1.Bölüm Penceredeki Çocuk

56 3 2
                                    

20 Ağustos 2020

Bugün hayatımın değiştiği gün galiba.Babamın işi nedeniyle Ankara'ya taşınıyoruz.Gerçi beni ilgilendiren birşey yok.Hayatımı umursamaz bir koala gibi geçirdiğim için insanların neler yaptığı umrumda değil.Sadece bir an önce kalacağımız yere gidip odama kapanıp kulaklığımı takmak ve dünyayla bağlantımı kesmek istiyorum.Bu arada size kendimi tanıtmayı unuttum.Ben Deniz.21 yaşındayım.Hukuk Fakültesi 3.sınıfı bitirdim.Son senemde ise yaşadığım yer değişiyor.Aslında önceden olsa benim için büyük bir travma olurdu.Ama şuan öyle değil.Neyse umarım sizinle güzel zaman geçiririz...

"Deniz! Ne yapıyorsun sen orada? Kızım gidiyoruz hadi!"

"Tamam anne, geliyorum!"

Bensiz gitseler olmaz sanki.Ben burada yalnız başıma yaşar giderdim.

Toprak gelmeden arabanın sol koltuğunu kaptım.

Bu arada toprak erkek kardeşim.Benden üç yaş küçük.Pek
iletişimimiz olmasa da çok iyi anlaşmadığımızı herkes bilir.

Annem,babam ve Toprak da arabaya bindi.

"Bir kere de ben otursam olmaz mı Deniz?"

"Oğlum ablana Deniz deme.O senin asker arkadaşın değil.Senden üç yaş büyük.Abla diyeceksin.Duydun mu beni?Bir daha Deniz dediğini duymayacağım."

Babamın azarından sonra Toprak sustu.Ben de büyük bir savaşı kazanmış biri edasıyla kulaklığımı taktım ve herzamanki gibi herkesle iletişimimi kopardım.Yol boyunca müzik dinledim.Tam uyku moduna geçmiştim ki birisi beni kollarımdan tutup sarstı.

"Abla geldik, kalk."

"Yavaş olsana biraz.Neredeyse uyuyacaktım."

"Özür dilerim."

Aslında fena bir kardeş değil.Onunla iyi anlaşabilirdik.Ama ben asosyal ve daha önce de söylediğim gibi umursamaz bir koalayım.Yani bu biraz zor.Hatta imkansız.

"Burada mı kalacağız?"

"Evet çocuklar.Beğendiniz mi?"

Kafamı kaldırıp evi incelediğimde eski evimize benzediğini fark ettim.Ama 9 yıl önceki evimize.O an aklıma o çocuk geldiği için suratımı limon yemiş gibi bir hâle getirdim.Ve hemen onu aklımdan atmaya karar verdim.

---

Babam cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı.

"Herkes eşyalarını yerleştirsin.Akşam sizi güzel bir yere yemeğe götüreceğim.Hadi bakalım.Deniz senin odan sağ tarafta ilk kapı.Toprak seninki de sol tarafta ikinci kapı."

Sonunda,Toprak ile odalarımız birbirine uzak.Yanyana odalardamolmak zordu.Odama girdim ve güzel bir manzarayla karşılaştım...Diyebilmeyi çok isterdim.Ama karşımda sadece bir pencere vardı.Ne yani? Karşıdaki insan beni görebilecek miydi? Of, çok saçma.İlk günden ilk saçmalık geldi.Gerçi benim tüm hayatım saçmalık.
Eşyalarımı yerleştirdim ve duşa girdim.Üzerime kırmızı bir tişört ve siyah pantolonumu giydim.Özel bir yemek için mükemmel bir kıyafet.Ama umrumda değil.
Arabaya bindik ve babam bizi büyük bir lokantaya götürdü.Yemeklerimizi yedik ve tekrar eve dönmek için yola koyulduk.Evin kapısına geldiğimizde bir adam ,sanırım karşı komşumuz,karşı binadan çıktı.Babam adamı gördüğünde afallar gibi oldu.

"Pardon beyefendi,bir bakar mısınız?"

"Buyurun.Sizi tanıyor muyum?"

"Ben de size onu soracaktım.Burası sizin eviniz mi?"

"Evet benim evim."

"Merhaba tanıştığımıza memnun oldum.Biz de bugün sizin karşı dairenize taşındık.

"Aa.Ben de memnun oldum.Hoşgeldiniz.İsminizi sorabilir miyim?"

"Demir ben.Demir İnci.İstanbul'dan işim nedeniyle buraya taşındık."

"Ben de Murat.Murat Bulut.Oğlumla burada yaşıyoruz."

Daha fazla bu muhabbete dayanamadım.Kulaklığımı taktım.Ve öylece bekledim.Babam ve o adam biraz daha konuştuktan sonra sonunda vedalaştı.Babam kapıyı açtı ve hemen odama geçtim.Penceremde hala perde olmadığı için biraz rahatsız oldum.Ama ben bir koalaydım.Ve umursamamaya karar verdim.Ay ışığı odama vuruyordu.Ben böyle şeyleri pek sevmezdim.Ay, yıldızlar, günbatımı gibi şeyleri.Ama birşey sanki beni pencereme çekti.Camı açtım.Ve kafamı korka korka kaldırdım.O an çok etkileyici bir andı.Ay beni selamlıyordu.

Nerede kaldın Deniz? Yıllardır seni bekliyorum.Neden hiç bana selam bile vermedin?

Hata mı yapmıştım?Gökyüzüne neredeyse 9 yaşımdan beri hiç bakmamış olamazdım.Ay'ı en son 9 yaşımda görmüş olamazdım.Bunu cidden yapmış mıydım?
Kendimle yüzleşirken bir ses beni ürküttü.

"Tık..Tık.."

"Kim var orda? Kimsin? Çık ortaya!"

Ne?Bir dakika.O olamaz değil mi? Yok yok o değildir.Kafamı hemen gökyüzünden indirdim.Penceremi o kadar hızlı kapattım ki odam sallandı.Hemen yatağıma girdim.Hayır o olamaz.Kapıdaki adamın adı neydi?Off neydii?

Uyu Deniz uyu.Hayal kuruyorsun.Onun burda ne işi olsun demi?Yani imkansız.Yok öyle birşey.Çok yoruldun o yüzden hayal gördün.İçerideki televizyondan geldi o ses.Hadi uyu.Uyu.

Eveet.İlk bölümümüz kutlu olsun.Umarım beğenirsiniz.Kendinize iyi bakın....

BUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin