Ayağa kalktım.
Saçlarımı topuz yaptım.
İdil sinir ile bana bakıyordu .
Rüzgar ile bana gülümsüyordu." galiba uzun zaman sonra saklandığımız yerden çıkıyoruz."
Dışarı çıkarken gülüyordum.
Idil ise intikam gibi hissettirdiği sert bakışlara bana bakmaya devam ediyordu.
Rüzgâr' ın koluna girdim. Ama onunla hala bu konuyu konuşmamıştık .Sokaklar içerisinde garip bir his ile yürüyorduk.
Eli yüzü kapalı biri çıkınca durdum. Rüzgâr bıçağı çıkardı.
Arkadan iki kişi daha geldi . Aynı şekilde idiler.
Yandan gelenler 3 kişi arttılar .Adam güldü ve " Rüzgâr ve idil bizimle geliyorsunuz ."
Rüzgar " kendini deştirmek istemiyorsan uzaklaş !
Güldü.
2 parmağını salladı ve İdilin koluna bir ok saplandı.
Acı ile bağırdı." TAMAM , DUR! "
Onu kucağına aldı ve elimden tutmaya çalıştı .
" O gelmiyor " dedi.
Rüzgâr " dalga mı geçiyorsun? Hadi Dolunay ! "
"1 dk 10 saniye sonra onunda bu hale gelmesini ister misin ? "
Onu yandan alan adamlar benim etrafımı sardı .
" Seist'te geri dönüyorsunuz , burada olan biteni herkese anlatmak üzere çağırılıyorsunuz. "
Garipçe bakışlar üzerine gülerek ;
" Bunu yapmayacağımı biliyorsunuz. Buna mecbur değilim . Yıllardır buraya asker yollayan hükümet kendileri gelsinler. "
Irmağın sesini duyduğumda kaşlarım yerine geri indi .
Irmak " Zorundasın , nede olsa Yağmur'u aramıyor musun ?
Kolumdan tutan iki asker beni çekiştirmeye başladı .
Tam beklediğim anda Başak gülmeye başladı.
" Onu yıllardır arayan Irmak mı diyor bunu?"
Irmak yutkundu . Yere vakti ve toparladıktan sonra
" Sen neden Nevra ile konuşamıyorsun ?
Seni çok pis dövdüğü için mi velet ! "Başak 3 askeri etkisiz hale getirince Irmak ona yaklaştı .
" Buradan git , bu oyunda Dolunay yok! Yağmur'u öldürdüğüm gün bitecek bu oyun.."
Derin derin nefes alıp veriyordu. Bu onu öfkelenmişti .Ona baktım . " Neden ikiniz öndesiniz ? Onlar nerede ? " fotorafı göstererek onlara baktım.
Irmak " Senden beklenecek hareket veletcik! Oraya girip benim eşyalarımı karıştırdın."
Başak onu arkadan boğazına bıçak tuttu.
Rüzgâr arkadan gelip geri kalan 4 askeri etkisiz hale getirdi ben o bana konuşan askere saldırmaya çalıştım ama kolumdan yara alınca geri çekildim.
Başak " Dolunay kaç ! "
" Benden ne saklıyorsunuz ... cidden neden ben yani buraya aniden geldim..."
Irmak sözümü keserek bağırmaya başladı.
" Buna inanacağını düşünme bile seni Efe çağırdı değil mi ? Yağmur ile saklandıkları yerden çıkamadıkları için bunu yapıyorsun ! "
Başımı olumsuz şekilde yavaşça sallayarak " Ben Efe diye birini tanımıyorum."
Uzak ama yakınlaşacak bir ses
" Efeyi bıçaklarken yaşama ihtimalini düşünmeyen Irmak mı diyor bunu ?"Kaan ağzında bir kürdan ile geldi .
" Başak bıçağı indir . Üçümüz de onun kim olduğunu biliyoruz ."
Ona doğru biraz döndüm ve " Neyden bahsediyorsunuz!"
Kaan " Artık... Başak ölme zamanın geldi. Bu sırrı taşıyamazsın. "
Irmak ona çelme taktı . Ve yere düştü .Başak son sesi ile " KAÇ BURADAN "
Rüzgar elimden tuttu ve koşmaya başladık. İdil neredeydi umrumda değildi.
Tek düşündüğüm neden ben olduğum idi.Koşarken bir kenarda durduk.
Nefesimiz tükenmişti." Dolunay.. seni çok seviyorum ,bundan gerisi bizi öldürecekler."
Bana yaklaştı ve beni öptü.
" Sırası değildi ama olsun.. birşey yapmalıyız!"
Kaanın sesini duydum . " Hadi artık çık ortaya ... çık hadi.. "
Rüzgarın elini sımsıkı tuttum .
Gözlerine baktım ve alnını alnına dayadım .
Gulumsedim Ve onu orada bırakıp koşmaya başladım. Elimi tutmaya çalıştı ama çok geçti .Duvarlarda giriş olduğunu söylüyorlardı . Koşmaya devam ettim . Çan kulesine baktığımda orada biri asılıydı .
Çan kulesinin içine girdim.Oradaki kitapları karıştırmaya başladım.
Kutsal kitaplar çoğunluktaydı.
Orada bir mektup buldum. Bu kanlı parmak izi olan bir mektuptu. Biraz da mürekkep ile ıslanmıştı.
Açtım bir yeri okunmaz haldeydi.Orada okuyabildiğim tek şey ' bittiği yerde bekleyen yağmur 'yazıyordu .
Ne bitiyordu neden bu mektup buradaydı.
Çan kulesinden çıktım ve duvar tarafına doğru koşmaya başladım.
Nefes nefese kalsam da kendimi zorladım.
Duvara yaklaştığında ses çıkartan asansör kapısı açık bir şekilde duruyordu .Sesler gelmeye başladığında hiç dusunmeden içine bindim ve kapıyı kapattım.
Asansör sustu ve" şifre .. şifre...şi.."
Kapıya vurmaya başladım .
Idili koşarak buraya geldiğini gördüm." İdil kurtar beni...!"
Gülümsedi ve düğmeye basarak duvarı kapattı.
Orada yalnız ve çaresizdim..
![](https://img.wattpad.com/cover/211914556-288-k546149.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐄𝐤𝐢𝐦' 𝐢𝐧 4 𝐊ı𝐳ı
Action~ölüm bir son değildir. Çığlıklar esiridir. herşey Önfiz katliamıyla başladı . 4 kız önüne gelen herkesi öldürdü. ~Yağmur ~Nevra ~Irmak ~Başak şimdi sana soruyorum hazır mısın?