Bu bölümü MoonBeomGyu 'ya armağan ediyorum, doğum günün kutlu olsun ♡. Iyi okumalar
Yüzünü yıkadıktan sonra ellerini lavabonun kenarlarına dayadı ve aynadan kendisine baktı.
"Acaba okula gitmesem ne olur.."
"Hastalanmıştım derim.."
"Ama bu herif gözümün yaşına hiç bakmaz, direk atar okuldan."
"Aa dur! Kuzenim yazmış hocam diyeyim, yaşlı ya inanır belki"
"Yok yok, buna kendim de inanmadım.."
"Ya yok ben Soobin gibi akıllı, belâya bulaşmayan, uslu örnek öğrenci de değilim ki; valla hiç acımaz bu adam bana..."
Havluyla ellerini ve yüzünü kuruladıktan sonra banyodan çıktı.
Banyodan çıkar çıkmaz karşısında ağzı açık şaşkın bir halde ona bakan annesini görmeyi beklemiyordu.
"B-bir şey mi oldu a.anne"
Sesinin normal çıkması için ne kadar uğraşsa da, pek başarılı olduğu söylenemezdi. Annesinin onca ev işi, kendi işi ve kişisel meseleleri arasında bir de onun okul sorunlarını öğrenip onlarla uğraşmasını istemiyordu. Zaten kadıncağız endişelenmeye çok müsait bir kişiliğe sahipti.
"Kendi kendine mi konuşuyordun?"
"Ha-..."
"Bir sorun mu var? Yoksa okulda dışlanıyor da yalnızlıktan mı kendi kendine konuşuyorsun??"
"N..ne? Hay-..."
"Yoksa sınıfında sana zorbalık mı yapıyorlar?!"
"Hayı-..."
"Senin için müdürle konuşmamı ister misin?"
"Hayır!"
Yeonjun'un bağırması ile annesi irkilmişti ancak endişeli bakışları hâlâ oğlunun üzerindeydi.
"Üzgünüm, ben.."
Bir kaç saniye annesini süzdü, onunla pek normal bir anne-çocuk ilişkisine sahip oldukları söylenemezdi.
"Bir şey yok anne, yalnızca bir şarkı mırıldanıyordum o kadar.. Neyse, gitsem iyi olur. Okula geç kalıyorum ."
Odasına gidip çantasını kaptı ve annesinin cevabını beklemeden evden çıktı.
Annesi Yeonjun'un arkasından üzgün bir şekilde bakıp derin bir iç çekti. Eşi ve kendisi biricik oğullarını hep şımartarak yetiştirmişlerdi. Ondan hiçbir istediğini esirgememişlerdi ancak ona hiçbir zaman da yeterli vakit ayıramamışlardı. Aralarında görünmez bir duvar vardı ve oğlu büyüdükçe, annesi bu duvarın daha da farkına varıyordu.
Gelen mesaj sesi ile düşüncelerinden sıyrıldı ve telefonunu çıkardı, mesajı açtı. Önemsiz bir mesajdı, o sırada gözü saate kaydı ve gözbebekleri büyüdü.
İşe geç kalmıştı.
●■●
~~~~~~~~~~~~~
●.●Yeonjun derin bir nefes aldı, kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde karşısında; dik oturmuş, kaşları çatık bir şekilde ellindeki belgeyi inceleyen Yoongi'nin bakışları yavaşça ona doğru kalktı.
Yeonjun zorlukla yutkundu. Acaba müdürün elindekiler Yeon için yolun sonunu mu temsil ediyordu?
"Beomgyu ile aranızda ne var?"
Yeonjun birden gelen soruyla şaşırdı. Anlaşılan karşısındaki kişi gereksiz konuşmayı sevmiyordu.
"Hakkımda dedikodular çıkarmıştı, yalnızca kendimi savunmak istedim."
"Beceremedin."
Yoongi, belgeleri sağ yanındaki çekmeceye bıraktı, ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve konuşmayı sürdürdü.
"Anlaşılan ikiniz de birbirinizi sevmiyorsunuz?"
Yeonjun bu konuşmanın nereye varacağını kestiremiyordu, kafa sallamakla yetindi.
"Bu cuma akşam yemeğine bize geliyorsun"
Yeonjun şaşırmış bir hâlde müdüre baktı. Devam etmesini bekliyordu.
Yoongi sert bir ifadeyle karşısındaki çocuğa bakarken, onun ne diye öyle baktığını anlamaya çalışıyordu.
"Ne? Bir sorun mu vardı?"
Çocuk başını iki yana salladı ve kendine geldi
"Ş..şey y-yani ceza vermeyecek misiniz?"
"Ah güzel fikir."
Müdür hafifçe gülümsedi ve bir süre düşündü.
"Bugün okul çıkışı Beomgyu ve sen okul bahçesini temizlemeye kalıyorsunuz. Aranızdaki bu soytarılığın tekrarlanmasını istemiyorum. Kendisine de söylersin. Çıkabilirsin."
Kafası karışmıştı, aklına takılan sorular vardı ancak karşısındaki ses o kadar otoriter çıkmıştı ki korku ile ne olduğunu bile anlayamadan kendini müdürün kapısının önünde buldu.
Düşünerek sınıfına doğru ilerlerken bir şeyi fark etmesi ile olduğu yerde kalakaldı.
"Bekle.. Az önce kendi kendime ceza mı verdirttim ben?.."
"AĞHH cidden!."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FESTİVAL | Yeongyu
FanficBeomgyu'ya nefret dolu mesajlar yollayan Yeonjun, yazdıklarını okul müdürü Min Yoongi'nin okuduğundan habersizdir. Okuldan atılacağını düşünen Yeonjun, farklı bir teklifle karşı karşıya kalır. #1yeongyu #1sookai