FESTİVAL | Yeongyu

Ev Ziyareti

Sağ sola dönüp boy aynasından kendine baktı. Basit ama şık görünüyordu. Başta takım elbise giymeyi düşünmüş, sonra bunun ortama gereksiz bir resmiyet katacağını düşünüp vazgeçmişti.

Telefonunu çıkardı ve müdürün attığı konumu kontrol etti. Evleri kendi evine çok uzakta değildi. Yürüyerek 20, kaybolursa da en fazla 30 dakikada oraya varabileceğini varsayıyordu.

Parfümünden boynuna ve bileklerine sıktı, telefonunu cebine attı ve evden çıktı.

.

Yolda kaybolmuş, tahmin ettiği varış saatinin de üzerine çıkmıştı.

10 dakika gecikmişti ve Min Yoongi'yi arayıp kaybolduğunu söylemeyi istemiyordu.

Bir telefonundaki konuma bir de etrafa bakınırken homurdanıyordu.

"17 yıldır bu şehirde yaşıyorum ama bu evleri ilk defa görüyorum. "

"Bunlar nasıl sokaklar ya, mahalle mi kurdunuz labirent mi belli değil! "

"Aish, keşke şu salak Beom'un numarasını gerçekten alsaydım. Müdüre kaybolduğumu söylesem kesin katıksız bir mal olduğumu düşünür. "

O sırada arkasındaki oğlanın ona şaşkın bir hâlde baktığından haberi yoktu.

"Hey, Yeonjun-shi?"

Yeonjun sesin geldiği yöne döndüğünde karşısındaki oğlanın yan sınıflarındaki çekici çocuk olduğunu fark etti.

"Ben olduğumu nasıl anladın? "

Oğlan güldü ve saçını işaret etti.

"Iddiali bir renk, ilk boyattığında okulda bir hafta boyunca sen ve saçın konuşulmuştu. "

"Ah.. doğru. "

"Burada ne işin var, evin yakınlarda mı? "

"Aslında birini ziyarete gelmiştim.. ama galiba kayboldum. "

Oğlan gülümseyerek konuştu "Adresi söylersen belki yardımcı olabilirim."

Yeonjun telefonu açtı ve konumu gösterdi. Oğlan bir süre inceledi,

"Aslında çok yaklaşmışsın, yalnızca biraz fazla ilerlemişsin."

Tek elini Yeonjun'un omzuna attı, diğer eliyle de yolu işaret ederek konuştu:

"Bak şimdi, buradan dümdüz gidiyorsun. Karşına çıkan ilk dönemeçten sağa dön, sonra biraz daha ilerle ve tekrar karşına çıkan ilk dönemeçten sağa dön. Orada bir market çıkacak karşına, onun ilerisinde de fazla ev yok zaten bulursun kolaylıkla. Anladın mı? "

Yeonjun kafa salladı. "Evet, galiba. Bu arada şey... İsmin neydi acaba?"

Oğlan biraz kırılsa da bozuntuya vermedi.

"Wooyoung, Jung Wooyoung."

Yeonjun gülümsedi.

"Teşekkür ederim Wooyoung."

Ikisi de birbirine karşılıklı gülümserken Wooyoung elinin hâlâ Yeonjun'un üzerinde olduğunu fark etti ve hemen çekti.