FİNAL

25 4 45
                                    

Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı..bir kaç saniye sonra gözlerimin aslında bir banda falan ile kapatılmış olduğunun farkına vardım.Ardından etrafda birilerinin olmasını ümit ederek "Çocuklar,burdamısınız?"-diye bağırdım.Az sonra Cenkin "Ben burdayım,diğerleride burda olmalı bence"-söylediğini duydum.Şu durumda bile bizi tedirgin etmemek için rahat bir ses tonuyla konuşmayı başarmışdı.

YAĞMUR:Arkadaşlar..ben kapalı alanda kalamıyorum-dedi ve ağlamaya başladı.Yağmurun klostrofobisi olduğunu biliyordum ama şu an ne yapacağım ile ilgili hiç bir şey bilmiyordum.

BEN:Arkadaşlar bizim bir çözüm bulmamız gerek,oturup ailelerimizin ne zaman bizim yokluğumuzu fark edib arayacağını bilmiyoruz.-dedim.Çiplerden bahs etmememin sebebi ise gözümüz kapalı olduduğundan etrafda kimin olduğunu bilmememdi.Belki onlardan biri sakince kenarda durup bizi dinliyordur.Ama eğer dinliyorsa zaten plan yapıp kaçmamıza izin vermeyecktir..Allah kahretsin yaa..off

BURAK: Heyy etrafda kimse varmıı??Gözlerimizi açın lütfen..ablam karanlıkta ve kapalı alanda kalamıyor..lütfenn-ardından Yağmur boğulmaya başladı.Biz çok korktuk ve bağırmaya başladık.Ardından bir kapı açıldı ve ayak sesleri duyduk yanımıza geldiğinde "Ne oluyor burda??"-diye bağırdı.

MELİSA:Körmüsün kız boğuluyor,onun klostrofobisi var hemen gözlerini aç ve kolonya,su gibi şeyler getirin Allah aşkına-diye bağırdı korkudan ağlayan Melisa.

İyi ki az insafları varmış,hepimizin gözlerini açtılar ve Yağmura ilaç falan verdiler.Sonra onun durumu düzeldikten sonra gitdiler.Bir yandan gözlerimiz açıldığı için iyi olmuştu bu durum.Ama yinede aramızdan birinin hayatı tabiki bundan önemli değildi.Yağmurdu iyi olmuştu artık.Etrafıma göz gezdirdiğimde,depo gibi bir yerde olduğumuzu gördüm.Oturduğumuz sandalyeler daire şeklinde dizilmişti.Ellerimizi de sandalyenin arkasında bağlamıştılar..yani klasik türk filmleri gibi hsdkjfd

ALYARA:Ne yapıcağız yaa,delireceğimm...

CENK: Şimdi sakince beni dinleyin,böyle bir durumla karşılaşabileceğimizi düşündüğüm için cebimde bıçak getirmiştim.Şimdi tek gerek onu cebimden alıp ipleri kesmek.Ama anlayamadığım bir şey var.Acaba neden ceplerimi kontrol etmediler ya da bilerek mi almadılar onu?

BEN:Ya Cenk onu-bunu bırak şimdi.Kurtulmaya odaklanalım.Sandalyenin arkasını benim sandalyemin arkasına doğru döndür ben alırım-oda kafasıyla onayladı ve dediğimi yaptı.Ardından biraz zorlansamda bıçağı aldım ve ona verdim.Oda kolay bir şekilde kendi ipini kesdi.Ardından da bizimkileri.

Sonra sessiz bir şekilde kapıya doğru ilerledik.Kapının arkasında illaki birileri vardı o yüzden içerde buldğumuz bir kaç şişe vardı onları elimize aldık.Kapıyı içeriden tıklatdık ve kapının sağ ve sol tarafında ayrılıp durduk kapı açıldığı anda içeri giren 3 kişinin kafasında şişeleri kırdık.İçerde kalan 3 şişeyi de aldık lazım olur diye,illaki lazım olacaktı ardından çıkıyorduk ki,Cenkin korumaların cebindeki silahları aldığını gördük.Birini kendisi aldı,birini bana diğerinide Yağmura verdi ama o istemedi o yüzden Burak aldı.Hepimiz şaşkın suratla Cenke baktığımızda:

CENK: Ya lazım olur diye işte..

BEN:Allah aşkına Cenk hayatında kaç kez silah kullandın,hem biz katilmiyiz kimi öldüreceğiz?

BURAK:Bizde öldürmeyiz..korkuturuz sadece-dediğinde Burak bu fikir aklıma yatmıştı.Ama yinede oyuncak değildi bu,nir kaza çıkmasa elimizden iyi olurdu.

Önden biz,arkamızdan kızlar yavaş-yavaş ilerliyorduk.Depo ormanlık alanın ortasındaydı.Biraz daha ilerledikten sonra bir araba gördük.Ona binip kaça bilirdik buradan.Ben iyi araba sürüyordum,hız da yapabildiğime göre benim için sorun olmayacaktı.Elimle arabanı gösterdiğimde çocuklara,ne dediyimi anlamış olmalılar ki,kafalarını olumlu anlamda salladılar.3-2-1 yapıp arabaya doğru kaçtığımızda bizi farketdiler ve hemen peşimize düştüler.Biz hemen arabaya bindik ve şükürler olsun ki,anahtar arabanın içindeydi.Demin stresten olacak ki,hiç anahtarın içeride olmama ihtimalini düşünmemiştim.Düşünceleri kafamdan hemen attım ve arabayı çalıştırıp ormanın içine doğru hız yaparak sürdüm.Allahtan çok ağaç falan yoktu.Kolaylıkla hız yapa biliyordum.Dikiz aynasndan arkaya baktığımda 1 araba ile peşimize düştüklerini gördüm.Şu an dua ediyordum ki, ana yol çıksın karşımıza oraya sapalım ve bir an önce bu araziden uzaklaşalım.Telefonlarımızı da almışlardı ve kimseye haber edemiyorduk.Son sürat ileri gittiğimde karşımda gördüğümle küçük çaplı bir şok geçirdim.Önümüzde uzaktan bir uçurum gözüküyordu.Çocuklar korkuyla çığlık atdılarında aniden onlara bağırdım ve:

Kaderin Ağları {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin