Jimin sabah uyandığında Jeongguk çoktan okula gitmişti. Jeongguk'un yatağında biraz oyalandıktan sonra aşağı inip bir şeyler yemeye karar verdi.
Artık Jeongguk'un evini ezberlemişti. Onun evi gibiydi. İkisinin...
Bugün için hazırlanmalıydı. Sadece kafeye gideceklerdi ama o jeongguk için giyinecekti.
Jeongguk ona da korkusunu söyledikten sonra jimin mesaj atmayı bırakmıştı. Çünkü onun korkmasını istemiyordu. Ondan korkmasını...
Bir şeyler atıştırdıktan sonra salona geçip oturdu. Canı çok sıkıldığı için fotoğraf yüklemeye karar verdi.
Gönderi oluştur 👈seç
Jiminpark
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni ev arkadaşım neden bu kadar tatlı?? a: bunları shipleyen bir ben mi varım? b: hayranı olduğu adamla shiplenmek nasıl bir his acaba jikooker: omg momennntttt çıldırıyovum oppacı: hayır jimin benle evlencek bi kere Jiminpark: aynen öyle olur krdşm
Jimin bir süre öylece oturmuş ve sosyal medyada takılmıştı. Ama canı çok sıkıldığı için gidip hazırlanmaya karar verdi.
Yukarı çıktığında telefonunun şarjı alarm verdi. Akşam telefonsuz kalmak istemiyorsa telefonunu şarja takmalıydı.
Ama şarj aleti Jeongguk'un odasında kalmıştı. Yavaşça odaya girip şarj aletini aldı. Tam çıkacakken gözü Jeongguk'un açık kalmış dolabına takıldı.
Jimin son birkaç gündür Jeongguk'un kokusuyla uyuyordu. Kokusu gerçekten mükemmeldi. Lavanta ve sabun kokusunun kusursuz bir harmanıydı.
Kendini Jeongguk'un kendisine oldukça bol gelecek kazaklarına yürürken buldu. Aralarından gri bir tane beğenip üstüne geçirdi.
Şimdi kokusu her yerdeydi. Kolları çok uzun gelmişti ve yakası da açık olduğu için Jimin'in köprücük kemikleri açıkta kalıyordu.
Akşam bunu giyse ne olurdu ki? Jeongguk'un bir şey demeyeceğinden emindi.
Şarj aleti ve üstündeki tişörtle odasından çıktı. Normalde iki saatten aşağı hazırlanamayan biriydi. Ama sanki Jeongguk'un tişörtü ona karar verme yeteneği kazandırmıştı. Yaklaşık yarım saatte hazırdı.
Okulun bitmesine yarım saat kalmıştı. Jimin de erken gidip orada beklemeye karar verdi. Tanınmamak için güneş gözlüğünü takıp yedek anahtarıyla kapıyı kilitledikten sonra sokakta yürümeye başladı.
Okula varması beş dakikasını alacaktı. Yolda bir yere uğrayıp kahve aldı. Okula giden son köşeyi döndüğünde birisi yakasına yapışıp onun sendelemesene neden oldu.
Jimin yılların verdiği refleksle onu ittiren adamı tek eliyle yere yatırıp üstüne çıkarken kahvesinden bir damla bile dökmemişti.
Altındaki adam inleyerek
"Killer Mochi benim."dediğinde Jimin yaptığı hatayı anlayıp üstünden kalktı.
Yoongi doğrulurken
"Bir an beni haşlayacaksın sandım."Dedi.
"Önemli bir şey mi oldu?"Dedi jimin.
"Aslında evet,"deyip onu iyice köşeye çekti Yoongi. "Senin şu Jeongguk'un kayıtlarına baktım ve isim değiştirmek için Kim Seokjin diye birini buldum. Çocuk Kore'de değil o yüzden boşuna uğraşmaz ve o da yaşar."
Jimin endişelenmişti. "Eee sadede gel"Dedi.
"Sorun şu ki senin şu Jeongguk'un kayıtlarında 12 tane cinayet var."
Jimin'in yüzüne çarpık bir gülümseme yerleşti. Bu hoşuna gitmişti.
"Dur hemen sevinme," Yoonginin yüzünde gülümsemeden eser yoktu. "Jeon Jeongguk Kitty Gang'miş Jimin."
Valla böyle olacağını ben bile tahmin etmemiştim dkdjdkdj Hoşçakalın ⚜️
