Otobüse binmiştim kafam çok karışmıştı. Okula gelmiştik Lee Jong Suk ceketimi tuttu.
" Ihıhım! Öğretmenim rezil oluyoruz!"
" Sen karşıdan karşıya geçmede pek başarılı değilsin."
" Ahhh! Herkes bize bakıyor!"
" Unuttun mu? Annen seni bana emanet etti."
Ona cins cins bakmıştım. Sesizce
" Gıcık oluyorum sana!"
" Seni duyuyorum!"
" Notlarıma etki etmiyor değil mi?"
" Hayır!"
Ceketimin ucunu bırakmıştı ve kafama serçe parmağıyla vurmuştu.
" Ahhh!"
" Sersem!"
Sınıfa girmiştim en yakın arkadaşım yanıma gelmişti.
" Suzy! Edebiyat öğretmeni senin ceketini mi tuttu! "
Koluna vurmuştum.
" Saçmalama Hana!"
Bütün sınıf bana bakıyordu. Kang Dae gelmişti.
"Selam nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"Bugün bana verilmiş bir sözün var."
"Evet."
"Sonra bişeyler yapalım mı?"
"Olabilir."
Dersimiz edebiyattı.
"Günaydın çocuklar. Bugün size şiir vericem ve sizden o şiirleri ezberlemenizi istiyorum."
Sınıf oflamaya başlamıştı.
" Hocam! Neden böyle yapıyorsunuz şiir bizim ne işimize yarayacak ki?"
" Evet hocam! Eun haklı hem siz çok gençsiniz bizim halimizi daha iyi anlarsınız."
" Heyy! Bayanlar çok konuşuyorsunuz! Herkes ezberlemek zorunda benim dersim sadece edebiyat değil! Biz insanlar duygularımızı güzel ifade etmemiz gerekiyor. Ezberlemek istemeyen dersimi geçemez!"
"Ben size katılmıyorum!"
" İsmin neydi?"
" Kang Dae."
" Sebebini sorabilir miyim?"
" Yani burası elit bir lise bize faydalı bilgiler öğretmeniz gerekiyor. Şiiri ben ezberlesem bile bana ne faydası olacak!"
" Genç adam. Siz öğrencisiniz ve ben öğretmenim benim öğrettiklerimi öğrenmek zorundasınız"
" Sizin gibi kaç tanesini yolladık haberiniz var mı?"
" Benimle düzgün konuş KENDİNE GEL!"
Kang Dae sıradan kalkmıştı Lee Jong Suk üzerine gidiyordu.
" Kang Dae!"
" Sen karışma Suzy! Bana bakın benim babam bu okulun müdürü bir lafıma bakar sizi okuldan attırmam için!"
" Bak sen! Şiir ezberleyin dediğim için beni okuldan attıracaksın öyle mi?"
Kang Dae elini kaldırmıştı Lee Jong Suk elini tutup çevirdi.
" Bırakın beni!"
" Canın acıyor değil mi?"
" Ahghgh!"
" Bana bakın bu sınıfın disipline girmesi gerekiyor siz öğrenci olarak haddinizi bileceksiniz kimse öğretmene ne yapacağını söyleyemez"
Kang Dae kolunu bırakmıştı sınıfı terk etmişti. Çok sinirliydi haklıydı bunu hep yapıyorlardı gelen her öğretmenin istifasına neden oluyorlardı....
" Kang Dae! Ne yaptığını sanıyorsun?"
Dışarıya çıkmıştım Lee Jong Suk kantinde tek başına oturuyordu.
" Öğretmenim sizinle konuşabilir miyim?"
" Gel Suzy!"
" Olanlardan dolayı sınıfım adına özür dilerim"
" Senlik bir durum yok! Ben onları dize getirmeyi bilirim."
Lee Jong Suk burnu kanamaya başladı.
" Öğretmenim!"
" Önemli değil!"
"Ama!"
" Sorun yok Suzy."
Yanımdan gitmişti içimde bir sıkıntı olmuştu. Sınıfa girmiştim ders bitmişti çantamı topladım Kang Dae yanıma geldi.
" Gidiyor musun?"
" Evet."
" Kütüphaneye gidiyoruz değil mi?"
" Hayır! "
Sınıftan çıkmıştım arkamdan gelmeye başladı o sırada Lee Jong Suk bizi gördü.
" Niye böyle yapıyorsun?"
" Beni rahat bırak Kang Dae!"
" Suzy! Ben senden hoşlanıyorum."
" Üzgünüm."
Kang Dae kolumu tutmuştu beni duvara yasladı.
" Ne yaptığını sanıyorsun!"
Tokatı basmıştım.
" Sen bana ne hakla vurursun!"
Lee Jong Suk Kang Dae ittirmişti Kang Dae kolumu tutmuştu. Lee Jong Suk kolumu ondan kurtardı beni arkasına almıştı.
" Hemen evine git! "
" Öğretmenim siz karşımayın!"
" KANG DAE!"
" Görüşeceğiz seninle!"
Kang Dae gitmişti. Lee Jong Suk bana dönmüştü ona sımsıkı sarılmıştım.
" Sakin ol! Ben yanındayım."
" Hadi gidelim."
Ellerini omuzuma koydu ve otobüs durağına gidiyorduk.
" Şey! O kim efendim?"
" Ölen kardeşim."
" Peki. Nasıl öldü?"
Beni kendine daha çok çekti.
" Araba çarptı."
Gözleri dolmuştu.
" Aynı sana benziyordu.Ben... Ben ona sahip çıkamadım..."
" Kendinizi suçlamayın."
Bir şey dememişti...
İkimizde sessizce yürüyorduk. Eve yaklaştıkça yoğun bir duman gözüktü.
" Sanırım bizim mahallede yangın var!"
" Ne duruyorsun!"
Lee Jong Suk elimden tuttu hızla koşmaya başladık...
Eve geldiğimizde...
" Olamaz!"
" Öğretmenim bu şaka değil mi? Yanan ev bizim olamaz... Annem! Annem nerede?"
Çantamı yere atıp eve koştum.
" ANNE!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAHAR
Genç Kız Edebiyatı"Yapamazdım, onu öylece ölüme terk edemezdim... Duygusunu çok önceden kaybetmiş bir kızdım ben, ölümden gram korkmuyordum ama o ölürse ben yaşayamam. Tanrım yalvarıyorum benim nefesimi benden alma..."