Öncelikle bölümün smut olduğunu belirtmek istiyorum. Okumak istemeyen olursa bölümü okumasına gerek yok. Çünkü olduğu gibi smut. İyi okumalar.Gözlerimi yavaşça araladım. Boynumda yatan adamı izledim. Göz kapaklarının altın da hareket eden gözleri rüyasında her ne görüyorsa dışarıdan harika görünüyordu.
Ellerimi saçlarına attım. Diplerinin ipek gibi olduğu; uçlarına gittikçe yıpranmış saçları, her telini okşamak istercesine, narin bir şekilde sevdim. Burnumu saçlarında gezdirdim ve yüzüme değen saç telleri yüzünden gıdıklandım. Biraz kıkırdadım ve yapmaya devam ettim.
Bu sırada John kıpırdanmaya başladı. Ellerimi yüzün de gezdirdim bu sefer de. Gözlerini yarı açıp, yüzünü daha net görmemi sağlayarak yüzüme baktı. Bu adamın her bir bakışı karşısın da yanan bir mum gibi eriyorum resmen. Bu durumdan rahatsız olduğum da söylenemez. Ben bunları düşünürken başını tekrar eğdi ve boyun girintime sokuldu. Aldığı derin nefes alışverişlerinden boynum ne kadar yansa da buna bir şey diyemezdim. Çünkü beni yakıp kavuran asıl şey onun aşkıydı. Bu acı hiç geçmese ve bir ömür yaşamam gerekse sesimi dahi çıkarmazdım.
Ben tekrar kendi düşüncelerim de boğulurken John beni bu bataklıktan kurtarıp gerçek dünya ya çekti. Çünkü o esnada boynumun yanan yerlerinde ıslak öpücükler hissediyordum. Gözlerim kapandı ve olaya adapte olmaya çalıştım. Gerçekten bunu yapıyor muydu(?) yani. Emin olmak için hareketlenip ona bakmaya çalıştım ama işine fazla odaklanmış olduğu için başımı geriye yatırmıştı. Boynumda ki ince deriyi emip ısırmaya başladığında ağzımdan ufak bir inleme kaçtı ve ona daha çok yer açmak istercesine, olabildiğince başımı yastığa bastırıp geri attım. Bu his mükemmeldi. Canımı yakıyor ama daha fazlasını, çok fazlasını istememe neden oluyordu.
John ani bir hızla boynumu bırakıp üzerime çıktı. Kasıklarımın biraz üstüne oturduğun da karnıma değen erkekliğiyle gözlerimi sıkıca kapattım. Gerçekten onu deli gibi istiyorum. Bana yaşatacağı her duyguyu istiyorum.
Ellerimi usulca alıp saçlarına yerleştirdi ve bana doğru yaklaştı. Dudaklarıma eğilip küçük küçük öpücükler kondurdu. Bütün öpücüklerine karşılık verdim. Daha fazlasını istediğim için saçlarından tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdım ve dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim. Bu sefer hiç ayrılmadık ve alevli bir öpücüğün içine çekildik.
Ellerim omuzlarına düştü ve tırnaklarımla uzun bir yol çizdi. Kulaklarıma dolan hırıltılı sesi ve öpüşürken çıkan ıslak seslerden başka hiçbir ses yoktu oda da.
Elleriyle belimi okşayıp kalçama indi. Çok canımı yakmayacak şekilde sıkıp bırakıyordu. Tabi ki bu beni daha da deli ediyordu. Onu daha da istememe sebep oluyordu. Dayanamadım ve dudaklarından ayrıldım. Nefeslerimizi düzenlediğimiz de ilk konuşan ben oldum.
-Lütfen yapalım artık şunu John. Dayanamıyorum.. Lütfen yap artık şunu.
Söylediklerime karşın hiçbir şey demeden dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp üzerimizde ki pikeyi yatağın ucuna attı. Nefeslerini kadınlığımın üstün de hissettiğim de titredim. Çok geçmeden öpmeye başladı. Öperken dili de darbelerine başlamıştı. Elleri ise bacaklarımı okşuyordu. Bense aldığım zevkten çığlık atmamak için dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Yine de tutamadığım inlemelerimi kulağına bahşediyor onu bunu yapmaya daha da zorluyordum. Bu sefer parmaklarını kadınlığımın üstünde gezdirmeye başladı. Her bir zerremi keşfediyordu. Bunu onun yapmasından daha iyi bir şey olamaz.
Parmaklarından birini içime yolladığın da dişlerimi dudaklarımdan kurtarıp derince inledim. Henüz başlamamışken bile patlamak üzere olduğumu hissediyordum. Parmağı içimde gel git yaparken bacaklarımı öpüyor sonra eski noktasına geri dönüyordu. İçimde ki parmağının yanına bir tane daha eklediğin de belim yay gibi kıvrılmıştı. Sıkıca tuttuğum çarşafı bırakıp John'un saçlarına asıldım. Bana verdiği her şeyi en ücra köşelerim de benim bile henüz keşfetmediğim noktalarım da istiyordum.
Parmakları hızını hiç kesmezken dil darbelerini bırakıp ısırıklarla yerini doldurdu. İkimizin inleme sesi duvarlardan çarpıp tekrar bize geldiğin de bu sefer daha fazla inliyorduk. Üçüncü parmağını da duvarlarımda gezdirmeye başladığında dayanamayıp gelmiştim. Ben bulutların üstünden süzülürken, John tekrar dil darbelerine geri dönmüştü. Yavaş bir şekilde içimde ki parmaklarını çıkarttı ve yüzüme baktı. O kadar derin bakıyordu ki anlam veremedim. Onu ilk defa böyle görüyordum. Gözleri kahvenin herhangi bir tonunu barındırmayıp siyaha dönmüştü. Dağınık saçlarıyla, gecenin rengine bürünmüş siyah gözleriyle ve en önemlisi dudaklarının aldığı hafif tebessümle bana muazzam bir görüntü sunuyordu. Bir kez daha doğru adama tutulduğumu anladım.
Eğilip dudaklarımızı buluşturdu. Uzun bir öpücük sonrası bacaklarımın arasında ki yerini aldı. Ben onu içimde hissedicek olmanın verdiği heyecanla yerim de duramayıp kıpırdanıyordum. Kıvranıyordum da denebilir.
Benden onay beklercesine gözlerimin içine baktığın da kafamı hızla aşağı yukarı salladım. Yapma ama bunu tabi ki istiyorum John.(!)
Erkekliğini önce girişimde hissettim ve çok geçmeden içimde. Bedenini üstüme bastırıp git gellerini hızlandırdı. Hala yavaştı çünkü daha önce böyle bir deneyimim olmadığı ve içim böylesine büyük bir şeyle doldurulmadığı için oldukça dardı. Hareket etmesi onu zorlasa da bundan ikimizde zevk alıyorduk. Bunu odanın içinde ki inlemelerden anlamak çok da zor değil.
-Ahh Berfin.. Nasıl bu kadar güzel olabilirsin. Çıldırmak üzereyim.
Sesi oldukça kalın ve derinden geliyordu. Cevap vermeme fırsat bırakmadan hızlandı. Tam giremiyor, her seferinde genişletmek için alıştırma yapıyordu. Benim gözlerim aldığım zevk sayesin de sıkıca kapanıyor bazense açılıp John'u izliyordu. Şu an ki görüntüsü karşısında ve içimde ki hareketleri dolayısıyla deli gibi çığlık atmaya başlamıştım. İçim de hissettiğim doluluk harika.
Daha fazla dayanamayacağını anladığın da tüm erkekliğini içime itti. Hızlı bir şekilde girip çıkarken başım dönüyor omuzlarına tutunuyordum.
-John daha fazla dayanamam.. Ahh sanırım geliyorum.
Diye çığlık attıktan hemen sonra gelmiştim. John bu sefer dudaklarıma yapışıp ısırmaya başlamıştı. İçimde ki sürtünme daha da artarken, kasıldığını ve boşalmaya başladığını anladım. İçime bıraktığı sıvının ılıklığıyla ikimiz de inledik.
Bedenini üzerime bırakıp içimden henüz çıkmadan konuştu.
-Bir kez daha?
Eveeeeett bir bölüm daha bitti. Aklım da smut yoktu ama istediğinizi biliyordum. Bölüm böyle bittiğine göre diğer bölüm de smut olur. Her neyse ben kaçar yeni bölümün gelmesi uzun sürmez. Sık bölüm atmaya başlayacağım. İyi geceeelleeerr. 🌚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
John Cristopher Depp Ve Ben
RomantikBenim hikayem çok farklı. Herkesin isteyip de sahip olamayacağı birine sahibim. Ayrıca o benim koruyucu meleğim. Karanlık ve soğuk olan hayatıma hem sıcaklığı hem de ışığıyla güneş olan o adam.