sevgili cam komşum. Tatilinizde size kahve içmeye geleceğim. Hem size kalbimi çalmanızın hesabını soracağım."

Jinyoung jacksonun söylediklerine gülerken jackson onun gülmesini izliyordu.

"Gelin tabiki sevgili cam komşum. Bu arada şu kalp çalma meselesi karşılıklı bunu unutmayalım."

Jackson da jinyoung'un söylediklerine gülerken jinyoung da onu izlemişti. O andan sonrada gece boyunca telefonda konuşup camdan cama birbirlerini izlemişlerdi. Yarın işe gidecek onlar değilmiş gibi...


...(^,^)...

Umarım beğenirsiniz.

Arkadaşlarınıza, çevrenize herkese önermeyi unutmayın ^.^

Seviliyorsunuz.

28.6.20

Ultima Lettera (JİNSON♥)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin