Söylenmemiş Gerçekler

1.2K 134 103
                                    

Evet 18 bölüm sonunda Beomjun birbirleri ile yüzleşiyoor!

Iyi okumalaar~

Yeonjun sabırsızlıkla bir sınıftaki saate bir de pencereden dışarıya bakıyordu.

Okul çıkışı Beomgyu'yu konuşmaya çağırmak iyi bir fikir miydi cidden? Her neyse, bunu düşünmesi manasızdı çünkü tam 2 dakika sonra zil çalacaktı ve Beom ile okul bahçesinde buluşup konuşmak için bir yerlere gideceklerdi.

Ah tabi öncesinde Wooyoung ile San'ı hızlıca müzik sınıfına kilitlemesi gerekiyordu. Beomgyu ile konuşmaları biter bitmez de okula tekrar kapıyı açmak için gelecekti. Müzik sınıfının anahtarı uğruna müzik öğretmenine yalan söylediği için de vicdanı sızlamıyor değildi.

Derin bir nefes alıp ön çaprazında oturan Beomgyu'ya doğru baktığında göz göze gelmeleri ile bir an şaşırmıştı. Beom tekrar önüne döndüğünde ise öğretmen dersin bittiğini ve toplanabileceklerini söylüyordu.

O sırada Yeonjun, zilin çalması ile ayaklandı, sınıftan fırlarcasına çıktı ve müzik sınıfının kenarında bir yerde Wooyoung ile San'ın gelmesini beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra önde yanakları kızarık Woo ile peşinden hafif şaşkın bir şekilde onu takip eden San ikilisini görmesiyle gülümsemeden edemedi.

Gerçekten çok tatlı bir çift olabilirlerdi..

Ikili sınıfa girip arkalarından kapıyı örttüklerinde Yeonjun dikkat çekmeyecek bir şekilde kapıya yaklaştı ve anahtarı deliğe sokup sessizce kapıyı kilitledi.

"Iyi şanslar, Wooyoung.."

Kendi kendine mırıldandıktan sonra anahtarı çantasına atıp hızla Beomgyu ile buluşacakları yere gitmete başladı.

***

Kafede oturmuş sessizce içeceklerinin gelmesini beklerlerken Yeonjun sonunda ağzını açabildi.

"Nefret ettiğin çocuğun birdenbire seni konuşmaya çağırmasının sana çok tuhaf geldiğini biliyorum ama gerçekten merak ettiğim bir şey var."

"Bekle bekle bir dakika, senden nefret ettiğimi de nereden çıkardın? Dışarıdan öyle mi duruyorum."

"Şey.. Hatta daha fazlası gibi."

"Altı üstü babamın numarasını verip biraz eğlenmek istedim, birazcık da dalga geçmiş olabilirim.. ama asıl benden nefret ediyormuş gibi davranan sensin! Beni kötü adam gibi gösterme. "

"Ha ha, senden neden nefret edeyim ki. Zaman kaybı."

Beomgyu somurttu."Bak, gene yapıyorsun."

"Hey, bana böyle şeylere üzüldüğünü söyleme sakın. "

Garson siparişlerini önlerine koyup gittikten sonra ikisi de konuşmadan içeceklerinden birkaç yudum aldılar.

"Şu benimle alakalı merak ettiğin şey neydi?"

Yeonjun masaya kollarını dayayıp karşısındaki oğlana doğru biraz eğildi. "Okulun ilk gününden beri neden benden nefr- yani hoşlanmadığını soracaktım. Soobin aramızdaki bu ilişkinin gitgide çocuklaşmaya başladığını söylediğinde düşündüm ve artık bu meseleyi konuşup aramızda halletmemiz gerektiğini fark ettim. "

"Biliyor musun, haklısın. Bu mesele cidden çok uzadı.. ama sana bunu nereden açıklamaya başlayacağımı bilmiyorum. Hatta anlatma konusunda tereddütteyim. "

"Çekinme Beomgyu, ikimiz de bolca utanç verici şeyler yaptık. Anlatmaya en başından başlayabilirsin. "

Beomgyu biraz düşündü ve derin bir nefes aldı. "Okulun ilk günü... sınıfa girdiğinde herkesin gözü senin üzerindeydi, benim de dahil. Çok havalı görünüyordun. Seninle arkadaş olmak istedim ama daha ilk geldiğin andan itibaren arkadaşların vardı, popülerdin ve ben ise.. müdürün sıkıcı oğluydum. Sanırım o yüzden senden çekinmeye başladım ama aynı zamanda dikkatini de çekmek istiyordum. "

Yeonjun şaşkın bir halde onu dinliyordu.

"Galiba sana karşı olan bu küçük dalaşmalarım böyle başladı. Hakkında bir şey bilmediğim ama merak ettiğim için seninle alakalı yapılan her dedikoduya dahil oluyordum. Pekala.. birkaç dedikoduyu da ben çıkarmış olabilirim."

Beomgyu gülümseyerek çilekli lattesinden birkaç yudum aldıktan sonra konuşmaya devam etti. "Ama sen istediğim tepkinin aksine beni görmezden gelmeye başladın. Aradan biraz zaman geçtiğinde yaptığım her şeyin çocukça olduğunu fark ettim ancak iş işten geçmişti. O zamandan sonra da yaptıklarımdan utandığımdan olsa gerek, senden uzak durmaya çalıştım. Ta ki babam şu festival işini başımıza çıkarana kadar.."

"Vay be..." dediklerini düşünürken öylece kalmıştı. "Okulun ilk zamanları benimle konuşmaktan kaçındığında senin kibirli birisi olduğunu düşünmüştüm. Oysa arkadaş olmak istiyordum ama sen beni görmezden geliyor gibiydin. O zamana kadar arkadaşlık edinmekte hiç zorluk çekmemiş bir çocuktum ancak sana karşı nasıl davranacağımı bilmiyordum. Sonra bana dalaşmaya başladığında ise sana sinir olmaya ve senden uzak durmaya başladım. "

Beomgyu sesli bir kahkaha attığında müşterilerden birkaçı dönüp ona baktı. "Ayh sinirim bozuldu, şu anda her şey hem çok saçma hem de çok mantıklı geliyor. "

Yeonjun da güldü. "Al benden de o kadar."

Ikisi de neşeyle göz göze birbirlerine bakarken Beomgyu utandı ve boğazını temizledi, Yeonjun ise gözünü başka yerlere kaçırdı.

"Hey, buradan oyun salonuna gitmek ister misin?"

Beom gülümsedi. "Çok isterim."

_____

OH  ŞÜKÜR BIRLEŞTIREBILDIM BUNLARI VALLA OMZUMDAM YÜK KALKMIŞ GIBI HİSSEDİYORUM AYRICA ÇOK MUTLUYUM QIDWQNDOWJSA

OH  ŞÜKÜR BIRLEŞTIREBILDIM BUNLARI VALLA OMZUMDAM YÜK KALKMIŞ GIBI HİSSEDİYORUM AYRICA ÇOK MUTLUYUM QIDWQNDOWJSA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
FESTİVAL | YeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin