Yorum yaparsanız çok sevinirim!İyi okumalar.
...
Elvan'a Furkan'ın davetinden bahsettiğim de kafasını dağıtmak için kabul etmişti. Bende Furkan'a okul çıkışında geleceğimizi söylemiştim.
Okuldan çıkıp aynı AVM'ye doğru gidiyorduk. Çok makyaj yapmayı seven birisi değildim. Sadece gözlerime rimel çekmiştim. Mavi gözlerimi ortaya çıkartan, mavi bir kazak giymiştim. Saçlarım her zamanki gibi salıktı.
AVM'ye vardığımızda oyunckçının girişine gittik. Furkan'ı gördüğümüzde elimi kaldırıp selam verdim, o da yanındaki çocuğa bir şeyler söyleyip içeriye girdi.
Bir süre sonra kırmızı oyuncakçı üniforması yerine kırmızı bir kazak ile çıkmıştı. Sırtında da bir çanta vardı.
Yanımıza geldiğinde el sıkışıp selamlaştık.
"Starbucks az ileride isterseniz oraya geçelim?"
Diye sorduğunda Elvan'la aynı anda birbirimize baktık.
"Starbucks mı? O kadar zengin olduğunu bilmiyorduk Furkan bey"
"Ne?"
"Kusura bakma ama bir kahveye 40 tl verecek kadar zengin değiliz"
"Hesaplar benden, gerçi doksan lira fazla olur değil mi? Bide onun kurabiyesi, keki var, ikinci kahvesini saymıyorum bile. Hayatımı kurtardınız valla. Eee nereye gidelim o zaman?"
"Gel bizimle"
Hızla ilerleyip yemek bölümüne gittik. Cinemaximum'un yanında duran yoğurtçuya ilerledim. Meyveli dondurmaları efsaneydi.
"Abi bize iki orman meyveli, sen neli istersin Furkan?"
Önce bi güldü, sonra eliyle geçiştirir gibi bir hareket yaptı.
"Aynısından"
"Üç tane olsun abi"
Adam yoğurtları hazırlarken ben Elvan'la Furkan'a baktım.
"Biz Elvan'la yer bulalım sende yoğurtları al ve bizi bul tamam mı?"
"Tamam"
Yemek kısmının ortak alanındaki boş masalardan birine oturduk ve Furkan'ın gelmesini bekledik. Yaklaşık beş dakika sonra gelip o da bizim karşımıza oturdu.
Yoğurtlardan birini önüme alıp kaşığımı içine daldırdığımda Elvan sohbeti başlattı.
"Elvan ben"
"Furkan bende"
"Benim adımı zaten biliyor"
Diye geçiştirdim.
"Kaçıncı sınıfsınız?"
"12"
Elvan Furkan'ın sorularını cevaplarken bende yoğurtumu yiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙋 𝙖 𝙣 𝙙 𝙖
Teen Fiction"Büyük peluş ayılar nerede acaba?" "Gelin hemen göstereyim" "Teşekkür ederim ama burada panda yok?" "Ayıcık var efendim olmaz mı?" "Peki madem, ayıcık olsun"