The beauty of the night. ||NisBar||

The weight in my heart.'

Barış sabah uyandığında evi dolaşmış ama nisayı bulamamıştı. Bugün pazar olduğu için evde olacaklarını düşünüyordu. Ama sehpanın üzerine bir not görünce eline aldı.

"Sevgilim çok acil ofise gitmem gerekti çizimleri bulamamışlar tatile girdiğimiz için bırakamazdım teslim edip geleceğim.

Seni seviyorum."

Kağıdı okuduktan sonra gülümseyip banyoya gitmişti. Elini yüzünü yıkadığında salona dönüp dün dağıttıkları yerleri toplamaya başlamıştı.

"Ya gitme o tarafa lütfen lütfen."

"Bunlarda gerizekalı her duydukları sesin peşinden gidiyorlar."

Barış doğrulup suyunu içip geri koltuğa yaslanmıştı. Nisa elindeki yastığı gözlerine kadar çekince bacaklarını barışın bacaklarının üzerine atmıştı.

"Eğer bebeği öldürmüşse kapatırım bu filmi."

"Bence öldürmedi."

"Tipe bakar mısın iğrenç."

Barış kolunun altına girmiş hâlâ korku ile ekrana bakan Nisaya yaklaşmıştı biraz.

"Bö!"

Nisa çığlık atarak kendini koltuğun öbür tarafına atsa bile barış gülmekten yere düşmüştü.

"Mám infarkt nebo je to hotové nebo nemilosrdný pól!"

Kalp krizi geçiyorum ya yapılır mı ya insafsız sırık!

"Tamam tamam kızma ama güzelim bir görsen nasıl korkuyordun yapmam lazımdı."

"Ah çok korktum."

"Tamam özür dilerim."

Barış yerden kalkıp koltuğa oturup nisayı kendine çekip sarılmıştı.

"Ya temizlikte yardım edersin ya da affetmem."

"Yapma."

Barış kafasını koltuğa bastırdığında nisa televizyon kapatıp barışın dizlerine oturmuş sırıtarak kabullenmesini izliyordu.

"Yoksa maça bile gelmem seninle. Kabul mü?"

"Alt tarafı küçük bir korkutma şakasıydı."

"İyi sen bilirsin."

"Tamam ya tamam."

Nisa gülerek barışın yanaklarını sıktığında barış hâlâ somurtuyordu.

"Kediye benziyorsun."

"Sincaba benziyorsun."

"Pislik."

"Allah Allah."

Barış nisayı koltuğa yatırıp gıdıklamaya başladığında nisa da kahkaha atıyordu.

"Tamam tamam değilsin ya barış bırak. Ölücem."

Barışta yorulup kendini nisanın üzerine bıraktığında nisa da kollarını barışın kafasına sarmıştı.

"Minik bir kedi."

"Ne minik ama 2 metre."

"Sus sen benim minik kedimsin."