11

268 29 7
                                    

NoRenMin üçlüsünün Mark aracılığıyla Hyuck ile tanışmasının üzerinden uzun bir zaman geçmişti. Bu süre zarfında hastanede konuştuklarında bile Hyuck'tan bahsediyorlar, adeta hepsinin çok yakın arkadaşlar olduğunu göstermeye çalışıyorlardı.

Hepsi arkadaşça bahsederken Hyuck'tan, Hyuck'un adı geçtiğinde bile gözleri parlayan bir kişi vardı. Bu tabii ki Mark'ın gözünden kaçmamıştı. Çünkü en yakın arkadaşından hoşlandığını düşünüyordu o kişinin. Sonuçta arkadaş dediğiniz kişiye böyle bakmazdınız. Mark da Jaemin'e böyle bakıyordu tabii ki. Ama konumuz bu mu? Hayır.

Mark her ne kadar o kişinin Hyuck'a karşı duyguları olduğunu fark etmiş olsa bile ikisine de hiçbir şey söylememişti. Çünkü eğer yanlış hissediyorsa Hyuck'u üzmek istemezdi ve doğruysa bile ona söylemesi gereken ondan hoşlanan kişiydi sonuçta. En iyisi beklemekti, bu yüzden de bekliyordu.

Jaemin ve Mark, gruplarının dışında da buluşup sohbet eden bir ikili hâline gelmişlerdi. Jaemin, normalde ikili buluşmaları Jeno ile yaptığını ancak Jeno'nun Hyuck'u bulunca onu sattığını söylemişti. Bir de dalga geçmişti "En yakın arkadaşın en yakın arkadaşımı elimden aldı. Ben de o yüzden seni ondan çalıyorum." diyerek.

Aslında bu sözleri Mark'ı biraz üzmüştü. Kendisinden hoşlanma ihtimali olabileceğini düşünürken sözlerini işitmesiyle birlikte bu ihtimalin ortadan kalktığını düşünmüştü. Çünkü bu sözler gayet açık bir şekilde "sen benim arkadaşımsın" diye bağırıyor gibiydi. Bu yüzden de morali birkaç gündür bozuktu. Fazlaca duygularını ve Jaemin'in sözlerini düşünüyordu.

Yine moralinin çok yüksek olmadığı günlerden biriydi. Serviste hastalarla ilgilendiği sırada Jeno'nun yanına gelip onu durdurmasıyla şaşırarak ona bakındı.

Jeno utanmış gibi duruyordu ve söyleyeceği bir şey var gibiydi.

"Jeno?"

"Şey Mark... Birkaç dakikan var mı? Bir şey söylemek istiyorum sana."

"Tamam, gel kafeye gidelim. Soğuk bir şeyler içeriz hem. Biraz sıcaklamış gibi duruyorsun."

"İyi olur, teşekkürler."

Jeno ve Mark konuşmadan kafeteryaya gittikten sonra soğuk içeceklerini alıp terasa çıktılar. Terastaki oturma yerlerinden birine oturduktan sonra sessizliği bozan Mark oldu.

"Ne söyleyecektin bana?"

Jeno kendisine sorulan soru ile birlikte gözünü içeceğinden kaldırmıştı. Eliyle saçlarını karıştırdı.

"Bunu nasıl söyleyeceğimi çok düşündüm ama şu an o kadar utandım ki söyleyemiyorum bile. Duygularımı ifade edebilen biri değilimdir ama deneyeceğim."

Jeno derin bir nefes aldı.

"Ben senin en yakın arkadaşın Donghyuck'tan hoşlanıyorum."

Mark başını "anladım" anlamında salladı.

"Ben bunu zaten fark etmiştim. Sadece senin gelip anlatmanın daha doğru olacağını düşündüğümden bir şey dememiştim."

"Nasıl ya, o kadar mı belli ediyorum?"

"Biraz belli ediyorsun ama Hyuck'un anlamadığını biliyorum. Hoşlanan birisini anlamak konusunda yetenekli olduğum söylenebilir aslında. Diğerlerine söyledin mi peki?"

"Hayır, ilk sana söylemek istedim. Bir de senden fikir almak istedim."

"Hangi konuda?"

"Ona açılmayı düşünüyorum. Doğum günü de yaklaşıyor. Bir çıkma teklifi planlamak istiyorum."

"Hep birlikte düşünürsek bulabiliriz bence. Arasana onları, gelsinler."

"Tamam ikisine de mesaj atayım."

Jeno ikisine de buraya gelmelerini söyleyen mesaj attıktan sonra tekrar Mark'a döndü.

"Mesaj attım da, sence Hyuck benim teklifimi kabul eder mi?"

"Bence eder. Aramızda kalsın ama o da senden hoşlanıyor."

Jeno'nun gözleri sevinçten parlamıştı adeta.

"Gerçekten mi?"

Mark karşısındaki bu şapşal çocuğa kafasını sallamakla yetinmişti.

O kafasını sallarken nasıl bu kadar hızlı geldiklerini anlayamadıkları RenMin ikilisi masaya yerleşmişti bile.

"Ee bize söyleyeceğin önemli şey neymiş bakalım?"

Mark Jaemin'in kahverengi saçlarına bakıp diğer her şeyi unutmuş gibiydi. Bu çocuk bu kadar tatlı ve yakışıklı olmak zorunda mıydı?

Jeno'nun onu hafifçe dürtmesiyle kendine geldi.

"Dalmışsın Mark."

"Evet biraz öyle oldu. Ne diyorduk?"

"Çıkma teklifini planladık. Bak şimdi plan şöyle..."

view//markminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin