SON BAHAR

~5~

Lee Jong Suk kapıyı kitlemişti.
" Buyur hadi git!"
"Çocuğa söz verdim lütfen."
Kapı çalmıştı...
" Kuzen dışarıda bir genç adam Suzy soruyor."
Lee Jong Suk kapıyı açtı hemen arkasından bende gittim.
" Suzy gelmiyor!"
" Anlamadım?"
" Duydun! Uza şimdi buradan!"
" Suzy?"
Cevap vermemiştim...
Kang Dae ile Lee Jong Suk burun buruna gelmişti.
" Siz kimsiniz de kız arkadaşımı benimle görüşmesine izin vermezsiniz!"
Lee Jong Suk omuzuna vurdu.
" Evine git dedim sana!"
" Gitmezsem ne olacak?"
Kang Dae beni kolumdan tuttu...
" Hadi gidelim Suzy!"
Lee Jong Suk ellerini sıkıyordu...
" Hemen onun elini bırak!"
" Ne yapacaksın!"
" Ne yapacağımı şimdi göreceksin!"
Lee Jong Suk Kang Dae yumruk atmıştı Kang Dae yerde yığılmıştı...
" Seni uyardım genç adam!"
" Siz ne yaptınız?"
" SUZY HEMEN İÇERİYE GİR!"
" YETER ARTIK! SİZ BENİM HİÇBİR ŞEYİM DEĞİLSİNİZ! KANG DAE HEMEN ÖZÜR DİLEYİN!"
" ÖYLE Mİ KÜÇÜK HANIM!"
Lee Jong Suk beni kucağına almıştı.
" Bırakın beni! "
Kapıyı sert kapatmıştı. Beni de koltuğun üzerine bıraktı, sonra yakınıma geldi...
" Beni neden çıldırtıyorsun!"
" Üzerimden çekilir misin!"
" SORUMA CEVAP VER!"
" Ben bişey yapmıyorum. Hayatıma birden giren sizsiniz benim sana  sormam gerekiyor. Neden hayatıma sürekli müdahale ediyorsun!"
Daha yaklaştı. Dudaklarımızın dokunmasına çok az kalmıştı...
" Sen..."
" Ahh! Üzerimden çekilir misin? Kuzenin görecek şimdi!"
Üzerimden çekilmişti.
" Hadi sana içki ısmarlıyorum!"
" Saçmalama!"
" Ne o korktun mu?"
" Ne korkacam!"
" Hadi o zaman."
" Yarın okul var!"
" Mi Ji söyleriz sabah bizi uyandırır."
" İstemiyorum!"
Lee Jong Suk tekrardan beni kucağına aldı...
" Mi Ji!"
" Gir!"
" Suzy sana bırakıyorum randevuya çıkacağız!"
" Vaaay! O iş bende!"
" O iş sende falan değil! Ben gitmek istemiyorum!"
" Sen hazırlan Lee Jong Suk."
" Sana istemediğimi söyledim."
" Neden ona bir şans vermiyorsun?"
" Onunla ben... Çok farklıyız o benden büyük..."
" Bu nasıl? "
" Ahghgh!"
Mi Ji beni kolumdan tuttu zorla elbisesi giydirmeye zorladı elbiseyi giymiştim. Rengi beyazdı kollarında dantel detayları vardı, boyu ise tam diz kapağıma göre. Saçlarımı ise at kuyruğuydu. Makyajım yok denilecek kadar azdı...
" Hazır mısın?"
Lee Jong Suk siyah bir takım giymişti.
" Siz çok tatlı bir çift oldunuz!"
İkimizde bişey demedik.
" Nereye gidiyorsunuz?"
" Önce yemek yiyeceğiz sonra da içmeye gidiyoruz."
" Himm tamam o zaman ben sizi sabah uyandırırım."
" Teşekkürler Mi Ji. Hadi çıkalım."
Şuan bulunduğum durum o kadar garip ki daha demin kavga eden biz yemek yemeğe mi gidiyorduk. Ne yapmaya çalışıyor bu adam...
