Bölüm 16🤐 (!!!)

377 28 13
                                    


Merhaba okur. Bölümün yarısından sonra smut olduğunu belirtmek için buradayım. İyi okumalar! ⚠

Uzun bir sessizlik sonrası araba evimizin önünde durmuştu. Alkol kullandığımız için taksi ile gelmiştik. Arabadan dışarı adımını ilk atan ben olmuştum. Hızlıca kapıya yürüyüp anahtarı çantamdan çıkardım ve evin kapısını açtım. Arkamdan John'da beni takip etmişti ve ikimizde karanlık eve adımımızı atmıştık.

Ev oldukça sessizdi. Salondan duyulan tek ses duvar saatinin tokmak sesiydi. Demek ki Lily eve gelmemişti. Sessizliği bozmak adına John'a döndüm aynı zamanda ayakkabılarımı ayağımdan çıkarmaya başladım.

-"Bir şeyler içmek ister misin?"

-"İyi olur. Balkonda olacağım."

-"Tamam birer bardak kahve yapıp geliyorum."

Başını salladı ve kolunda ki saati çıkardıktan sonra balkona adımladı John. Çıktığından emin olduktan sonra çantamdan telefonumu çıkarıp aramalara girdim ve Lily'i aradım. Umarım açardı ve nerede olduğunu öğrenebilirdim.

Telefon çalmaya devam ederken aramayı yanıtlayacağına dair ümidim yok olmuştu bile. Açmayacağını düşünüp telefonu kulağımdan çektim ve tam o sırada arama cevaplandı. Hızla telefonu tekrar kulağıma yönelttim.

Ses gelmiyordu.

-"Alo? Lily."

-"Efendim."

-"Eve geldik seni göremeyince aramak istedim. Neredesin, John'a haber vereyim?"

-"Arkadaşımın evindeyim. Bir süre gelmek istemiyorum şuan bir konuşma kaldırabilecek durumda değilim."

-"Anlıyorum.. Nasıl istersen öyle olsun."

Kapatacağını anladığımda biraz yüksek sesle seslendim.

-"Lily bir dakika kapatma. Restoranda söylediğim şeyler için üzgünüm. Ne olursa olsun bil ki hep yanında olacağız. Gerçekten çok üzgünüm en azından böyle duymanı ve öğrenmenin istememiştim. Sana söylemek istiyorduk ancak bunun erken olması beni oldukça gerdi. Umarım bize darılmazsın."

-"Şuan gerçekten bunu düşünecek durumda değilim. Hatta ne diyeceğim biliyor musun?" sesli bir kahkaha attı ve sözlerine devam etti. "Ne yapıyorsanız yapın umrumda değil. Herkes kendi hayatına baksın o kadar."

-"Lily böyle söyleme lütfen. En azından yalnızca babanı düşün ve onu üzme senden tek isteğim bu. Biz kötü bir şey yapmıyoruz sadece birbirimizi seviyoruz."

-"Sana söyledim umrumda değil." Cümlesinin sonunda boğazından kaçan hıçkırığı duydum ve telefonun kapanma sesi geldi.

Telefonu kulağımdan indirdim ve mutfağa yürüdüm. Isıtıcıya suyu doldurup, bardakları hazırladım ve tezgaha yaslandım.

Gerçekten bu kadar üzülmüş müydü John ile birlikte olmamıza. Akıl sır erdiremiyordum ağlayabileceği kadar kötü bir durum olduğuna. Duyduğum ağlama sesi zaten olmayan moralimi daha da çökertmişti.

Hazırladığım bardaklara suyu doldurup elimdeki kupalarla balkona adımladım. John'un oturduğu gibi bende yere yanına oturdum. Bardağın birini eline tutuşturdum ve diğer elinde ki sigarayı kendi parmaklarım arasına aldım. Ciğerlerimi dumanla doldurduğumdan emin olup dumanı dışarı verdim.

-"Lily ile konuştum. Arkadaşının evinde şuan." John'a dönüp yüzünü izledim. Mimiksiz bir şekilde duruyordu. "Endişelenmene gerek yok."

Başını salladı ve bardağından bir yudum aldı. Bende sigaradan bir nefes daha çektim ve mermerin üzerinde söndürdüm.

John Cristopher Depp Ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin