Mark, telefonundan Jaehyun'un bugün öğlen The Galliard Brasserie'de yemek yiyeceğini görmüş ve planı uygulamaları için en doğru zaman olduğunu anlamıştı. Geldikleri kuaförde saçları yapılan ikiliye dönüp öğlen gidecekleri mekanı söylemiş ve planın resmen başladığını sevinçle haykırmıştı.
Taeyong bir şeylerin yolunda gitmeyeceğini hissediyor, endişeleniyordu. Ya Jaehyun onu hiç kıskanmaz ve pişman olmaz ise ne yapardı? Mark arkadaşının düşünceli halini görmüş ve yanına adımlayıp güven verici bir şekilde omzunu sıkmıştı.
Taeyong yeni boyattığı pembe saçları ile tam bir bebeği andırıyor, Yukhei ise sarı ve kahve tonlarındaki saçları ile iyi bir görüntü ortaya seriyordu. Mark şimdiden olacakları hissediyor, Jaehyun'un deli gibi pişman olacağını biliyordu. Taeyong'dan daha tatlı ve daha iyi bir kedicik bulamayacağını, Taeyong'a karşı hislerinin olduğunu biliyordu Yoonoh'un.
Üçlü kuaförde işleri bitince evin yolunu tutmuş ve saat öğleye yaklaşırken giyinmeye, hazırlanmaya başlamışlardı. Mark'ın Taeyong'a makyaj yapması ile biten hazırlık son bulmuş ve üçlü restoranın yolunu tutmuştu. Taeyong restoranın önüne park edilmiş siyah Mercedes'i nerede görse tanırdı ve babacığının burada olduğunun kanıtıydı bu.
-Şimdi Taeyong sen Yukhei'nin elini tutacaksın ya da koluna gireceksin ve sanki Jaehyun'u görmemiş gibi davranarak masanıza oturacaksınız. Daha sonra iki sevgili gibi şakalaşıp, kahkahalar atarak yemek yiyeceksiniz. Ben garsona pahalı bir şişe şarap ve güller ayarlatacağım. Taeyong sanki sen Yukhei sana sürpriz yapmış gibi davranacaksın tamam mı? Plan budur,şimdi sizi görelim bakalım bebeklerim.
Taeyong ve Yukhei restoranın önünde arabadan inmiş,içeri birer sevgili gibi adımlamışlardı. Taeyong gergin olduğunu saklamak için Yukhei'ye bakıyor ve onun belini okşamasına izin veriyordu. İkili içeriye el ele girmiş ve bütün gözlerin onlara dönmesine neden olmuştu, bu kişilerin içinde tabii ki de Jung Jaehyun'a rastlıyordunuz.
İkili garson eşliğinde masalarına geçmiş ve Yukhei, Taeyong'un sandalyesini çekerek herkese ne kadar centilmen olduğunu kanıtlamıştı. Garson menüyü getirmiş, Taeyong biraz seslice kahkaha atarak diğerlerinin onlara dönmesini sağlamış ve Yukhei ne isterse ondan sipariş edeceğini söylemişti.
Jaehyun ise ikiliyi sert ve şaşırmış gözlerle kapıdan girdikleri andan beri süzmekteydi. Yukhei'nin bebeğinin sandalyesini çekişini, bebeğinin belindeki elini ve küçüğün ona karşı kahkaha atmasını izliyordu.
Eğer biraz daha onlara bakarsa masasından kalkıp oraya adımlayacak ve o uzun ama genç çocuğu yumruklayacaktı. Asla ama asla Taeyong'un bu çocukla ilgilendiğini sanmıyordu, bebeğinin bu çocukla işi olamazdı. Kendisine sırıl sıklam aşıkken kendisinden başkasına bakamazdı.
Mark ise arkadaki bir masadan Jaehyun'un tepkilerini izliyordu. En başından beri bu planın işe yarayacağının farkındaydı ki şu an işe yarıyordu. Jaehyun'un kulakları sinirden kızarmış bir şekilde Taeyong'ların masasına bakışlarını kim olsa fark ederdi, büyük olan kıskançlığını ve sinirini gizleyemiyordu.
Mark garsona işaret verip asıl bombanın patlamasını istiyordu. Garsonlar bir şişe pahalı bir şarap, gül yaprakları ve keman ile içeriye girdiklerinde herkes bu jeste büyülenmiş bir şekilde bakıyor, bu şanslı kişinin kim olduğunu düşünüyorlardı ki garsonlar
Taeyong ve Yukhei ikilisinin masasına gitmiş, Jaehyun'un daha da sinirden kararmış gözlerle ikiliyi süzmesine neden olmuştu. Yukhei ayağa kalkıp, Taeyong'u da kaldırmış ve dans etmeye başlamışlardı ki her şey aniden gelişmiş, Jaehyun Yukhei'nin üzerine atlamıştı.
Sizi seviyorum bebişlerim💕Bu bölümü geçiş gibi düşünün diğer bölüm Jaeyong gümbür gümbür geliyor💚 Öptüm sizi😽
💦🍼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗱𝗮𝗱𝗱𝘆 𝗶𝘀𝘀𝘂𝗲𝘀/ 𝗷𝗮𝗲𝘆𝗼𝗻𝗴
FanfictionAbisinin en yakın arkadaşına aşık olan Taeyong,kimliğini belli etmeden Jung Jaehyun'a mesaj atar. NCT 127 Jaehyun&Taeyong