Arabaya binmiştik.
" Çok hoş olmuşsun."
" Teşekkürler sende... Ahh ne diyorum ben!"
Lee Jong Suk gülmüştü.
" Hayat böyle işte."
" Çok garip geliyor her şey!"
" Öyle. Kim derdi öğrencim ile içmeye gideceğimi."
" Aynı şekilde benimde aklımın ucundan geçmezdi öğretmenimle..."
Restorana gelmiştik yemeğimizi yedikten sonra küçük bir meyhaneye gittik...
Dün gece...
" Ahhh! Seee...n ..."
" Çok içtin! Yeter artık"
" Heeeey!"
" Kravatımı bırakır mısın?"
" İhhhhımmm! Seeeen... Çok yakışıklısın!. Needden manken değilsin?"
" Gerçekten öyle miyim?"
" Tabiiii! Seeeennn... Beni her zaman koruyorsun sen yoksaaa benimle..."
" Hadi kalkalım millet bize bakıyor. Heyyy! Niye ayağa kalkıyorsun?"
" Millet! Beeee...nnim öğretmenim...
Hayır ilan ediyorum... Bu adam... çok yakışıklı..."
" Suzy! Rezil oluyoruz."
" Ahhh! Sus! Seennn... Niye benim öğretmenime bakıyorsun!"
" Suzy!"
" Ona bakmazssın..."
" Deli misin sen?"
" Hanım efendi siz ona bakmayın ilk kez içiyor!"
" Yaaa! Niye o sürtükten özür diliyorsun!"
" Sen kime sürtük diyorsun?"
" Sana!"
" Hanım efendi onun adına özür dilerim lütfen yerinize geçin. Biz şimdi kalkıyoruz."
" Bir dahaki sefere sen...in gözlerini oyacağım."
" Yürü hadi!"
Bugün...
" Ahh başım!"
"Kalktın mı?"
" Mi Ji saat kaç?"
" 11.00"
" Ne!"
" Niye uyandırmadın ki?"
" Lee Jong Suk istemedi."
" Şey! Dün gece saçma sapan bir şeyler yapmadım değil mi?"
" Hahaha! Hangisini anlatayım ki sana!"
" Hayır olamaz!"
" Eve geldiniz sen Lee Jong Suk sırtındaydın."
Dün gece....
" Seniiii... Seviyorum sevgiliim... Yollarımız bir gün yineeee... Kesişeceği zamanı bekliy...orum."
" Lee Jong Suk! Bu ne hal?"
" Çok sarhoş oldu."
" Hani..."
" Gülme!"
" Peki tamam."
" Banyoya gidelim. Şu hale bak!"
" Suzy! Üstüme neden kusuyorsun!"
" Yaaa! Bana bağır...ma!"
" Lee Jong Suk sen üzerini değiştir ben hallederim."
" Miiii... Ji sen bana dokunamazsın!"
" Suzy saçmalama!"
" Bırak beni! Lee Jong Suk istiyorum."
" Suzy!"
" Giiiiiiiit!"
" Ne yapıcaz?"
"Gel buraya başımın belası!"
" Suzy! Rahat dur da üzerini değiştireyim."
" Ya sana beni rahat bırak dedim. Ben seni değil onu istiyorum."
" Ahhh! Lee Jong Suk nasıl değiştirsin üzerini şapşal!"
" Lee Jong Suk!"
" Ahh!"
" Git!"
" Lee Jong Suk!"
" Ben yapamam."
" Bak her yerimi ısırdı. Üstü ıslak bu halde kalamaz. Sen yapsan."
" Şey!"
" Sorun olmaz niyetin kötü değil sonuçta."
" Peki"
Bugün...
" Ne?"
" Sürekli onunla yatmak istediğini söyledin"
" Hayır hayır!"
" Üstüne ben varken. Adamın gömleğini yırttın ve onu benim önümde yanağından öptün."
" Ahhhh! Sus kalbime inecek yoksa."