A life without it.'

4.1K 171 28
                                    

İletişim ödülü için gelmemiz gereken kulübeye gelince kendimi koltuğa atmıştım. Herkes sırayla konuşmaya başlamıştı. Şimdi sıra da evrim vardı bu kız bende başka duygular uyandırıyordu. Sanki içinde bir yerlerde kötü gibiydi. Fazla takmadım. Herkes sevdikleri ile konuşunca son Aycan ile ben kalmıştım. Sıra da Aycan vardı. Konuşmasının sonuna doğru gidiyordu.

"Ya kızım dedik ya buz men. Allah kahretmesin  araştırdım ama gözlerim sanırım kör olacaktı."

"Bende bilmiyordum. Tamam sürem doldu sizi seviyorum hadi kendinize çok dikkat edin."

Aycan da yerine oturunca ben oturmuştum son olarak koltuğa.

"Kimle konuşcan ilk?"

"Önce Sezai ile sonra kız arkadaşımla."

"Kız arkadaşın mı var?"

"Niye herkes bu kadar şaşırıyor?"

Telefon açılınca önüme dönüp Sezai ile konuşmaya başlamıştım.

"Lan sırık! İnanamıyorum seninle konuştuğum için heyecanlandım!"

"Oğlum çok özledim lan sizi."

"Bizde çok özledik. Hayatımız Survivor oldu lan. Seninle yatıp seninle kalkıyoruz."

"Nasıl durumlar kendinize dikkat ediyorsunuz dimi?"

"Ediyoruz başkan sen buraları düşünme buralar çok iyi."

Biraz daha konuştuktan sonra nisayı aramıştım.

"Alo?"

Sesini duyduğumda başımı eğmiştim.

"Nisa'm."

"Barış. Of barış."

"Ağlama ama Nisa lütfen."

"Seni çok özledim."

"Bende seni çok özledim güzelim."

"Barış ölücem sanırım. Ellerim titriyor."

"Nasılsın?"

"İyiyim. Sen iyi olduğun için daha da iyi oluyorum."

"Nisa seni çok özledim. Keşke seni valize koyup getirseydim diye düşünüyorum bazen."

"Ya barış."

Gülüşünü duyduğumda bende gülmüştüm.

"Barış çok iyisin. Her konuda çok iyisin. Kendine çok dikkat et tamam mı? Lütfen."

"Tamam sende çok dikkat et."

"Barış seni çok seviyorum bunu asla unutma tamam mı ben hep seninleyim zaten her an seni izliyorum sadece arada morelin bozulunca benim de ağlayasım geliyor."

"Dudağını büzdüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam."

Nisa kahkaha attığında ben biraz daha kulağıma yanaştırmıştım telefonu.

"Evet biraz dudağımı büzüyor olabilirim. Seni çok özledim barış çok çok fazla hemde. Sana kedi demeyi daha çok özledim. Ama napıyoruz dayanıyoruz. Başaracaksın ben eminim. Sen çok güçlüsün hep güçlüydün."

"Bende bana kedi demeni özledim döndüğümde hiçbir şekilde kızmayacağım bile istediğin kadar kedi de yeterli yanımda ol. Seni seviyorum Nisa."

Nisa bir kaç saniye sessiz kalsa da sesi titreyerek cevap vermişti.

"Bende seni seviyorum sevgilim. Jsem všude, kde cítíš, že vypadáš."

Baktığın her yerde ben varım.

"Vím a myslím, že stojím přemýšlením."

Biliyorum ve sanırım düşünerek ayakta duruyorum.

"Moc mi chybíš. ale vyhrajete a nebudete jen mým vítězem."

Seni gerçekten özledim. ama sen kazanacaksın ve sadece benim şampiyonum olmayacaksın.

"Ben her zaman senin şampiyonun olacağım. Seni seviyorum Nisa'm. Kendine çok dikkat et."

"Seni çok seviyorum sevgilim sende kendine çok dikkat et."

Telefonu kapatıp arkamı döndüğümde hepsi bana uzaylı bu bakışı atıyorlardı.

"Noluyor?"

"Sona doğru noldu lan?"

"Ha şey nisa Praglı. Bazen bazı duygularda Türkçe konuşamıyor Çekçe konuştuk biraz."

"Sen Çekçe mi biliyorsun?"

"Bre evrim adamın sevgilisinin ana dili Çekçe tabiki bilecek."

Yasin'in dediğine gülüp koltuğa oturdum. Aycan ben konuşurken kalkıp gitmiş ama duymamıştım. Bunu onunla konuşmam gerekiyordu. Ama yüzümdeki sırıtmayı bir nebze olsun silmem lazımdı önce.

§|§

Dün barışın durumu kötüydü ya.

Dondurma bile almadı oyun öncesi.

Bana göre bir insana değer vermenin zamana kalmadığının göstergesiydi.

Sercanı da iki kere yendi dün ohhh!

The beauty of the night. ||NisBar||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin